Seungmin okula gelmeyi bırakıyor, ve ben bunu çok şaşırtıcı olarak Minho hyung'un arkadaşlarından öğreniyorum. Okul sabahı yolumu kesip, söylüyorlar.
"Hey! Hey! Jisung!"
"Efendim?"
"Seungmin gelmeyecekmiş uzun bir süre."
"Ne?" Şaşırıyorum o an. Sabahta benimle gelmemişti çünkü o gün. Aniden onu hatırlıyorum. "Neden?"
"Nedenini bilmiyorum ama öyle." Suratım düşüyor, sınıfa adımlıyorum. Jinyeok'a soruyorum (Minho hyung'un arkadaşı.) nereden öğrendiğin.
"Sen nereden öğrendin?"
Kısa bir bakış atıyor bana.
"Duydum." Kimden dememe izin vermeden uzaklaşıyor benden. Aklım karışıyor.Sınıfta gün boyu yalnız başıma oturuyorum o gün. Sınıfla pek aram iyi olmadığı için, ne Seungmin var ne başka biri durumunu yaşıyorum. Onun nerede olduğunu bilmek istiyorum, içimi rahatlatmak, endişelenmemek.
Bütün tenefüslerde Seungmin'in yeri olan cam kenarına oturup, dışarıyı-okul bahçesinde olanları izliyorum. Sonra son ders'e giriyoruz. İlk defa okul günüm Seungminsiz geçiyor, geçmiş oluyor.
Matematik öğretmenim aynı zamanda sınıf öğretmenim olan öğretmen ile sınıfça selamlaştıktan sonra,
Matematik öğretmenim beni daha çok endişelendirecek, ve gün boyu heyecanlı olan kalbimi daha çok tökezletecek şeyler söylüyor,
"Sınıfınıza nakil biri gelecekmiş çocuklar."
Aklıma Jinyeok'un dediği şey geliyor, 'Seungmin'in uzun bir süre gelmeyeceği ama duyduğuna göre bir gün elbet geleceği olayı'
"Seungmin'e ne olacak? O benim yanımda oturuyor, ayrıca sıra yok ki."
"Jisung..." Nefes alıyor. Tekrar alıyor. Dudaklarını ısırıyor. "Onlar taşınmış. Ailesi az önce okulu ve beni aradı."
"N-N-ne?"
Şaşırıyorum. Sabah o kadar inanmış oluyorum ki Jinyeok'un sözlerine, Seungmin'in uzun bir ara verip geleceğine, ve bu bilgi beni boğuyor. Sınıfta bir saniye bile durmak istemiyorum. Çantamı toplayıp, öğretmenimi pas geçip son dersi ekiyorum. Herkes şaşırıyor bunu yapmama. Duygularım, bu hissettiğim şeyler canımı yakıyor.
Ağlıyorum, ağlıyorum yol boyunca, eve giderken, hatta eve girip yatağımın üstünde bile. Kabullenemiyorum.
Ve o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor. Ne ben, ne zevklerimiz, ne etrafımdakiler, ne de notlarım, hiçbir şey. En çokta Minho hyung'a tavrım değişiyor, düzeldiğimizi sanarken daha çok kırılmaya başlıyoruz.
Hepsi onun yüzünden. Minho hyung'un.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iktsuarpok : minsung
Fanfictiondün bana saçımın çiçekler gibi koktuğunu söyledin, ve bugün seni bir papatya'nın üstüne basarken gördüm