"Sığıntı"

10.2K 387 58
                                    

İyi okumalar...

10 gün sonra...

O günden sonra neler oldu diye sorarsanız genç kız abilerinin ne kadar çok gel demesiyle gitmemişti çünkü o artık bir kadın olmuştu zorla kadın yapmıştı Boran Ağa ama ihtiyaç gidericim diyede geçirmişti ogün içinden genç kıza zorla sahip olurken.Ogünden sonra Ayşa ninemiz Mihrimaha sahip çıkmaya çalışıyordu Dini nikahları ve Resmi nikahları kıyılmıştı öğünden sonra abilerinin sesini dahi özlemişti genç kız Boran Ağaya gelirsek de yurt dışında işlerini halletmeye gitmişti tabi bunu nenesini ikna etmek için demişti ama nenesinden uyarasını almıştı.

Genç kıza Boran Ağanın emriyle en alt katta küçük bir oda verilmişti içinde bir yer yatağı birde küçük bir dolap olan.Mihrimah ise sevinmişti bir daha onun sesini duymacayacagı için çünkü keninde zorla sahip oluşunu görmese bile kelimelerini duymuştu acı kelimelerini ama belki onun kaderi buydu benim kaderim böyledir diye geçiriyor!Geçen sürede ailesinin sesini duyamamaştı görümceleri yardım etmeye çalışıyordu ama abilerinin korkusuna hiçbir şekilde telefonla Mihrimaha yaklaşamıyorlardı Mihrimah bir sığıntı gibi yaşıyordu.

Amedde dedikodusu yayılmıştı bazıları;"Talihsiz kız düştü yabancı devletlerden burayı hor gelen Ağanın eline şimdi onu ezer ezer durur!"Bazıları ise Boran Ağa ne talihsiz başına bela aldı kimse bilmiyordu ki Boran Ağanın Mihrimahı kaçırdıgını sadece kendini zorla ikisinin evlendirildigini biliyorlardı.

Geçen süre içerisinde ise Boran Ağanın öz kardeşi Dilşah gelmişti abisinin kaçırdığı kızın güzelliğine hayran kalmıştı kör olamaz diye inkar dahi etmişti.Kanı ısınmıştı Mihrimaha ama sonra abisinden öğrendikleriyle bir adım kendini geri çekmişti.Oğünden sonra konakta sessizlik hakimdi Didarı kocası almış evine götürmüştü Diyarbakıra.Arjen ve Narin Mihirmahın bakımlarını üstlenmişlerdi sadece üzerini giyerken genç kadına yardım ediyorlardı diğerlerini Mihrimah zorda olsa yapabiliyordu.Rojda hanıma gelirsekde kızlarına Mihrimahla muattap olmayın diye söyleniyordu ama Ayşa nene sayesinde kızlar yanlarından eksik olmuyorlardı Mihrimah ev işlerinde görmese de yardım edebiliyordu mesela bulaşık duruluyup yıkayabiliyordu.
Alışmıştı kızlar sayesinde Rojda hanım Mihrimah şuana kadar muattap olmamıştı çünkü Aysa nene bakışıyla susturuyordu Cihangir ise annesine kızsada birşey diyemiyordu.

Genç kız sabah kalktığı gibi üzerini tek başına giyinmiş duvara dokunarak mutfağa gitmişti mutfağa geldiğinde yardımcıların sesiyle derin nefes almıştı çünkü tek başına artık mutfağa geldiğine şükrediyordu.Sabaha kadar gözünü korkudan kapatamıyordu ya o gelirse diye ama bilmiyordu ki azraili yarın gelicek!

Kahvaltıya yardım ettikten sonra erkeklere ayrı bayanlara ayrı sofra kuruldu Mihrimah Ayşa nenenin zoruyla bayanlarla birlikte oturuyordu.Ama ağzına tek bir lokma süremiyordu utanıyordu çatalıyla nereyi batırcagını bilemediği için.Mihrimah ise çatalını kaldırıp zeytin kasesine batırdı ama inatla gelmiyordu hiç birşey gelen sesle uyanarak başını eğdi.

"Kör gelin de get içeri daha önünü göremiyorsun buraya gelmiş kahvaltı etmeye çalışıyorsun!"

Yutkundu genç kadın üzülmedi sadece sindiremiyordu hor görülmeyi.

"Haddini bil Rojda!"

Ayşa neneden gelen sesle herkes kahvaltısına dönmüştü kızlar Mihrimaha ayrı bir tabak yapmışlardı ama Mihrimah maalesef yiyemiyordu

Kahvaltı bitiminden sonra herkes bir işe başlamıştı ama Mihrimah karnının açlıktan agırması yüzünden oturduğu yerde kalmıştı kimseye yük olmak içinde bir şey söyliymiyordu.Bir süre karın ağrısının geçmesini bekleyip işe koyulmuştu.Bütün konağı süpürme vazifesini Almıştı.Arada tabi kızların ikisi gelip bakıyorlardı akşam saati yaklaşınca akşam yemegi hazırlıkları başlamıştı Mihrimah oturdugu yerde kalmıştı çünkü utancından kimseye seslenemiyordu bana yemek koyabilirmisiniz diye ama gelen sesle gülümsedi tıpkı kardeşi Delal gibi seslenmişti.

Kör HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin