Doğum günümden sonra okula gittiğimde sıramın üstünde bir kaç hediye paketi dışında bir şey göremiyorum. Okuldan arkadaşlarım kutluyor, bu beni sevindiriyor elbette, fakat Minho hyung'dan bir cümle bekliyorum.
Hediye bile beklemiyorum.
Seungmin'in hediye olarak bir tane lavanta ve saç boyası veriyor bana. Renk olarak mor'u tercih etmiş.
Neden diye sorduğum da, "Lavanta mordur, güzel kokar, herkes ister fakat koparmaya kıyamaz. Seni benzettiğim için vermek istedim." diye yanıtlıyor.
"Yani sen bu bilgilere göre lavanta katili olmalısın?"
Gözlerini kocaman açarak, "Hayır! Sadece ben sade-"
Parmağımla yanağına elimi bastırırken, "Şaka yapıyorum tabii ki aptal." diyorum.
Onun göğsüne kafamı koyarak sarılıyorum aniden. Şaşırıyor tabii. Ben de şaşırıyorum bu halime, fakat o an buna ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
"Yanımda olduğun için teşekkürler Seungmin."
'İyiki var.' diyorum. 'İyiki var.'
Keşke o zaman farkedebilseydim, hatırlayabilseydim Seungmin'in en sevdiği rengin mor olduğunu ve benden hoşlandığını.
Salağım ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iktsuarpok : minsung
Fanfictiondün bana saçımın çiçekler gibi koktuğunu söyledin, ve bugün seni bir papatya'nın üstüne basarken gördüm
