Minho hyung'un benden uzak durma sebebini öğreniyorum. Seungmin.
Kyungoo teyze'ye Seungmin de kaldığım gece, saçımı boyadığımızı, birlikte uyuduğumuzu, dizi izlediğimizi anlattığımda duymuş.
Oradaymış meğer. Kapının ardından dinlemiş.
Bana ve Seungmin'e homo diyor. Canımı yakıyor. Ben onu tam aklımdan çıkarmışken yine aklıma girmeyi başarıyor.
Uyumak istemiyorum. Uyanmak istemiyorum. Yemek yemek istemiyorum.
Akşam yemeğinde konu olarak bizi konuşuyorlar.
"Saçlarınız çok güzel olmuş tatlım."
"Teşekkürler."
"Bu ne şimdi couple mı oldunuz aklınca?"
"Ne demek istiyorsun Minho? Öyle deme lütfen."
Minho acı bir gülüş veriyor o an,
"Mor-Mor geziyorlar ve ayrılmıyorlar. Aşk oyununuzun elbet biteceğinin farkında mısınız?"Boğazımı temizliyorum,
"Hayır. Ve şöyle demeyi lütfen durdurur musun? Çünkü cidden rahatsız edici oluyor.""Ben mi rahatsız ediciyim? Kendinize neden bakmıyorsunuz. İki erkek ve sevgili?" Kıskandığını düşünüyorum, o yüzden bu lafları söylüyor diyorum.
Gözlerimi bezelyeler ile makarnaları ayırdığım tabağa çeviriyorum.
Haklı belkide. Belkide değil.
"Haklısın," Kyungoo teyze'ye dönüyorum,
"Doydum.Teşekkürler." diyerek kalkıyorum.Merdivenlerden çıkarken konuşmalarını duyuyorum. Bir kaç basamak çıktıktan sonra oturuyorum ve onları dinliyorum,
"Böyle söylemen onu çok kırdı.Aklın nerede senin?"
"Bilmiyorum tamam mı? Sadece öyle söylemek istedim, bir anlık olan bir şeydi."
"Sinirlerine hakim olmak zorundasın Minho. Birilerini incitmen doğru değil. Ayrıca ona homo demen de ne demek oluyor? Lütfen...bir daha olmasın."
"Tamam."
"Zaten günden güne zayıflıyor, ah tabağına hiç dokunmamış bile."
"Bilerek yapıyor."
"Neyi?"
"Yememeyi."
"Ne? Böyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Belli ki onu üzen şeyler var...o yüzden iştahı..."
Devamını dinlemeden odama çıkıyorum.Yatağıma uzanıyorum ve gözlerimi kapatıyorum. Gerçekleri bilmesini istiyorum Minho hyung'un. Bilerek yapmadığımı. Bütün bunların geçmesini istiyorum.
Biraz da Seungmin'in balığını izlemeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iktsuarpok : minsung
Fanfictiondün bana saçımın çiçekler gibi koktuğunu söyledin, ve bugün seni bir papatya'nın üstüne basarken gördüm