BÖLÜM: 6 "Zûlüme Meyletmek"

15K 392 69
                                    

"Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur."
(Mahatma Gandhi)

Medya |Yaman Sarar| & |Beth Crowley - Monster| 🎶

KEYİFLİ OKUMALAR.

Akşam olmuştu. Bu sabahtan beri 'Ya dediğini yaparsa? 'diye düşünmekten aklımı kaçıracak dereceye gelmiştim.

Allah'ım n'olur yardım et! Böyle bir şey olmasın.

Onunla evlensem de evlenmesemde yapacağı şeyi düşünmek beni ruhumun en derinlerine kadar korkutuyordu. Ne yapmam gerekiyordu? Teslim olmak mı?
Son nefesime kadar direnmek mi? Her ikisinde de büyük bir eziyet vardı. Bu kırk satır mı? kırk katır mı? Deyimimizin tamda söylendiği andı.

Hapsediğildiğim bu odanın yatağında oturmuş iken aşağıdan bir takım sesler işittim. Yoksa gelmiş miydi? Ya dediğini yaparsa? Belkide unutmuştur... Ama O, öyle pek bir şeyleri kolay kolay unutabiliecek bir adama benzemiyor. Bunu şuana kadar yaptıklarından anlamak zor olmasa gerekti.

Sesler odamın kapısına kadar yaklaşmıştı. Bir kaç boğuk konuşmadan sonra kapımın kilidinin açılma sesiyle, tabiricâizse yerimden sıçrarcasına ayaklandım.

Kafamı hafif yana eğip, gelenlere baktım ki kapının açılmasıyla Kötü adam (Yaman) ve yanında bordo cübbesiyle siyah saçlarına aklar düşmüş yüzünde yaşlılığın simgesi olan kırışıklıklarla gözlüklü bir nikah memuru vardı.

'Ne yani? Söylediğini yaptı mı?'

Gerçekten yapmıştı!

Yanında bir nikah memuru vardı. Nikah memuru amcayla göz göze geldiğimizde, o benim gözlerimden büyük ihtimal korku ve şaşkınlığın harmanladığı o duyguyu okuyabilmişti. Garip olan şaşkınlık hariç aynı duyguları ben de onun gözlerinde okuyabiliyordum.

Korkuyu...

Bu da demek oluyor ki adamcağızı buraya zorla getirmişti.
Allah bilir onu ölümle mi tehdit etti bu zalim adam?
yoksa sevdikleriyle mi?

Peki ya ben...

Beni bu saatten sonra neyle tehdit edebilir ki?
Bi sevdiğim yok ki artık? Sevdiklerimin hepsini dün gece evimizi yakarak öldürmüştü Katil. Şimdi nikahı bana nasıl kıydıracaktı.

Ölümle tehdit mi edicekti?

Elinde başka koz kalmış mıydı sanki? Ama bilmediği bir şey vardı. Benim ruhum annem ve babamla beraber o evde yanıp kül olmuştu. Şimdi sadece bi cesetten farkım nefes alabiliyor olmamdı.

"Hazır değilsin!" Dedi emrivaki bir sesle.

Gözlerim saatler önce yatağıma çalışan bir kız tarafından burakılan gelinliğe kaydı. Sonra sahte ve de kısa bir gülüşle ona dönüp;
"Sana yapmayacağımı söylemiştim." Dedim. O ise benimle inatlaşırcasına;
"Ben de sana hazır ol demiştim!!" dedi sesi yine gür ve korkutucu çıkıyordu.

"Bunu yapmak zorunda değilim!"

"Bu evde nefes alan her canlı benim dediğimi yapmak zorunda!!!"

"Ama ben senin emrindeki bir çalışanın değilim. ve bu evdede yaşamıyorum." Kendimden hiç taviz vermeden söylediğim bu sözlerden sonra haklı bir duruş sergilemiştim ki söyledikleri şaşkınlıkla gözlerimin irileşmesine neden olmuştu.

"Sen zaten bu evde çalışanların ayağındaki toz olamayacak kadar gözümde küçüksün. Ve de gözümde büyüme ihtimalinde bir toz tanesinin dağa dönüşmesi kadar imkansız!" dedi. Ama altta kalmayarak haklı sorumu sordum;

ZÂLİM: Kötü Adam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin