Araba da giderken duygularım tıpkı bir çöp gibiydi, karmakarışık ve kötülüğü barindiran bir çöp yığını.
Canim her zerresine kadar yanıyordu.
Ağlamak bile fayda vermiyordu yanımdaki kişi bana çok uzak geliyordu yüzüne bile bakmaya takatim yoktu.
Çırpındığım denizlerde boguluyordum, hayatın karmaşık çizgisinde yalın ayakla yürüyordum.
Ayağıma batan dikenler, geleceğimin habercisiydi.
Eve gelmiştik ev halkı düğüne hazırlanmıştı masalar, insanlar davul ve zurnalar..
Ne kadar da kalabalıktı oysaki benim yüreğim kırık, buruk ve yalnızdı.
İnsanların yüzüne bakmak içime bir nefret serpiyordu, yaşadığım bu durum canımı yakıyordu.
Yanıma sınıfımdan iki kız geldi.
Merhaba Kader sen gelin olmussun geçen öğretmen seni sordu. Merak etmiş seni matematikten 100 almışsın sınıf birincisi oldun yaa okula gelecen mı kız?
Yüreğim kan revan içindeydi gözyaşlarımı tutamadım ağlamaya başladım konuşamıyordum tam konusacam dedım kelimeler boğazıma düğümlendi.
İcıme çektiğim hava ciğerime ok gibi saplanıyordu.
Kaçmak kurtulmak istiyordum ama yapamazdım tıpkı ürkek bir kuş gibiydim.
Oturduğum yerden öylece insanlara bakıyordum hepsi ne kadar da mutluydu, ama kimse benim mutsuzluğumu görmüyordu. Karşımdaki sandalyede oturan çocuklara ilişti gözüm ellerindeki oyuncak bebeklerle oynuyorlardi ne kadar da mutluydular. İşte dedım gerçek mutluluk bu olmalı yavasca kalktım ve onların yanına gittim bana şaşkınlıkla baktılar.
Bende cocugum, sizinle oynamak istiyorum.
Ama sen gelin olmussun sen oyuncakla oynayamazsin ki?
Oynayacam lütfen izin verin birazcık oynayayım.
Bebeği elime aldım oynamaya başladık birden kolumdan biri hızlıca tutup beni cektı arkama baktığım zaman arkamda babam vardı.
Beni sürükledi koltuğa kadar bütün davul ve zurnalar susmuştu insanlar susmuş bizi izliyorlardi.
Sen beni rezil mi edeceksin, artık çocuk değilsin anla bunu beni yerime oturttu.
Hıçkıra hıçkıra ağladım vicdan yoksunu babam bana bir kez olsun acimamisti.
Artık herkes yavaş yavas dağılıyordu dugun bitmişti.
Beni odaya aldılar bekledim oturdum.
Hiç bırseyın farkında değildim biraz sonra damat geldi. Yanıma oturdu ve bana dediki;Sen artık çocuk değilsin bırak artık bu oyunları yoksa kötü olur senin için.
Bana ilk günden darbeyi vurmuştu.
Zaman geçiyordu evliliğim 2 ayindaydim ve hamile olduğumu öğrendim agladım daha ben küçüktüm anne olacaktım. Korkuyordum tıpkı ilk gün evlendiğim gibi kendimi çok kötü hissediyordum küçük bir kızın bu durumda olması içler acısı.
Hayat tüm acimasizligiyla devam ediyordu.
Akıp giden zamanda, yolunu kaybetmiş biriyim.
Nereye gideceğimi bilmeden ne yapacağımi kestiremeden yaşayıp duruyorum..
Evimizin salonunda televizyonun karşısinda oturmuş olanlara alışmaya, veya kendi içimde anlamlandirmaya çalışıyorum.
Yanımda oturan eşim Salih, karsimda oturan kaynanam Aysel ne kadar da yabancılarında bana.
Evlendiğimden beri ailemi görmüyordum. Annemi çok özlemiştim neden gelmiyordu? eşim benim oraya gitmemede izin vermiyordu.
Her gece her günduzum işkencelerle geçiyordu.
Bu garib hayatı yaşamak zoruma gidiyordu.
Artık gece geç saatte gelmişti yatağa girdik. Sirt üstü uzandim ve düşünmeye başladım.
Eşime söylemem lazım di anneme gitmemi söyleyecektim.
Salih ben annemi özledim dedim.
Umursamaz bir tavırla ee ne yapayım yani Kader ne bekliyorsun daha yeni gelinsin ayıptır.
Ama neden iki ay oldu işte bir kez gidip göreyim ne olacak sanki.
Bak Kader adamin asabını bozma da yat zıbar yarın tarlaya gidecez.!!
Canim çok yanmıştı annemi goremeyecektim çok üzgündum sevemediğim biriyle aynı yatakta olmak ağrıma gidiyordu. Nasılda yabanciydik birbirimize nasılda yabancı iki ten iki vucud.
Sabah uyandığımız gibi tarlaya gıtmıstık. İş güç derken baya yorulmustum karnımda bir agrı hissettim. Kötü olduğumu söyledim beni hastaneye götürdüler.
Bir taraftan korkuyordum çünkü herkes çocuğumun erkek olmasını istiyordu eğer kız olsaydı hayatı benim ki kadar kötü olacaktı.
Oda benim kaderimi yaşayacaktı.
Hastaneye gittik doktor muayene etti beni çocuğunuz iki aylık dedi daha cinsiyeti belli degıldı şimdilik derin bir nefes aldım.
Kocam erkek olacak o, oda babası gibi yiğit olacak dedi.
Ben çok üzülüyordum bu kadar kötü düşüncelere karşı nefretle bakıyordum onlara.
Eve gelmiştik doktor bana dinlenmelisin demişti.
Şimdide kafama çocuğumun cinsiyeti geliyordu ağlamaya başladım eğer kız olursa, ona kötü davranacaklar ne yapacaktim ah yavrum canim yavrum oysaki ben sadece sağlıklı olsun istiyordum.
Zaman geçiyordu günler birbirini kovalıyordu. Dört aylık olmuştum bizimkiler hemen beni hastaneye götürdüler.
Korkudan bütün vücuduma bir titreme geldi. Dişlerimi durmadan sıkıyordum. Kalbim küt küt atıyordu doktoru beklerken gözlerim saatteydi.
Doktor gelip bizi cagırdı odaya gittik ve beni muayene etti.
İşte çocuğunuz onu görünce çok mutlu oldum.
Sevincim artmaya başladı, eşim hemen sordu doktor cinsiyetini söyle hele.
Doktor cinsiyeti kız çok iyi görünüyor masallah dedi.
Eşim bana öyle bir baktı ki gözleriyle beni dövdü. Gözlerim doldu korkuyordum canim acıyordu eşim hemen çıktı odadan. Bende çıktım bütün aile bana ters ters baktı.
Zaten senden de öyle birsey beklerdik.
Cok üzülmüştüm nasıl böyle düşünürlerdi böyle vahşet böyle iğrenç düşünürlerdi.
Oysaki ben çok seviyordum kızımı. Ona güzel bir hayat vermek için elimden gelen herseyı yapacaktım.
Eve gelmiştik kaynanam bana hade git yemek hazırla dedi ben yemek yapmasını da bilmiyordum bırseyler yaptım. Bana bağırmaya başladı eşim beni dövdü.
Zaten sinirlerim bozuk kız babası olacam bide bana verdiğin yemege bak anne kalkta bize yemek hazırla.
Yüzüme vurduğu darbe yüzünden gözlerim morarmış ti.
Yatağa geçtim yemek yemeden uyumaya çalıştım.
Ama uyuyamiyordum öyle bir yorgundum ki ruhum yorgun, bedenim yorgun.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUMİYET SANCISI 1.SERİSİ /TAMAMLANDI#wattsy2019
Teen Fiction#wattsy2019 © Tüm hakları saklıdır Küçük yaşta anne olmanın verdiği yorgunluk ve psikolojik olarak ruhu bitap düşen Kader oturdugu eski kanepeden dısarda oynayan çocukları izliyordu. Yüreği kan ağlıyor, onların yaptığı her davranışı seyrediyordu. ...