Beyza üniversitede istediği İngilizce öğretmenliğini kazanmış hatta son senesini okuyor. 4 senede her şey değişir değil mi? İnsanlar değişir, Beyza'nın kalbi hiç değişmemiş hep temiz ve güzel.
Beyza okula gittiğinde bende tek kalıyordum evde, bir gün yine gittiğinde bu sefer dışarı çıktım, evim Beyza'nın evine yakın olduğu için evime doğru yürüdüm, evim satılmış hatta bir aileye satılmış. Evin kapısının önüne oturdum, eski günlerimi tam hatırlamasam da çok güzel günlerim vardı, gitarım, yazılarım ve denemelerim. Hepsi gitti. Yenilikler her zaman güzeldir. Yeni günlerim Beyza ile güzel olacağından eminim.
Beyza'nın evine geri dönerken duvarın da bir yazı fark ettim " şimdi değilse, ne zaman?". Yazının altında Beyza yazıyordu. Eve girdim, odaya geçtim elime kalem ve not defteri aldım, eski günler gibi kötü acılı bir durum değil de mutlu ve sevgi ile deneme yazmaya başladım. Denemenin konusu dostluktu, kısa bir deneme olsa da Beyza'nın bana olan dostluğunu anlatmıştım. Denemeyi bitirirken telefon çaldı, açtığımda arayan kişinin sesi Selin'e benziyordu, telefonu hemen kapattım, banyoya gidip yüzümü yıkadım geri döndüğümde telefonu elime aldım, son aramalara girdim ama son arama geçen günden. Nasıl olabilirdi ki ben daha demin ne yaşadım?
Denemeyi bitirmeden yattım, uyuyamadım gözlerimi her kapadığımda o geliyor karşıma, zorla uyudum. Uyanmaya yakın bir rüya gördüm, Selin'in katilini gördüm o anı tekrar yaşadım sonra bir ses "Emir uyan" diyordu bu sesi üç dört kez duydum. Anlık bir şekilde uyandım Beyza okuldan gelmiş beni uyandırmaya çalışıyordu, kalktım kanepenin kenarına oturdum o da yanıma oturdu, okuldan gelip oda da benim denememi okumuş aynı şekilde eski denemelerimi de okumuş, bana tepkisi " Eskisinden daha güzel yazıyorsun, mutsuzluk sana yaramıyor" oldu. Mutlu oldum bir çünkü su hayatta bütün denemelerimi okuyan tek kişiydi.
Odaya gitti dolabından birkaç şey çıkarıyordu, salona geri girdiğinde; gitarım, basketbol topum ve denemelerimi koyduğum dosya ve çanta vardı. Şaşırdım, hatta çok mutlu oldum karşı koltuğa geçti, teker teker hepsini gösterdi.
"Nasıl, sen harbiden bunları sakladın mı?. Evden nasıl aldın bunları?"
"Çok kolay oldu, anahtarın bendeydi, ev de satılmadan bir önceki gün gizlice girdim ve hepsini aldım. Bu kadar güzel bir o kadar değerli denemelerin atılmasına izin veremezdim."
Teşekkür edemedim, teşekkür etmek az kalırdı çünkü yanında. Ayağı kalktım, kocaman sarıldım Beyza'ya.
"Sen hastanedeyken bende bunları okudum, gitarını her 6 ayda bir tellerini değiştirdim ve her hafta temizledim. Denemelerinde seni daha fazla çözme yolu buldum, sevgin, bağımlılığın ve ılgın beni şaşırttı. Senin gibi bir dostum olduğu için şanslıyım" dedi.
"Bende şanslıyım, beni 4 sene bekledin, her gün geldin, hiç yanımdan ayrılmadın iyi ki seni tanımışım senin gibi gerçek bir dostum olduğu için bende çok şanslıyım."
Çok mutlu oldum Beyza'nın dediklerine, gerçekten böyle bir dosta sahip olduğum için çok mutluyum. Eski denemelerimi çıkarı, hepsi düzenlenmiş bir şekilde dosyanın içinde duruyordu, belli ki bunu da Beyza yapmıştı çünkü ben hiç düzenli bir şekilde koymazdım.
Akşam oldu, ben evi topluyordum o da yemek yapıyordu. Toplamam bitince gitarımı aldım, masadan bir sandalye çektim oturdum, gitarı çalmaya başladım, az da olsa unutmuştum ama çalmama engel değildi, her zaman söyledim SENDEN DAHA GÜZEL şarkısını Beyza'nın bana olan dostluğu için çaldım, birlikte bağıra bağıra söyledik.
Yemekten sonra, salona geçip birkaç şarkı söyledik. Beyza'nın sesi gerçekten çok güzeldi, bazı yerlerde onu kesmedim sadece gitarı çaldım hatta çoğu şarkıyı o söyledi. Buz gibi soğuk bu kış ayında onun dostluğu çok sıcaktı.
Telefon konusunu ne kadar çok Beyza'ya söylemeye çekinsem de söyledim. Korktu bir an tekrardan hastaneye yatmam dan korktu, korkmasını istemedim hatta benim bu hastalığımı onunla beraber yeneceğimi çok iyi biliyorum.
Gece Beyza hiç uyumadı ders çalıştı bir yandan da beni gözledi, korkmuştu bir kere. İstemedim korkmasını, daha güzel ders çalışması için önce ki günlerden de bildiğim gibi çay yaptım, iki fincan alıp doldurdum, kendime bol şekerli Beyza ya şekersiz yapıp götürdüm.
Çalışma masasının üzerine koydum fincanları, bir sandalye alıp Beyza' nin yanına geçtim, çayını uzattım. Derse o kadar odaklanmıştı ki çayı uzattığımı bir dakika sonra gördü, tabi böyle olunca gülmeden duramadık.
Fincanımda ki çay bitene kadar nasıl ders çalıştığını izledim, ders konusunda her şeyi hakkettiğinden kesinlikle emindim sonuçta gece gündüz ders çalışıyor ve bunun başarısı da yüksek olacağından kesinlikle emindim.
Çayı bitince bir kez daha doldurup götürdüm, bende fincanı mi bırakıp yattım. Yatarken her iki dakika da bir kontrol ediyordu beni, korkutmuştum bugün haklıydı da korkmakta ama iyileşiyorum farkında, belki de iyileşirken tekrar kötü olmamdan korkuyordur. Doğru...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOSTLUĞUM
Mystery / ThrillerEmir akıl hastanesinden çıkıp yakın arkadaşı olan Beyza ile mutlu bir şekilde yaşamaktadırlar. Akıl hastanesinde ki arkadaşı olan Murat bir gün karşısına çıkar Soner, Seda ve Semih'in öldüklerini söyler, fakat şöyle bir gerçek vardır ki Seda'nın ölü...