| YETİŞKİN İÇERİKLİDİR. |
Takıntı, bağlılık, tutku, şehvet, ihtiras ve aşk...
Bay Midnight bunlardan fazlasıydı.
Belki bir şeytan, belki de bir canavar...
O; Rosa'yı yakıp kül etmeye yemin etmiş kör kütük âşığı, hayranı ve tek sevgilisiydi.
Ancak g...
Bölümler yetişkin içeriklidir. Rahatsız olanlar ve yaş grubuna uygun olmayanlar okumayı bırakabilir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Bay Midnight tek kelime etmeden ellerini bedenimde dolaştırıyordu. Sıcak suyun etkisiyle ağrılarım bir miktar azalmış, vücudum da hafifçe gevşemişti. Yataktaki konuşmamızın ardından aramızda soğuk bir esinti hakimdi. Ne beni kucağına aldığında, ne de sıcak su dolu küvete bıraktığında konuşmuştu. Ağzını bıçak açmıyordu ve vicdan azabı çekmemi ister gibi benimle ilgileniyordu. Ara sıra gevşeyen göz bağımı bile korkmadan düzeltiyordu. Göz bağımı düzeltmeyi bana bıraksaydı kumaşı sıkmaktan yakında gözlerim içeri kaçabilirdi. Bunun bir an komik olabileceğini düşünerek kıkırdadığımda sırtımda gezinen elleri durakladı. Vücudumu biraz daha kendine çektiğinde sırtım sert ve geniş göğsüne yaslanmıştı.
"Vücudumu yıkamak için ellerin yerine lif kullanman gerekmez mi?" diye sorduğumda cevap vermedi. Banyoda yankı bulan sesimi duyan yalnızca benmişim gibiydi. "Hâlâ o konu yüzünden gergin misin, Bay Midnight? Nasıl biri olduğumu bilmiyormuşsun gibi davranma. Benim hakkımda beraber olmadan önceki fikirlerin neyse aynen öyle kalmalı. Sürtük olduğumu mu düşünüyordun?" Hızlı bir soluk almasıyla göğsü yaslanmak için bir anda en rahatsız yer gibi olmuştu. "Öyleyim. Telefonda konuştuğu adamla yatacak kadar sürtüğüm. Düşünebiliyor musun bu daha benim ilk birlikteliğim! Yani bir nevi diğer deneyimlerimin başlangıcı. Sana sunduğum teklifin cazipliğinin farkında mısın acaba? Yerimde bir başkası olsaydı sana sakız gibi yapışıp kalmaya bakardı. Bence şanslı bir adamsın."
"Rosa bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum."
Sesindeki katılık ürpermeme neden oldu. "Ah, peki..." Konuşmak istemeyen bir adamı zorlamaya niyetim yoktu. Başımı geriye atarak omzuna dayadım. Göğüslerimin sıcak suyun üstüne çıkmasıyla üşür gibi oldum. Bir erkeğin kucağında oturmuş, çıplak bedeninin her yerini hissederken kendimi güvende hissettiğime inanamıyordum. Elleri doğruca büyük göğüslerimi bulup avuçladığında derin bir iç çektim. Bu adamın avuçları göğüslerime göre yaratılmış gibiydi. Onları yoğurmaya başlamasıyla bacaklarımı bitiştirdim. Göğüslerimden aldığım haz; bedenimin en alt kısmında, bacaklarımın arasında, hassas kadınlığımda şiddetle hissediliyordu. Başım omzunda daha da gerilere düşerken dudaklarım aldığım nefeslerle aralandı. "Bunu... Bunu yapmayı kesemez misin?"
"Bana geliş sebebin," Dudaklarını kulağıma sürterek sıcacık nefesini saldı. Kesik kesik nefes alarak inlediğimde kalbim içimde hızlı hızlı atmaktan parçalanacakmış gibi gürültüyle, kulaklarımı sağır etmek istercesine gümbürdüyordu. "Bu değil mi, Rosa?"
"Ah, Tanrım..." Kendi ellerim onun kaskatı olmuş kollarına destek almak için tutundu. "Neden bilmiyorum ama bana karşı kırılmışsın gibi hissediyorum." Göğüslerimi avuçlayıp yoğuran ellerinin durmasıyla derin bir nefes aldım. "Lütfen, bana kırgın olma. Lütfen..."
