Gözlerimi kapatıyorum, evimizin karşısındaki derenin sesini dinliyorum, kuş cıvıltılarıni, hafifçe esen rüzgar, üst üste dizilmiş ağaç dallarını hayalimde canlandiryorum evet bunları gözlerim kapali görmek istiyorum.
Salih ler hasteneye gitmişlerdi bende kızımı alıp bahçeye çıkmıştım kızım emeklemeye başlamıştı.
Onu böyle izlerken içime hem mutluluk hemde hüzün cokuvermisti.
Kızımın geleceğini düşledim, onun hayatını herseyını..
Belkide oda benim gibi bir hayat yaşayacakti yada çok mesut olacaktı bilemiyordum.
Hersey benim için bir kördüğüm gibi olmuştu, içinden çıkamayacagim dikenli yollarda yürüyordum.
Ağlamamak için kendimi zor tutmuştum ama gözyaşlarımi tutamadim. Artık yağmuru bekleyen bir bulut gibiydim yağmaya hazır bekliyordum ve yagdim ama fırtınayla.
Yüreğim bazen küçük bir çocuk gibi kıvranıyor hayatın pencelerinin içinde sustuklarım yüreğime değip değip duruyor.
Ama benim bedenimdeki küçük çocuk artık yoktu bana o kadar uzaktı ki, bazen ben bile kendimi tanıyamıyordum.
Kapının çalmasıyla kendime geldim gözyaşlarımi silip kapıyı açmaya gittim salihler gelmişti mutlu görünüyorlardi.
Salih heyt bee erkek babası oluyorum dedi. Çekil kız önümden ben prensesimi oturtayim.
Sevgi bana bakmıştı o an ve gülümsedi.
Anlamıştım erkek çocuğu olacaktı.
Ne kadar da cahil bir düşünce bir çocuğun önce sağlığı düşünülmeli erkek kiz fark etmez ki dedim kendi kendime ama bunlar anlamaz ki yazik dedım.
Aradan zaman geçmişti sevgi doğum yapmıştı.
Salih kurbanlar kesmiş ve bir sürü davetli gelmişti.
Bende işlerle uğraşıyordum bu arada benim Meleğim de artık yürümeye başlıyordu bir yaşına basmıştı.
Ben mutfakta iş yaparken kızım ağlamaya başladı hemen koşup kızıma baktım ki ne göreyim Salih onu tutmuş yere atiyor.
Ben ne yapacağımı şaşırdım ve ağlayarak onu salihin elinden almaya çalıştım. (burda gerçekten yasanilmis küçük bir bölüm verdim)
Kızımı alıp odaya goturdum hıçkırıklar içinde ağlıyordu yüreğim yandı onu görünce. Onu sakilestirdim ve öfkeyle dışarıya çıkıp salihin yanina gittim hiç kimseyi umursamayarak sen ne yaptığını sanıyorsun Salih?!
Yüzüme bakma tenezzülu bile göstermedi.
Tekrar soruyu sordum yüzüme baktı ve ne diyorsun kadın dedi.
Herkes dönüp bize bakmıştı.
Sen kızıma nasıl bunu yaptın hiç mi vicdanın yok senin.?!
Bak susta içeriye geç rezil etme bizi döverim gebertirim seni kadın.
Döv beni hade döv ne bekliyorsun her zaman yaptığın şeyi yap ama kızımı dovme ben onun için herseyı yaparım.
Ayağa kalkıp yanıma geldi sacımı tutacakken yerden aldığım bıçağı aldım ve ona doğru yürüdüm.
Herkes şok içinde bize bakıyordu.
Bak Salih kızımdan uzak dur o benim herseyım onun için herseyı yaparım ama seni öldürmem neden mi çünkü sen ölürsen kizim o kadına kalacak bende hapishaneye asla yapmam.
Ama öfkemi de görmeni isterim Salih dedım bıçağı yere atıp içeriye gittim herkes benim hakkımda konuşmaya başladılar ama ben umursamadim.
Odaya geçtim ve kızımın yanına gittim uyuyordu ama hala hıçkırıklari devam ediyordu.
İnsan çocuğu için herseyı yaparmis ben bunu anlamıştım.
Artık annemi gerçekten anlamaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUMİYET SANCISI 1.SERİSİ /TAMAMLANDI#wattsy2019
Teen Fiction#wattsy2019 © Tüm hakları saklıdır Küçük yaşta anne olmanın verdiği yorgunluk ve psikolojik olarak ruhu bitap düşen Kader oturdugu eski kanepeden dısarda oynayan çocukları izliyordu. Yüreği kan ağlıyor, onların yaptığı her davranışı seyrediyordu. ...