BÖLÜM: 7 "Boşa Hışım"

13.1K 360 36
                                    

"Kadınlar cennetin yansımalarıdır bilene... Ancak bu nasıl anlatılır cehennemi sevene?"
(Alıntı)

Medya | Frida Sundemo - İt's Ok?| 🎶

KEYİFLİ OKUMALAR...

Sanırım, ettiğim dualarım kabul olmuştu ve çok şükür korktuğum başıma gelmemiş, Yılmaz olan soyadım bir katilin soyismiyle değişmemişti. Dün akşam son anda kendisine gelen telefonla nikâh masasını Metin denilen adamla bırakıp, çıkıp, gitmişti. Yaklaşık bir saat kadar sonrada korumalarından birine gelmeyeceğini bildirdikten sonrada nikâh memuruda gitmişti. Nikâh masasında terk edildiğine mutlu olan tek gelin olmalıydım ki bundan rahatsızlık duyduğum yoktu.

Kısacası, kapının önüne dizdiği korumaları saymazsak bu cehennemde yalnızdım. Bu yüzden, o gelmeden elimi çabuk tutup eteğinden tuttuğum gelinlikle koşar adımlarla yukarı çıkıp kendimi dün sabah gözlerimi açtığım odaya kapatmıştım. Kapının yuvasına yerleştirilmiş anahtarı kitlenebildiği kadar kitledim ve geri geri adımlayarak odanın ortasına kadar varmıştım.

Gelmeyeceğini bildirmiş olması bu odaya uğramayacağı ve benim yeniden aynı şeyleri yaşamayacağım anlamına gelmiyordu. Hele ki dün kitlemediğim o kapıdan ve başıma gelenlerden sonra bu aldığım önlem onu bir nebzede olsa benden uzak tutar diye umut etmiştim.

Bundan dolayı bir hatayı hem de bir günde iki kez yapmak istemediğimden odanın kapısını kitlemiştim. O an birazcıkta olsa kendimi güvene alabilmiştim. Daha sonra zaten yüzümde ve vucüdumda dün iki kez maruz bırakıldığım şiddetin darp izleri ve ağrılarıyla küçük, ürkek adımlarla bir gelin gibi süslendirilmiş cibinlik takılı yatağa doğru gittim. Rahat bir uyku uyuyamayacağımın bilincinde gözlerimi kapayıp bu anın bir kâbus olmasını, sabah uyandığımda yeniden ailemin yanında uyanmayı dileyip uyumuştum.

Şimdi ise yatakta oturur pozisyonda hâlâ ağrılarımın olmasına rağmen ne yapabileceğimi düşünüyordum. O pislik herif! Bana, hayatımda hiç yaşamadığım ve asla kimseninde yaşamasını istemeyeceğim korkunç bir an yaşatmıştı... şimdi başıma yine aynı şeylerin gelmesinden korkuyordum. Dünkü nikâh olmamış olabilir fakat bu bugün veya başka bir gün olmayacağı anlamına gelmiyordu. Bu yüzden burdan en yakın zamanda kutulmam lâzımdı.

Peki ya buradan nasıl kurtulacağım?

Bu evin sadece bu odası ve salonundan başka pek bir yerini görmedim. Benim en azından bahçeye çıkmam lâzım ki, oradaki korumaların sayısını, kapıların yerlerini falan görebileyim. Böylece bir şeyler planlamam kolaylaşabilirdi.

Peki, Yaman'a bunu nasıl söyleyeceğim? Bahçeye çıkmama izin verir miydi?

O adamı gördüğüm anda; nefret, öfke ve kötü olan tüm karanlık duygular bedenimi ve zihnimi ele geçiriyordu. Bu yüzden bugün dünkü yaptığım hataları yapıp ona saldırmak veya hakaret etmek yerine söylediklerine biraz katlanmam gerektiğini düşündüm. Daha serinkanlı olmalı ve buna göre hareket etmeliydim. Dışarıya ya da en azından bahçeye çıkmak için izin istemeliyim. Ve bunu, bugün yapmaya başlamalıydım... Biraz daha sessiz olursam belki bi ihtimal o da durulur ve en azından bahçeye çıkmama izin verebilirdi.

Bedenim o kadar çok ağrıyordu ki ayağa kalkacak kuvveti bile kendimde bulamıyordum. Güç bela bir yerlerden destek alarak ayağa kalktım. Duvarları tutuna tutuna tuvalete gidip ihtiyacımı giderdikten sonra lavaboya gelip elimi yüzümü yıkayacağım sırada gözlerim lavabonun aynasına takılı kalmıştı.

ZÂLİM: Kötü Adam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin