13.BÖLÜM

3.7K 468 148
                                    

"Artık benimle gezebilirsin."

Hoseok'un sesi kulaklarımda yankılandı. 6 yıl önce bana bunu söylemişti. Ve böyle başlamıştı hikayemiz.

Gülüşü canlandı hafızamda. Acıyla gülümsedim.

Beni kendine aşık eden o gülüşü yoktu şimdi dudaklarında. Bambaşka biriydi artık.

Beni sevmiyordu.

Gözlerimi sıkıca kapattım. O gün, ailemle kavga ettiğim gün Hoseok'u gördüğümde hiçbir şeyi umursamadan gitmiştim peşinden. Onun katil olduğunu bilmeden gitmiştim.

Hoş dedi iç sesim. Katil olduğunu bilsem bile giderdim peşinden.

"Günaydın."

Jungkook'a bakıp gülümsemeye çalıştım.

"Günaydın."

Korumalarla hep tartışıp durmuştuk. Ta ki, Hoseok'a 'katil' dediğim güne kadar. Ben salondan çıktığımda ucu birden üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Birkaç kere bana iyi olup olmadığımı sorduklarında sohbetimiz genişlemişti. Onlara Hoseok'la beni anlatmıştım. Önceden birbirimizi sevdiğimizi...

Jungkook, Jimin ve Jin. Korumaların adları bunlardı işte.

"Hoseok geldi mi?" dedim merakla. Fakat Jungkook kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı. Bir haftadır yoktu ortalıkta.

Onu çok özlemiştim.

Yatağımdan çıktım. Kahvaltı masasına ilerledim. Jin her zamanki gibi kahvaltıyı hazırlamıştı. Gülümseyerek oturdum masaya. Birkaç şey konuşsak da benim sormak istediğim bazı şeyler vardı.

"Hoseok..." dedim bir anda. "Onun bu işlere nereden bulaştığını biliyor musunuz?"

Jin çatalını bırakırken Jimin ve Jungkook birbirlerine baktılar.

"Biz onunla en başından beri birlikteyiz." dedi Jin. "Bize pek bir şey anlatmasa da, her şeyini biliyoruz."

"Ama bunu bizim söylememiz doğru olmaz." dedi Jimin. "Üzgünüm."

Kafamı hafifçe salladım. Haklılardı.

"Ama Hoseok Bey iyi biri." dedi Jungkook kendinden emin bir şekilde.

"O hiçbir zaman adam öldürmek istemedi."

Yutkundum fakat boğazımdaki yumru gitmedi. Neler yaşadığını merak ediyordum.

Onun güzel gülüşünü solduran nedenleri merak ediyordum.

"İlk kez birini öldürmek zorunda kaldığında gece dördümüz bir uyumuştuk."

Jungkook üzgünce gülümsedi.

"Bu yola birlikte başladığımız zaman bile, bize bir söz verdi."

Jimin devam etti Jungkook'un konuşmasına.

"Bize katil olmayacağımıza dair söz verdi."

Nefesim kesildi. Kalbimdeki ağırlık kalkmadı ve ben yaptığım her şeye karşı mahcup hissettim. Hoseok'un ne düşündüğünü, ne hissettiğini umursamamıştım.

Elimdeki çatalı masaya koydum.

"B-ben doydum."

Saatler geçmişti. Hoseok'un gelmeyeceğinden emin olduğum bir gün daha yaşıyordum.

Elle Vee - Fly Low çalarken gözlerimi kapattım. Şarkı dinlemek için Jin'in telefonunu ödünç almıştım.

Hayatımın ne kadar boktan olduğunu düşünürdüm hep. Ailemin benden nefretini gün be gün hissederdim. Bana o zamanlar umut veren tek kişi Hoseok olmuştu.

Onu çok özlemiştim.

Ve hala onu çok seviyordum.

Bana bir gülümsese her şeyden vaz geçebilecek kadar seviyordum onu.

"Yoongi."

Jimin'in sesiyle kafamı çevirdim. Jimin hafifçe gülümsedi.

"Geldi."

Kalktım hızla. Onu ne kadar özlediğimi tartamıyordum bile. Hızlı adımlarla koridora çıktım. Kafamı kaldırdığımda gözlerim bakacağı gözleri buldu.

"Hoseok." dedim sessizce. Yüzüne baktım uzun uzun. Suçluydum. Hatalıydım. Onu bilmeden yargılamıştım.

Hoseok ifadesiz suratını değiştirmedi. Bana düz bir bakış attıktan sonra yanımdan geçip giderken kolunu tuttum.

"Özür dilerim."

Hoseok bana baktı. Gözlerinden hiçbir şeyi anlayamıyordum.

"Senin o adamı neden öldürmek zorunda kaldığını bilmeden yargıladım seni."

Hoseok bir şey demeden kolunu sertçe çekti elimden. Odasınına doğru yürüdüğünü görünce derin bir nefes aldım.

"Sana güveniyorum."

Tam kapının kolunu tutmuştu ki durdu. Hareketsiz bir şekilde dikiliyordu öylece.

"Her ne kadar seni tanımadığımı söylesen de seni tanıyorum." dedim titreyen sesimle.

"Ve sana güveniyorum."

Hoseok bana döndü. Derin nefes aldı ve bana doğru yürüdü. Koşar adımlarla bana gelirken yüzü yorgun görünüyordu. Sanki bir haftada çökmüş, yıkılmıştı.

Hoseok beni kendine çekti. Kollarını vücuduma dolayıp kafasını saçlarıma gömdü. İlk başta şaşırsam da gözlerim dolu dolu sardım kollarımı bende ona.

Üstüm başım o kokarken kapattım gözlerimi.

Bir de kokusu vardı. Uğruna tüm dünyayı yıkabileceğim...

"Eskiye dönmek istiyorum." dedi sessizce.

"Çok yoruldum."

DARK -SOPE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin