ZÂLİM: Kötü Adam

BÖLÜM: 23 "Kafesteki Kuş"

"Kuşlar özgürlüğünün kitlenildiği kafeste ancak sahibinin merhameti kadar nefes alır."
(zynptmts)

N'abersiniz?💋

UZUN BİR AÇIKLAMA AMA MUTLAKA OKUMALISINIZ: Şimdi diyceksiniz ki, Zêzê sen bize neden yaşımızı sordun? Hemen cevap vereyim. Ihım! Bu kurgunun yetişkin içerik katagorisinde olduğunu biliyorsunuz. Bilmeyenlerde artık biliyor. Bu bölüm uygunsuz sahneler içeren bir bölümdü. Elbette, kimse kimsenin ahlâkına bekçilik yapamaz. Haddime/kimsenin haddine değil zaten. Ama ben nâcizane hitap ettiğim/edeceğim kitlenin, yaşını sorarak, ortalamaya göre içimde bir nevi rahatlama yaşamak ve hitap ettiğim kitlenin yaş ortalamasını merakta ettiğim için bilmek istedim. Doğru ya da yalan ama gördüğüm sayılar beni vicdânen rahatlattı. Yaşlarını bile isteğe yazmayanlar hakkında ise, kötü şeyler düşünmek istemiyorum. Keyifleri bilir. Şuan hâlâ yazmayanlar varsa, -ki var- bir bölüm öncesine geri dönerek, söylediğim noktaya rica ediyorum yaşını bıraksınlar. Bunun dışında cidden çok tedirgin oldum, on sekiz yaşından küçüklerin sayısı çok fazla olacak diye ama bayağı yetişkin çıktı ve bu beni inanılmaz mutlu etti. Tabii bunu sizin vicdanınıza bırakıyorum. Yetişkin olmasına rağmen, okumak istemeyenleride anlıyorum. Bu yüzden bu bölüme sınır falan koymuyorum. Ama|-18|okumazsanız hiçbir şey kaybetmez ya da kurgunun gidişatında herhangi bir şeyi kaçırmazsınız. Kurgunun akışına göre bu ve bunun gibi bölümler gelmek zorunda ama ben sizi ve keyfen okumamayı tercih edenleri dâima o bölümlere geçmeden şimdi olduğu gibi uyaracağım. Ayrıca kurguyu baştan sona okuyan sizler, az çok benim her zaman bir önceki bölüm/lerden, bir sonraki bölüme ipucu bıraktığımı ya da üstünkörü birkaç hatırlatma yahutta özet geçtiğimi biliyorsunuzdur. Gelecek bölümlerde de bu bölüm yaşanaları 'üstü kapalı' şekilde size aktaracağım. Ama ben illa okuyacağım diyorsanız, size kalmış. Buyrun.

Medya|Emel Mathlouthi- Holm|(Yazar chefin tavsiyesi: medyayı dinleyerek okuyun. Daha lezzetli olur. ;d )

KEYİFLİ OKUMALAR...

Özgürlüğü elinden alınmış bir kuştan farksızdı bu tarumar olmuş hâlim. Çaresizdim ve çok büyük korkular içersindeydim. Onun adının geçtiği yerde korkmamak mümkün müydü?

Geleceğe dâir hayalleri ve planları olmayan ben, yeniden geçmişe dönebilmeyi istedim. Eğer çocukluğuma geri dönebilseydim, anne babamdan bana bir kuş almalarını istemezdim.

15 YIL ÖNCE...

"Baba şu kuşun adı ne?"

"Gırlangıç."

"Kırlangıç mı?"

"He, gızım gırlangıç."

"Biliyor musun baba? Heidi'ninde kuşu vardı."

"Öle mi?"

"Öyle tabii. Adı da şeydi... neydi?... unuttum."

"Olsun hatılanca dersin."

"Baba, nereye gidiyor bu kırlangıç?"

"Sıcak diyarlara gidiyo gızım."

"Bir daha gelmiycek mi?"

"Bahar gelince gene gelici."