Hayati neye benzetirim bilirmisiniz? Tıpkı bir kelebeğe benzetirim, onun gibidir hayatımız döneriz, kanat cirpariz ve üç günlük ömrümüzü doldururuz.
Bunun içindir ki üç günlük dünya yahu! derler.
Bu kelimeden de birçok şey çıkar aslında. Üç günlük dünya dedikleri şey kısa bir yaşantımızin olması geçici bir dünyada olmamamiz veya hanginiz hangi pencereden bakmak istiyorsanız bakın.
Yürek yaralı, dil ağır ve beden bitkin hayatın olumsuzluklarına rağmen ayakta duranimiz durmayanimiz var?
Herkesin dünyanın çarptığı yaralara karşı önünde duran bir kanada bir korumaya ihtiyacı vardır.
Herkes bir şeye tutunmaya çalışır ömrü boyunca.
Galiba bende kızıma tutunuyordum bu kadar acıyı tasimak ve bu kadar zulme karşı ayakta durmam kızım içindi.
Ama kaynanamin tutunacak dalı kalmamışti, oglu onu bırakmıştı ve oda artık kelebek ömründen iki gün kesilmişti artık.
Yapayalnız bir yolculuğa adım atmıstı
Sessizce, kimsesizce ve yüreğinde kırık bir acıyla gözlerini dünyaya kapatmıştı.
Bugün taziyenin ilk günüydü evimiz çok kalabalıktı hepimiz çalisiyor yemekler pisiyordu kazanlarda.
Salihi hiç bu kadar kötü görmemiştim ona acımaya başlamıştım.
Bahcedeyken babamın geldiğini gördüm baş sağlığı diledi bana baktı yüzümü çevirdim ve içeriye girdim.
Sinirden tir tir titriyordum. Çünkü yanında bir kadınla gelmişti daha annem yeni ölmüştü nasıl birsey bu nasıl bir vicdan annem onun için o kadar şey yapmıştı yazıklar olsun dedim.
Kadın içeriye geldi oturdu beni tanıyor gibiydi bana baktı onunla konusmadım odama geçtim kızımi kucağıma alıp ağlamaya başladım.
Ama kızım gülümsüyordu bana, ne kadar da masum du.
Onu böyle görünce içime bir mutluluk huzur geldi.
Kizim büyüyordu artık, ona baktığım her an bana eski günlerimi hatırlatıyordu mutluluğu onda buluyordum.
Kimsede bulamadığım mutlulugu ben kızımda buluyordum.
Salih bağırmaya başladı sesi bana geldi koridora çıkınca sevgiyle kavga ediyordu.
Salih :Eger bu çocuk olmasaydı senin kapının önüne atardım ve eğer bu çocuk kız olursa kendini evinde bulursun.
Sevgi ağlayarak odaya kaçtı sonra Salih bana baktı Allah hepinizin belasını versin gereksizler. Yanıma geldi tam bana vuracakti vazgeçti gitti.
Odaya gittim içimdeki öfke dinmek bilmiyordu, nefret ediyordum ondan
Yazık sizin için yaptığım hersey yazık dedım.
Odamdaki nemli kokuyu içime çekerek derin bir ah çektim yaşanmışlıklara veya yasanacaklara...
Duvarda asılı duran kırık aynadan izledim kendimi, öfkemi içimde barindiriyordum, dilsizlesen bedenim, ağlamaya hazır yüz ifadem kendini çoktan ele vermişti.
Hayat benden çok şey çalmıştı, çocukluğumu, masumlugumu, annemi belkide mutlu olabileceğim herseyı benden çalmıştı.
Hayat bu işte, bir varmisla başlayıp, bir yokmuş la biten..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUMİYET SANCISI 1.SERİSİ /TAMAMLANDI#wattsy2019
Teen Fiction#wattsy2019 © Tüm hakları saklıdır Küçük yaşta anne olmanın verdiği yorgunluk ve psikolojik olarak ruhu bitap düşen Kader oturdugu eski kanepeden dısarda oynayan çocukları izliyordu. Yüreği kan ağlıyor, onların yaptığı her davranışı seyrediyordu. ...