İyi okumalar...
Tarifi zor anlar vardır.Tarifi zor anıları yarattığımız anlar vardır.
Bazen isteyerek,bazende istemiyerek.Hayat bize tarifsiz anılar,tarifsiz kokular,tarifi olmayan acılar veriyor.Bir bebegin anne karnından doğuşuda tarifsiz.
Bir bebeğin karnında büyümesi,oluşması bunca zorluk içerisinde rahmin bir küçük top seklinde açılması tarifsiz bir acı olurken,doğduktan sonra kucağına vermeleri tarifsizdi.Ama bazen zorluklar sınavımız olabiliyor.Genç kadın yorgunlukla kendini uykuya vermişken bebegi prematüre bebek olduğu için küveze alındı.Küçük burnu,küçük elleri,kapkara göz bebekleri,teni beyazken saçlarının inatla siyah oluşu babasına benzediğinin kanıtıydı.Küçük bedeni küveze koyduklarında elini ağzından çıkarmaması bünyesine göre obur olduğunu belli ediyordu.Boran Aga gülümsedi.Nasil tarifsiz duyguydu,canından can varoluşu.
İlk duyduğunda kabul edememiş ablasına vermek için ısrar etmişti ama şimdi baktığı zaman vermediği için şükür sebebiydi yatan küçük beden.Okadar savunmasız duruyordu ki yanından ayrılsa küçük bedeni kaybedecekmiş gibi geliyordu genç adama.Bir saate yakın hiç oturmadan dikilmiş camdan bakıyordu küçük oğluna.Uykudan gözlerini açmayan küçük beden,ellerini ağzından çıkarmıyordu.Emilenin doğumuna girmediğini düşündü adam girse belki bu duyguları azimli bir kadın tarafından tarifsiz hissedemezdi belkide.Mihrimahın acı çektiği halde isyan etmeyip dua edişiyle bir kere daha anladı genç kadının yıkılmayacagını.Ama bir gerçek vardı oda biliyordu artık en büyük zaafı ogluydu.
Yanına gelen kardeşinin omzuna koyduğu eliyle anladı genç adam.
"Agabey?"
"Efendim bıremın(erkek kardeş)."
"Yorulmadın mı?"
Kafasını sallayarak cevap verdi genç adam.
"Hayır,oğluma baktıkça daha çok ayakta kalasım geliyor o buradan çıkana kadar bekleyecegim."
"Sana çok benziyor,azmide annesine."
"Evet azmide annesi."
"Abisi geldi ağabey yengemin."
"Gelsinler."
Cihangir şaşırdı abisinin değişik hallerine iyi yönden alışmaya başlıyordu.
"Mihrimah yengem uyuyor."
"Çok güçlü bir kadın,doğumda benden sabırlıydı,isyan etmiyor dua ediyordu sürekli.
"Güçlü ağabey senin yaptıklarına rağmen güçlü..."
Genç adam kardeşine bakıp önüne döndü.Cihangire burada kızsamı,sevsemi bilemedi.
Haklı,haksız oluşunu annesi vefat ettigi zaman ayırt etmeyi bırakmış hayatı oluşuna bırakmıştı."Doktor bir şey dedimi ağabey?"
"Demedi Mihrimah uyandığında konuşcakmış."
Cihangir kafasını sallayıp önüne döndü.
"Çok küçük ağabey."
"Prematüre bebekmiş doktor söyledi.""Aslanımızla bunuda atlatırız aslan gibi amcası var."
"Evlenince kucağına al oğlunu onun arkasına sıgınırsın."
Genç adama ağabeyi sarılırken üzüldü burukçana bu gidişle hayata küsmese iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Hayat
General FictionGörme engelli genç kız düşünün... En mutlu olduğu gününde kazada annesini ve babasını kaybetmiş onsekiz yaşında talihsiz bir kızdı ama aile sevgisi nedir bilenlerdendi. Aradan altı sene geçmesine rağmen acısı halen acı ve tazeydi onun için. Ailesi o...