DOSTLUĞUM

|15|

Beyza elimden zarfı ve mesajı aldı, mesajı okuduğunda gülerek "bence söylemelisin yoksa polis mi çağırsam", kadın artık hiçbir umudu olmadan "anlatıyorum dinleyin" dedi. "Murat dün gece buraya bir adam yolladı hem bunu bıraktı hem de kitabı aldı, adamın ismini gerçekten bilmiyorum ama kurye olduğundan eminim, Murat'ı mecburen çıkardık buradan hastanede olay çıkarıp duruyordu hele ki Emir çıkınca ben niye çıkmıyorum diye sitem ediyordu. Olan bize oldu bizde çıkardık, Emir Murat çok anormal biri her şeyi yapabilir" dedi kadın hiç beklemeden sordum "peki ya Seda, Semih, Soner bunları öldü dedi hatta Seda'nın ölümünü gözlerimle gördüm şimdi ise Soner ve Seda'nın düğün davetiyesi geldi ne oluyor bu?", "kesinlikle inanmayın, Soner ve Seda zaten öldüler tek ölmeyen Semih ve Semih'in nerede olduğunu bir tek ben biliyorum, Seda ve Soner yaşamalarının imkânı yok size kurulmuş bir tuzak olabilir dikkat edin."

Beyza düşünceler içinde gidip geliyor gibiydi, bende ne yapmalıyız diye düşünüyorum, düğün tarihini mi bekleyelim yoksa Semih ile mi konuşalım bilmiyordum. Beyza kafasını kaldırarak "Semih'in nerede olduğunu bize gösterir misiniz?" Dedi kadında ilk defa olur der gibi kafasını salladı "yarın bu saatlerde gelin gidelim olur mu?"
Beyza'nın yarın okulu vardı bana dönerek "Emir yarın sen tek gelebilir misin, sonra ki gün beraber geliriz olur mu?" "Olur ben tek gelirim"

"Biz artık gidelim" dedi Beyza, kalktı etrafa biraz göz attı kapıdan çıktı ben de tam çıkacak iken müdüre "dikkatli olun" dedi hiçbir şey demeden çıktık.

Beyza sinirliydi "evde daha iyi konuşalım olur mu?" "olur" dedim. Düşünüyorum da Murat neden böyle bir şey yapıyor ki amacı nedir bilmiyorum, Soner ve Seda'nın öldüğü kesinleşti yarın da ben Semih'i görmeye geleceğim nerede olduğunu merak etmiyor değilim. Kadın Murat'tan çok korktuğu belliydi hiçbir şey diyemedi zaten para için bize bir şey diyemediği belliydi biraz da ölüm korkusu da katarsak çok daha güzel olur herhalde.

Polisler onca şeyde neredeydi acaba? Hiç mi soruşturma açılmadı bu Murat hakkında anlamış değilim, bir tuhaflık var ama ne. Beyza bana kafasını çevirerek "ne düşünüyorsun kadının dedikleri hakkında?" dedi. "Bilmiyorum ama doğru olabilir, her şeyi yarın geldiğim de öğreneceğiz", "dikkat et yarın olur mu? Ben gelmeye çalışacağım" "dikkat ederim, gelemezsen de sorun değil" dedim gülümseyerek.

Eve geldiğimizde Beyza'nın üzerindeki siniri fark edebiliyordum, az önce ellerinin titrediğini fark ettim aklıma hastalığı geldi öylece ellerini yıkayıp salona geçti. Titreyen elini ne kadar saklasa da benden çok belli oluyordu.

Biraz geçtikten sonra yukarı kata balkona çıktı, bende tüm yazılmış olan eskiyi hatırlatacak denemeler ya da yazıları aldım. Hiçbirinde bir şey yazmıyor hatta bazılarını neden böyle bir şey yazdım diyorum. Bu sefer hastaneden gelen el yapımı kitabı açtım, anlamsız bir şekilde ne yazdığımı neler yazdığımı anlayamıyorum. Yazdığım konular da tuhaf, 150. sayfayı açtığımda hem benim hem de Semih'in yazısından farklı bir bölüm vardı.

"Her şey çok güzel gidiyor...
Her şey çok güzel gidiyor...
Evet, evet her şey çok güzel gidiyor değil mi? Bence öyle tahmin edebiliyorum evet dedin...
Nereden bileceksin her şey çok güzel gittiğini, bence her şey çok kötü gidiyor. Ben bilemem her şeyin iyi mi kötü mü gittiğini, kendine sor nasıl gidiyor? Bir dakika kendime sorduğumda neden Araf ta kalıyorum? Nasıl gidiyor bilmiyorum sana sordum nasıl gidiyor? Burası çok güzel biliyor musun baya hem de ama bir şey biliyorum her şey çok güzel eminim. Mesela bugün senin gördüğün şey gerçek değil mi? Ben gördüğüm gerçekti... of of kafam karıştı kusura bakma ne diyordum, evet her şey çok güzel "HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK"...
Şimdi yoldayım ama biraz önce evde değil miydim? Yanımda Semih geziyoruz bugünde ama neden hiçbir şey anlayamıyorum bugünden? Bak tekrar kafam karıştı... kaçıyorum ama o benimle gelmiyor, salak adam kovalıyorlar ama koşmuyor ne kadar kötü bir arkadaşsın"

Kim yazmış olabilir? Aklıma gelebilen tek isim var o da Murat. Kendini çok belli etti gördüğün şey gerçek değil mi derken Seda'nın ölümünden bahsediyordu ama ben gördüm diyor düşündürücü, bu eğer Soner ise? Ama Soner neden birinden ya da birilerinden kaçsın ne yaptı ki?

Yarın Semih'e giderken bu kitabıda götürecektim. Şimdi Beyza yukarıdan indi elleri titremiyordu biraz rahatlamış gibi bir hali vardı biraz da yorgun.

"Yarın gerçekten dikkatli ol Emir" dedi.
"Olacağımdan emin olabilirsin" dedim. Odasına geçti, bir süre çıkmadı

Yarın Semih beni tanıyacak mı yoksa tanımayacak mı bilmiyorum. Her şey gerçekten çok tuhaf, her şey nerden buraya geldi ki? İnsan aklı almıyor ve çok tuhaf ki tekrardan ya hiçbiri ölmediyse?