5.BÖLÜM

4.2K 470 279
                                    

6 YIL ÖNCE

Jileti çıkardım dolaptan. Evde kimsenin olmaması iyiydi. Her zaman dünyamda yalnız kalırdım ama fiziki olarak pek yalnız kaldığım söylenemezdi. Okul, ve aile...

Kendi başımaydım hep.

Kapı çaldı fakat umursamadım. Hayırlı bir evlat olacaktım.

Ailemi hiçbir zaman mutlu edemeyen ben, bu kez mutlu edecektim.

Jileti bileğime değdirdim. Kapı tekrar tekrar çalsa da derin bir nefes alıp batırdım bileğime.

"Yoongi, kapıyı!"

Şaşkınlıkla kafamı kaldırdım.

Hoseok...

"Yoongi lütfen şu kapıyı!"

Gözlerim doldu. Hoseok beni son zamanlarda yalnız bırakmayan tek kişiydi.

Kalbimi yalnız bırakmayan tek kişiydi.

"Git." dedim sadece. Sesim boğuk çıkmıştı. Hoseok'un duyduğundan bile emin değildim.

Bileğime batırdığım jileti yavaşça oynattım. Acı umurumda değildi. Bileğimden akan kanlar umurumda değildi.

"Kendine zarar verme!" diye bağırdı Hoseok. Sesi ağlamaklı çıkıyordu.

Jileti bileğimin ortasına kadar çekmiştim.

Neden bu kadar yavaştım?

Neden olduğunu biliyordum galiba.

Ben onu bırakmak istemiyordum. Onun gülüşünü son kez görmeden ölmek istemiyordum.

"Seni seviyorum!"

Hoseok'un kapının dışından söylediği şeyle durdum. Bileğimin ortasına kadar çizilen çizik ve akan kanla öylece kalakalmıştım.

"Duydun mu beni?" dedi Hoseok ağlayarak.

"Seni seviyorum! Kendine bir şey yapma."

GÜNÜMÜZ

"Burada ne yapacaksın?"

Hoseok sorumu görmezden geldi. Etrafına dikkatle bakıyordu. Birini aradığı oldukça belliydi ama bu kalabalık barda aradığı kişiyi bulup bulamayacağından emin değildim.

Barı genel olarak görebileceğimiz bir yere oturmuştuk. Hoseok'un beni de getirmesi beni mutlu etse de burada ne yapacağını bilmiyordum. Şu anki Hoseok'un neler yapabileceğini bilmiyordum.

"Kimleri görüyorum?"

Masamıza gelen uzun boylu, gamzeli adam Hoseok'la selamlaştı.

"Uzun zaman oldu, Namjoon."

Hoseok ve adının Namjoon olduğunu öğrendiğim adam biraz sohbet ettiler. Namjoon gitti sonra. Hoseok hala bir şeylere bakıyordu. Birini görünce dudakları aralandı. Sonra yavaşça gülümsedi.

Ayağa kalkıp ortada dans eden uzun boylu çocuğun yanına gitti. Belini tutup gülümseyerek bir şey söyledi. Çocuk da güldüğünde kaşlarımı çattım.

Buraya ne sikim vardı da geldim?

Hoseok çocukla masaya doğru gelirken onları inceledim.

"Yalnız değilsin, ha?" dedi yakışıklı çocuk beni göstererek. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecektim ki Hoseok benden önce davrandı.

"Yeni kuyruğum."

Gözlerimi kocaman açıp Hoseok'a baktım. Eski kuyruğu da mı vardı?

"Yoongi denilmesini tercih ederim." dedim düz bir sesle.

"Bende Taehyung." dedi çocuk gülerek. Gülümseyi seviyor gibi görünüyordu. Masum bir yüzü olsa da, Hoseok'a söylediği şeyle hiç de masum biri olmadığını anlamıştım.

"Bana sorduğun adam şu an lavaboda. Bir kızla işi pişiriyor olmalı."

Hangi adam olduğunu merak ederken Hoseok sırıttı.

"O zaman ocağın altını söndürelim."

Hoseok ayağa kalkıp lavaboya doğru yürürken bende hızla ayaklandım. Taehyung gülerek bana bakarken masadaki içkilerden birini içti.

Hoseok hızlı adımlarla yürürken koştum ve kolunu tuttum.

"Ne yapacaksın o adama?"

Hoseok benim onun arkasından geldiğimi görünce gözlerini devirdi. Kolunu sertçe ellerimden çekerken konuştu.

"Masaya dön."

Hoseok tekrar yürürken tekrar kolunu tuttum. Tuvaletlerin bulunduğu koridordaydık. Hoseok bir anda elimi kolundan kurtarıp beni duvara yapıştırdı.

"Siktiğimin masasına dön."

Dişlerinin arasından söylediği bu üç kelime beni korkutmamıştı. "O adama ne yapacaksın?" dedim onu tınlamayarak.

Hoseok yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Gözleri gözlerimdeyken sertçe fısıldadı.

"Öldüreceğim."

Kafamı iki yana salladım. "Bunu yapmana izin vermeyeceğim."

Hoseok kolumu sertçe sıktı. Canım yansa da ses çıkarmadım. Sinirini böyle atacaksa yapabilirdi. Gözlerimin önünde tekrar katil olmasına izin vermeyecektim.

"Senden izin alan yok."

Hoseok sertçe beni bırakıp tuvalete doğru ilerlerken bir anda koştum. Onun yanından koşarak geçtiğimde Hoseok şaşırmış gibi görünüyordu. Ne yapacağımı anlamamış olmalıydı. Yapacağım şeyden sonra muhtemelen iyi şeyler olmayacaktı benim için.

Ondan önce tuvalete vardığımda öleceğimi bile bile içeri bağırdım.

"Jung Hoseok geliyor. Birinizi öldürecek. Kaçın!"

DARK -SOPE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin