Hastalıklı hayatımda bir sabaha daha uyandım. Büyük evimin, büyük odasında ki, kocaman yatakta açtım gözlerimi bir sabaha daha, gözlerimi açmamla bir sabah daha baş ucumdaki ilaçlarla karşılaşmam bir oldu. Bunlar sabah açken almam gereken ilaçlardı ve bende tek bir his uyandırıyorlardı keşke uyanmasaydım hissi...
Yatakta oturdum ve odama baktım. O kadar büyüktü ki. Sanki gerçekten gerek varmış gibi. Ben düşüncelerime kapılmışken kapı çaldı.
"Gir"
Odaya gelmişti ve endişeli gözlerle bana bakıyordu. Benim için endişeleniyor daha da kötüsü bana acıyordu. "Bana öyle acıyormuşçasına bakma. Bu hale gelmemin sebeplerinden biriside sensin." dedim sakin bir sesle. Kimseyle kavga edecek halde değildim. Yüzüne sevgi dolu bir gülümseme yayıldı benim bu cümlemin üstüne ama bakışları hiç değişmedi " Tatlım 2 yıldır hastanedeydin ve önce 1 ve 2 sınıf dışında hep evde eğitim aldın okula gitmen gerekmiyor. Hem daha hastaneden çıkalı bit hafta oldu ve izinini daha fazla uzatabileceğimizden eminim". Tatlım mı? Ne saçmalıyordu acaba ? Şimdi de iyi anne miydi ? Yaptığı onca şeyden sonra. "Çık odamdan."dedim yüzündeki uğraşmaya değmezsin bakışı fazla gecikmedi ve hızlıca odadan çıktı.
Ben de artık giyinip evden çıkabilirdim. En sonunda oturduğum yerden kalktım ve giyinme odama doğru yöneldim. İçerisi bana özel dikilmiş bir sürü elbise vardı. Hepsi fazla şıktı okulda resmen ambulans gibi olurdum. Bu kıyafetleri giymem kafama siren takmakla aynı şey olurdu. Turuncu bir kazak bile vardı. Kabus gibiydi. Hemen dolabın içine kıyafet aramaya daldım ki giyinme odamın kapısı çalındı.
"Kimsin ?"
"Benimmmm"
dedi ve Yuna içeri girdi. Yuna benim özel yardımcımdı 1 haftadır benimle ilgileniyordu ve bu cidden çok sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı. Aşırı yapmacık ve şirin davranıyordu ve 10 dakikada bir beni kontrole geliyordu. Kendimi ilk okul çocuğu gibi hissettiriyordu.
"Ne var Yuna"
"Hiç sadece bir ihtiyacın var mı diye bakmaya gelmiştim"
"Hayır yok ve yalnız kalmak istiyorum. Ben çocuk değilim Yuna farkındasın değil mi ?"
"Ben sadece okul da okulun eteğini giyimek zorunda olduğunuzu söyleyecektim "
dedi kendinden emin ve bilmiş bir tavırla.
"NE!Okulun forması mı var?"
"Sadece etek zorunluluğu var"
dedi derin bir nefes aldım ve o anda içerinin havasının ne kadar boğucu olduğunu fark ettim. Yuna eteği alıp elime verdi ve aslında günlük hayatımda asla giymeyeceğim bir etektidi. Yine de üzerine giydiklerimle birazcık katlanılabilirdi. Sıra gelmişti saçlarıma ki bu konu oldukça zor olacaktı. Aşırı uzun mavi saçlarım vardı. İnsanların ilgisini çekmek istemiyordum ama bu iş şu etek yüzünden imkansızlaşmıştı bile. Her neyse bu seremoni çok canımı sıkmaya başlamıştı Başıma bir bere takıp aşağıya indim. Çantam merdivenin başında duruyordu. Okul çantamı bile benden habersiz başkaları hazırlıyordu. Kesinlikle çocuk gibi hissetiriyorlardı. Çantayı aldım ve evin kapısına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Tam kapıya gelmiştim ki.
"Kahvaltı etmeyecek misin?"
"Beni rahat bırakmayacak mısın?"
"İstersen seni ben bırakabilirim"
"Dalga mı geçiyosun ?"
"Hayır ama aynı araba da gitmesek de orada görüşeceğiz çünkü eksik evraklar var"
"Orada görüşürüz o zaman evde oturup seni beklemeyeceğim."
dedim ve evden çıktım. Annemden kesinlikle nefret ediyordum. Onu annem yapan tek şey kan bağıydı.
Pentago beni evin önün de bekliyordu. Kendisi şöförümüzdür ve onu da cidden sevmem. Kenidisi çok sinir bozucudur ve ne kadar söylersem söyleyeyim kapıyı benim için açmak da ısrarcıdır. Anlayacağınız bana kendimi beyinsiz bir çocuk gibi hissettiren insanlardan biri daha.
"Günaydın Bayan. Norrel. Bu sabah nasılsınız"
dedi, gülümsedi ve arabanın kapısını açmak için eğildi.
"Arabanın kapısını kendim de açabilirim"
"Sizce gerek var mı efendim ?"
dedi. Hiç birşeye tahamülüm yoktu ve bu konuyu daha fazla uzatmayacaktım. Pentegon a ters bir bakış attım ve arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ HASTA 1 ~
Teen FictionBazı insanlar bir gün bir çukurun içine düşerler. Karanlık ve sessiz bir çukur. Kimsesiz çırpınır. Ardından bir gün gelir ve birileri sizi oradan kurtarır. Ben de düştüm o karanlık sessiz çukura. Ardından birileri geldi ve bana yardım etti. Beni dah...