AFRA ilk kalemim, ilk heyecanım. Yazarken iliklerime kadar hissettiğim, her satırında yaşadığım. Bitiyor olması omuzlarıma hüzün kırıntıları serpiştirse de veda vakti geldi. Tadında bırakmak istediğim için final yapmaya karar verdim. Her satırını zevk alarak yazdım ve umarım her bölümde sizlere hissettirmesi gereken duyguyu verebilmişimdir. Başından beri yanımda olan, kıymet verip satırlarımı okuyan ve oyları ile destekleyen herkese teşekkür ederim. Umarım Afra bir gün hakettiği değeri göreceği ellere geçip sayfalarda sonsuzlaşır ve sevdiklerime benden küçük bir hatıra olarak kalır. Yazmayı da okumak kadar çok seviyorum ama Afra 'nın büyüsünü biraz sindirmek için bir süre ara vereceğim. Ancak ara sıra özel bölümlerle tekrar aranızda olabilirim. Sürprizlerle dolu bir final sizi bekliyor.
Keyifli okumalar...İnstagram: Kanadı_Kırık_Kelebek
🦋
Selçuğun vefat eden amcasının cenaze töreni için babaannem ve benim dışımda ki herkes Ankara 'ya gitmişti. Bende Ayaz dönünceye kadar babaannemle kalmak istedim ve bir kaç gün yetecek kadar eşyamı toparlayıp Caner 'in eşliğinde mahalleye geldim. O kazadan sonra Ayaz araba kullanmama izin vermiyordu. Aslında ben de uzunca bir süre direksiyon başına geçebileceğimi zannetmiyordum. Üstelik artık düşünmem gereken bir can daha vardı ve onu tehlikeye atacak her şeyden kaçınıyordum. Hamile olduğumu Ayaz 'a söyledikten bir gün sonra akşam yemeğinde tüm aileyi bir araya toparlayıp onlara haberi vermiştik. Herkes çok mutlu olmuştu ve daha şimdiden üzerime fazlasıyla düşmeye başlamışlardı.
Sabah yine yoğun bir bulantıyla güne gözümü açmıştım ve iki gündür olduğu gibi biraz temiz hava almak için mahalledeki bakkala ekmek almaya gidiyordum. Yolda karşılaştığım babaannemin meraklı komşularından biri beni soru yağmuruna tutup ardından öğleden sonra uğrayacağını söyleyerek evine gitmişti. Mahalleye yeni taşınmışlardı ve babaannemin de dediğine göre oldukça garip bir kadındı. Hal ve tavırlarından anladığım kadarıyla yakın zamanda mahallenin ayaklı gazetesi olacak potansiyele sahipti. Arkasından bakarken gülümseyip kafamı iki yana salladım ve yoluma devam ettim. Ekmeği alıp eve döndüğümde Ayaz 'ı karşımda görmeyi beklemiyordum. Şaşkınlığımı üzerimden atabildiğim an koşarak boynuna sarıldım. Bir kaç gün daha kalacağını sanıyordum. En son ki konuşmamızda öyle söylemişti o yüzden bu erken dönüş benim için sürpriz olmuştu. " Sevgilim bir kaç gün daha kalacağını sanıyordum. Bir sıkıntı yok değil mi ? " diye sorduğumda beni yüzümü görecek şekilde göğsünden uzaklaştırdı ve yanaklarımı avuçlayıp gözlerime ve alnıma küçük küçük öpücükler kondurdu. " Sizi özledim. Seni bu halde yalnız bırakmak içime sinmedi. Zaten cenaze defnedildi yapılacak pek bir şey kalmadı. Babamlar bir hafta kadar kalıp dönecekler. Ben o kadar bekleyemezdim. Daha yola çıktığım dakika burnumda tütmeye başladın. Bu iki gün nasıl zor geçti anlatamam " dedi. Ona anlayışla gülümsedim.
" Bende seni çok özledim. Ama Selçuk senin en yakın arkadaşın keşke onu böyle bir zamanda yalnız bırakmasaydın " dediğimde beni tekrar göğsüne bastırdı ve kokumu içine çekti. " Sen bunları düşünme kelebeğim Selçuk senin durumunu biliyor o yüzden böyle bir durumda bana gücenmez. Hem Handan yanında, sevdiği kadının desteği böyle bir zamanda ona ilaç gibi gelir. Gözü beni bile aramaz yani merak etme sen " dedi. " Babam neden seninle dönmedi? " diye sordum. Ailemizin büyüğü olarak Handan'ı yalnız bırakmak istememişti. Sonuçta artık o aileyle bir bağımız vardı. Dünürleri olarak böyle bir günde yanlarında olması gerekiyordu. " Gelmek istedi aslında ama herkes kalması için ısrar edince insanları kırmak istemedi. Hafta sonu bizimkilerle birlikte dönecek " dedi. Kahvaltı hazır diyen babaannemin sesi ile hızla Ayaz 'ın kollarından uzaklaştım. Onunla aile büyüklerimizin yanında bu kadar yakın olmak beni mahcup ediyordu. O yüzden babaannemin bizi böyle sarmaş dolaş görmesi beni biraz utandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~AFRA~
EspiritualBen geldim anne... Kanatları yorgun kelebeğin geldi. Ahh, anne. .. birşey var, tam şuramda, sol göğsümün altında, canımı ölesiye acıtan bir şey... Sanki tüm dünyanın yükü üzerimdeymiş de altında eziliyormuşum gibi. Kaburgalarım sızlıyor anne...Göğ...