No!You don't have 'Bad Luck'.You have low IQ and you make a bad decisions~~
~~~~
NICO:
Daha ne kadar böyle yürüyeceğimizi bilmiyordum.Yeraltı soğuk ve ürkütücüydü.Tabi bu beni çok ta etkilemiyordu nasıl olsa alışmıştım ama Kath için aynı şeyi söyleyemezdim.Alışılmadık derecede sessizdi.Bunun titremesinden kaynaklandığını düşünüyordum. Galiba ilk defa yer altına geliyordu."Kendini bu durumdan koruyacak bir büyü yok mu?"
Zar zor bana baktı.
"Var,"dedi."Ama odaklanamıyorum."
"Bir şey sorcam."dedim.Uzun zamandır aklımı kurcalıyordu bu konu.Konu açılmışken sormak en iyisiydi. Kafasını onaylar bir şekilde salladı.
"Akıl okuyabiliyorsan,"dedim. "Neden kardeşinle ilgili bilgiyi zihnime girip almadın?"Bu soru sanki onunda kafasına karıştırmış gibiydi. Ama sadece gibiydi. Belkide aklından o an başka şeyler geçiyordu.
"Dediğim gibi,"kollarını birbirine sıkıca bastırdı."Eğer bir şeyi çok istersem hırsım amacının önüne geçiyor. O yüzen zorlamadım."
Tam söze başlayacakken o benden önce davrandı.Yada belkide az önceki konu hakkında daha fazla durmak istemiyordu.
"Şurası da neresi?"eliyle gösterdiği yere bakınca babamın yeraltındaki sarayını gördüm. Orayı hiçbir zaman sevmemiştim,sevmemeye devam edecektim.Belki de sonuza kadar.
"Hades'in Sarayı.Yani babamın."
"Biraz duralım mı?Yoruldum. "dedi Katherine.İtiraz etmedim.Bir mola bana da iyi gelirdi aslında.Oturacak bir yer bakarken Kath yere çöktü hemen.Ben de onun yanına oturdum.Daha önceden fark etmemiştim ama oturunca fark ettim bacaklarımın yürümekten ne kadar ağrıdığını. Aslında gölge yolculuğu yapabildik ama enerjimi kaybedip 3 gün uykuya yatmak istemiyordum.
Etrafıma baktığımda Kath'i görmedim.Nereye kaybolmuştu kaşlagöz arası?
"Katherine!"Sesim boş arazide yankılandı.Iki dakika yerinde dursa şaşacaktım zaten.Gözüm ilerde dikkatimi çeken bir şeye takıldı. Sanki bir kılıç gibiydi.Uzun ve parlak.Birkaç adım ilerleyince yanılmadığımı fark ettim.Bu Kath'in spartasıydı.Gerçi bir yunanlı olmasına rağmen neden romalıların silahını kullanıyordu anlayamamıştım hala.Spartayı elime aldım.Işte o aklıma dank etti.Yakınlarda bir yerde üvey annem Persephone'nin bahçesi olması gerekiyordu.Bunu yapmaktan hoşlanmıyordum ama gölge yolculuğu yapmalıydım. Çünkü oraya yürüyerek gitmem çok zamanımı alırdı.Gözlerimi kapattım.
"Persephone'nin bahçesi" dedim.
Gözlerimi tekrar açtığımda olmak istediğim yerdeydim.Elmasmışçasına parlayan nar ağaçlarıyla dolu bir bahçe.Yanılmamıştım.Bulmuştum onu.Ama buraya nasıl hemen gelmişti?Ben bile gölge yolculuğu yapmak zorunda kalmıştım.Yanına doğru birkaç adım attım.Katherine bir kaç büyü mırıldanıyordu kendi kendine.Başka bir dildeydi sanki.En sonunda nar ağacından bir nar düştü yere.
"Burda olmamalıydınız."ses bir yaprak kadar hafif ama bir o kadar da sertti.Kath'in büyüsü yok oldu. Kendisi de transtan çıkmış gibiydi.Karşısında kırmızı elbiseyle Persephone' yi gördüğü için herhalde.
"Şey..."dedi Kath.Ama cümlenin sonu gelmedi.Bense bence burdan bir an önce çıkmamız kanaatindeydim.
"Ne zaman koşmaya başlayalım?"
diye fısıldadı kulağıma. Buraya isteyerek gelmediğinin kanıtıydı bu.
"Seni duyabiliyorum Hekate kızı."
Hekate Hades' in düşmanıydı. Persephone bu yüzden bu kadar gergin ve sinirliydi.Kath'i buraya getirmekle aptallık etmiştim.
"Nico,"dedi Persephone."Baban seni bekliyor. "KRİSTEN:
Yeraltı olduğunu düşündüğüm verimsiz topraklara popo üstü düştük. Tabi Jacob baygın olduğu için o da benim üzerime düştü.Jacob'ı bütün yol boyunca taşıyacaksam bir market arabası bulmam gerekiyordu.Bileziğimin bunu yapabileceğinden şüpheliydim. Soluklanmak için yere oturdum.Ölüm Tanrısı nerden bulunurdu ki?Asphondel Tarlalarıda mı?Belki de Eliysum?İlk seçenek daha mantıklıydı.Ölü ruhların bulunduğu, cezalandırılmışların,sonsuz acı çekenlerin yeri.Oraya gitmek istemiyordum.Jacob'a baktım.Boynunda siyahlıklar belirmişti.Acele etsem çok iyi olacaktı.Ama bir sorunum vardı maalesef. Jacob'ı taşıyarak oraya gitmem çok uzun sürerdi. Fazlasıyla uzun hemde.Kafamın üzerindeki ampulum yandı.Belki bu işe yaşayabilirdi.Jacob'ı sürüyerek ilerdeki kayaya yasladım ve yapmam gerekene odaklandım.Kendimin bile bilmediği bir dilde konuşmaya başladım.Böyle olunca kendimi Çatal dili konuşup nasıl yaptığını bir türlü çözemeyen Harry Potter gibi hissediyordum.Aslında size bir sır vereyim mi?Hani fantastik filimlerde ana karakter kendi kendine konuşurken tuhaf şeyler olur ya.Ha işte bende şansım yaver gider belki diye denemeye karar verdim.Etrafı siyah bir duman kapladı.Buda neydi böyle?Hiç bir şey göremiyordum. Sis bulutu daralıp Jacob'ın etrafını sardı.Yanlardan eller çıkınca ne olduğunu anlamıştım.Ve bu kesinlikle benim tam da istediğim şeydi.Jacob sanki siyah kuş tüyleri ile doldurulmuş bir yatakta yatıyormuş gibi sisin içine gömüldü.Tek yapmam gereken onu kontrolüm altına almaktı.Ama zihnimde bir sürü düşünce vardı.Nico,Jacob,babam,görev.Böyle olunca odaklanmak çok zor oluyordu. Ellerimi kaldırdım ve ruhlara odaklandım.Zihimin seslerle dolmasına izin verdim. Ama hiç bir ses yoktu. Tek bir fısıltı bile.Sözlerimi tekrarladım.
"Ruhlar duyun beni.Gelin ve kaldırın bu bedeni."Jacob birden havalanınca kalakaldım.Işe yaratmıştı!Jacob'ı yasladığım kayanın üzerine çıktım ve bağırdım.
"Hedefimiz Asphondel Tarlaları,ileri!"
Bu halime gülmemek imkansızdı.
Kayadan inince ilk işim bileziğimden kılıcımı istemek oldu. Sonuçta gideceğimiz yer öyle normal bir yer değildi.Her ne kadar oraya gitmek istemesemde.Yavaşça yürümeye başladım. Arkama baktığımda Jacob 'ın da süzülerek arkamdan geldiğini gördüm. Umarım biran önce iğleşirdi çünkü bu halleri bana uyuyan güzeli hatırlatıyordu. Ve bu ciddiyetimi bozuyordu.
Kendi kendime ağzıma takılan bir kaç şarkıyı söylemeye başladım.Why she had to go?I don't know she wouldn't say.
I said something wrong?Now I long for yesterday...
Yesterday,Love was such an easy game to play...
Çığlık sesi ile şarkı mırıldanmayı kestim.Nerden gelmişti o ses?Hayır.Düşündüğüm şey olamazdı değil mi?Çünkü eğer düşündüğüm şeyse bu benim için çok zor olacaktı.
Silammmm!!!Nasılsınız?Şahsen ben çok iyiyim.Umarim sizde iyisinizdir.Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi ve votelarınızı bekliyorum ölüm meleklerim.!!Byeeeeeeeeeeeeeeee💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Kızı |Nico Di Angelo| * DEVAM ETMEYECEK*
FanficÜzülmenin,ağlamanın bu hayatta acılarınızı azalttığını sanıyor "Içini dök,ağlamak iyidir."sözlerine inanıyorsanız inanmaya devam edin. Ama acınız geçmediği zaman gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaksınız. ••• Fanfictio...