18.BÖLÜM

3K 352 171
                                    

Yatakta diğer tarafa döndüm. Çoktan uyanmıştım ama gözlerimi açamıyordum. Güneş yüzümü yakıyordu bu yüzden ellerimle yüzümü kapattım. Hoseok'un telefonu çaldığında yanımda bir hareketlilik hissettim. Hoseok telefonunu alıp odadan çıktığında bile açmadım gözlerimi.

Öyle ne kadar kaldığımı bilmiyordum ama uzun bir süre olduğu kesindi. Hoseok odaya geri dönmemişti.

Zorda olsa açtım gözlerimi. Yatakta gerildim ve etrafıma bakındım. Hoseok hala gelmemişti.

Yerdeki pantolonuma bakıp hafifçe gülümsedim. Dün gece bir birlikte olmuştuk ve Hoseok beni sevdiğini söylemişti.

Saçlarımı karıştırdım gülerek. Hayatımın en güzel gecesini yaşamıştım ve bu Hoseok sayesindeydi.

Onun beni sevdiğini söylediği her an, benim için hayatımın en güzel anıydı.

Yerdeki pantolonumu aldım. Bacaklarımdan geçirdim ve düğmemi ilikledim. Üstümü bulamayınca oflayarak yürüdüm kapıya doğru. Kapıyı açıp odadan çıktım ve Hoseok'u aramaya koyuldum. Tam salona girecektim ki duyduğum sesle durdum.

"O adamı neden öldürmedin?"

Bang Shi Hyuk...

Dün Hoseok'un benim için öldürmediği adam için kızıyor olmalıydı. İçeri girmenin iyi bir fikir olmadığını düşünerek dinlemeye devam ettim.

"Hatalıyım."

Hoseok'un ifadesiz bir ses tonuyla söylediği bu kelimeyle Bang Shi Hyuk nefes verdi.

"Ondan ne zaman kurtulacaksın?"

Hoseok Bang Shi Hyuk'un sorusuna cevap vermedi.

"Sana Yoongi'den ne zaman kurtulacağını sordum!"

Gözlerim kocaman açıldı. Benden kurtulmak derken, öldürmekten mi bahsediyordu?

"Ona bir şey yapmayacağım."

Hoseok'un kararlı sesi beni gülümsetmişti. O bana bir şey yapmazdı.

"Neden işine karışmasına müsaade ediyorsun?"

Bang Shi Hyuk'un azarlar ses tonuna karşın Hoseok da sesini yükseltti.

"Onu götürmemiştim. Nasıl olduysa bara gelmiş."

"O adamı öldürmeliydin!"

Hoseok Bang Shi Hyuk'tan daha da çok bağırdı.

"Öldürecektim zaten! Ona söz vermiş olsam da öldürecektim!"

Dudaklarım aralandı. Şaşkınlıkla olduğum yerde kalakaldım. O beni hiçbir zaman dinlememişti. Sadece dinlemiş gibi yapmıştı.

"Onu seviyor musun?"

Hoseok durdu bir süre. Hemen cevap vermesini beklemiştim.

Sonra alayla güldüğünü duydum.

"Ben aptal mıyım?"

Seni seviyorum.

Ben aptal mıyım?

Seni seviyorum.

Gözlerimden bir yaş düştü yanağımdan aşağıya.

Ben aptal mıyım?

Söylediği şeyler kafamın içinde yankılanırken elimle ağzımı kapattım. Bağıra bağıra ağlama hissi bütün bedenimi ele geçirmişti.

Kapının önünden ayrılmak istiyordum. Daha fazla dinlemek istemiyordum.

Ama yapamadım.

Bacaklarım yürüyecek gücü kendinde bulamadı.

"Onunla güzel bir gece geçirmiş gibisin." dedi Bang Shi Hyuk. "Gerçekten aptal olmadığına emin misin?"

Hoseok tekrar alayla güldü.

"Her şey onu kandırmak içindi. Ayrıca güzel bir gece de geçirmek istedim."

Birkaç adım geriye attım. Sırtım birinin göğsüne çarptığında dolu gözlerimle arkamı döndüm. Jimin bana bakıyordu. Her şeyi duymuş olmalıydı çünkü üzgün duruyordu.

"O zaman kapının önünde bizi dinlediğini söylesem, onu öldürürsün, değil mi?"

Bang Shi Hyuk'un söylediği şeyden hemen sonra ayak sesleri duydum. Onları dinlediğimi fark etmişlerdi.

Tam kaçacağım sırada Jimin kolumu tuttu. Beni hızla bir yere çekerken sadece sürükleniyordum. Öğrendiğim şeyler ve biraz sonra ölecek olmam beni sarsmıştı.

Jimin hızla dış kapıyı açıp beni dışarı itti.

"Kaç." diye fısıldadıktan sonra hızla bir odaya girdi. Bana yardım ettiğinin görülmesini istemiyordu. Yakalansa, belki onu da öldürürlerdi...

Salonun kapısı açıldığında Hoseok'la göz göze geldik. Bang Shi Hyuk belindeki silahı çıkarıp Hoseok'a verdiğinde harekete geçtim.

Hoseok'a güvendiğim için hiç dışarı bile çıkmamıştım. Onu sevdiğim için etrafta ne var diye bile bakmamıştım.

Çünkü onu düzeltebileceğimi düşünmüştüm.

Onun beni düzelttiği gibi...

Gözlerimden akan göz yaşları önümü görmemi engelliyordu.

Aslında koşmamın sebebi, canımı kurtarmak değildi.

Koşmamın sebebi hayal kırıklığıydı.

Koşmamın sebebi benim aptal sevgimdi.

Aptal aşkımdı.

"Vur onu!"

Bang Shi Hyuk'un bağırdığını duyduğumda hala bir yanım Hoseok'un beni vurmayacağını söylüyordu.

Aşık yanım...

"Hoseok sen vurmayacaksan ben vuracağım!"

Koştum. Bütün gücümle koştum. Koşabildiğim kadar, becerebildigim kadar...

"Hoseok!"

Bang Shi Hyuk'un sesiyle eş değer bir ses yankılandı kulaklarımda.

Bir silah sesi...

Hemen ardından bacağımın üst tarafında kalbimle beraber bir acı...

DARK -SOPE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin