BÖLÜM: 18 "Keramet"

9K 341 152
                                    

"Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek, niçin bu noktaya kadar geldik?"
(HUME)

KEYİFLİ OKUMALAR...

Bir Evet... her şeyi değiştirebilir miydi? Bir evet, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Meğer değiştirebilirmiş... O, bunu onun kölesi olmaya dediğim bir evet sanırken, belkide bu özgürlüğüme dediğim bir EVET'ti...

Gizem başta olmak üzere salondaki tüm misafirler nikâh memurunun sorduğu soruya karşın verdiğim 'evet' cevabı ile alkış tufanı koparmıştı. Gözlerimi tüm misafirler başta olmak üzere herkeste tek tek gezdirdiğim vakit seyrimin sonu sol yanımda oturan adama denk geldi. Yaman'a... bir evetim ile sanki üstünden tonlarca yük alınmışçasına oh'lar gibi sessizce bir nefes vermiş, dudaklarında bu salondaki tüm insanların 'mutluluk' diye adlandırdığı bir gülüşe dönüşmüştü. Lâkin ben hariç kimse o gülüşün altındaki manayı bilmiyordu.

Belkide hiçbir zaman bilemeyeceklerdi...

Umarım Yaman'nın içinden geçirdiği gibi onun kölesi olmaya değilde, birazdan burayı basacak olan polisler sayesinde hapsolduğum bu evden kurtuluşuma dediğim bir evetti. Nikâh memuru, nikâh defterini uzattığı vakit önce Yaman kendine has karizmatik bir imza attıktan sonra defteri bana doğru itekledi. Tehtitvâri gözleri bir an olsun üzerimden ayrılmazken, ben kalemi uzun ince parmaklarım arasına doladım. Tam kalemi bana ait kutucuğa götürüp imzamı atacağım vakit, Yaman kulağıma doğru eğilerek, kulaklarımı yerinden kopartmak isteyeceğim şu cümleleri sıraladı:

"Kendi ellerinle kölelik senedini imzaladığında, artık tüm hakların avuçlarım arasında olacak ve sen işte o zaman Sarar olacaksın. Bu demek oluyor ki, itaatlerime her karşı çıkışında sana bunun bedelini hakettiğin en güzel biçimde göstereceğim... Ve inan Sare, henüz benim bile bilmediğim taraflarım seni bekliyor olacak!"

İnsan hiç korkudan tüm iç organlarına kadar titrer miydi? İşte ben şu an zangır zangır titriyordum.

Sıcak nefesinden kulağıma sirayet eden fısıltıları beni bir korku filmine hapsetmişçesine ürpertmişti. Bu söyledikleriyle, korku filminin canavarının kendisi olduğunu bir kez daha belli ederken, beni kurbanı seçtiğini aba altından bildirmişti. İçimdeki korkular ise; tiz sesleriyle vaveylalar koparsada, bunu hiçbir şekilde dışarıya yansıtamamaya büyük bir gayret göstermiştim.
Fakat sicim gibi soğuk bir terinde ensemden kuyruk sokumuma değin akmasınada engel olamamıştım.

Sindirmeye çalıştığım bu sözlerden sonra zorlukla yutkundum. Resmen soğuk terler döküyor gerginlikten ellerim ve ayaklarım titriyordu. Avuç içlerim iyice terlediği vakit, artık kalemi zorlukla parmaklarım arasında tutmaya çabalıyordum.

Güç bela başımı Gizem'e doğru çevirdiğimde yüzünde az önce Yaman'nın bana söylediklerini duymadığından mütevellit gülümseme hakimdi. Gözlerinde güven parıltıları vardı ve ben de o güvene tutunmak istedim. Ardından zoraki bir şekilde titrek parmakarımı, nikâh defterinde adımın ve soy adımın yazılı olduğu boş kutucuğa doğru ilerlettim. Kalemi değdirdiğim işte o an bir mucize olmasını ve kalemin mürekkebini benimle birlikte yok etmesini diledim birkaç saniye...

Fakat bir dileğim daha havayla oksitlenip yok olmuştu çoktan.

Surat ifademi hiç bozmamaya dikkat ederek kalemi bana ait olan kutucuğa doğru götürdüm. Daha sonra onun deyimine göre 'kölelik senedimi' içimde parçalara ayrılmış umudumla birlikte imzalamış oldum.

İfadesiz ve donuk bakışlarım önemsiz bir noktaya kitlenmişken, yeniden herkes alkış tufanı koparmıştı. Ardından hiç beklemediğim bir an, donuk bakışlarım acıyla çatılan kaşlarıma dönüştüğünde şaşkınlık ve kızgınlık dolu bakan koyu harelerimi Yaman'a diktim.

ZÂLİM: Kötü Adam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin