BÖLÜM: 29 "Küvetteki Balık"

9.4K 384 3.1K
                                    

"Mutsuz bir ruh bir mikroptan daha hızlı öldürür."
(John Steinbeck)

Dinlemek isterseniz, ki bence açın dinleyin pişman olmazsınız...

Medya|Emel Mathlouthi - Kelmti horra|🎻

Yorum yapmayı ve Vote vermeyi unutmayın plizz. 🥺👉🏻👈🏻

BÖLÜM BARAJI: 250 VOTE, 3K YORUM.

Yorumlar hakkında çok mühim bir ricada bulunmak istiyorum. Son kez söylüyorum lütfen, yorum barajını doldurmak için yorum yapmayın! Bölümü daha sindire sindire okuyup yorumları paragraflara yaparsanız baraj zaten aşılır. Ayrıca bölümlerin gelmesi için yalnızca bir elin parmağını geçecek kadar kişi çaba sarfediyor. Onlarda siz yorum yapmıyorsunuz diye yorumlar dolsun diye alakasız yorumlar yapıyor hâliyle. Bir kurgu 3-5 kişinin çabasıyla ilerleyemez. Ne kadar destek verirseniz o kadar çok bölüm okumuş olursunuz. Nokta. Sevgiler.

Bol Keyifli Okumalar öbtüm. MUAAH.💋

|8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|8.Gün|
TARİH: 25 EKİM ÇARŞAMBA

Gözlerimi yarı baygın bir hâlde araladığımda karşılaştığım iki şeyden biri; kırmızı korku filmlerini andıran loş bir ışık, diğeri kırmızı bir halıydı. Başım bana kaldırıpta etrafıma bakamayacağım kadar ağır geliyordu bu yüzden bir kez daha deneyip başımı kaldırıp nerede olduğumu ve neden halıyla yüzüm arasında yaklaşık on santimetre olduğuyla ilgilenmemiştim. Saniyeler sonra kırmızı ışığa ve halıya kolaylıkla kamufle olacak bir şey daha eklendi: yüzümden dökülüp halıya karışan kan damlaları. Başta nokta gibi akan kanım bir anda yüzümden oluk oluk boşalmaya başladı.

Elimi yüzüme götürmek için sağ kolumu kullanmak istediğimde bir şey buna engel oldu. Sol kolumu denedim, sonuç yine aynı. Bu kez bana ağır gelmesini umursamadan başımı inatla kaldırıp tavana ve kollarımı hareket ettirmemi engelleyip beni havada uçuyormuşum gibi hissettiren şeye baktım. Siyah takım elbiseli iki iri kıyım adam. Biri sağ biri sol kolumdan tutmuş upuzun kırmızı aydınlatmalı bir yanıp bir sönen kırmızı ışığın altında ve aynı renk halının üzerinde ayaklarımı yerde sürüyerek yüz üstü pozisyonda bedenimi sürüklüyorlardı.

Bitmek bilmez upuzun bir koridor ve sonu görülemeyecek kadar karanlık bir boşluk. Başım yine ağır geldiğinde bitmek bilmez bir tüneli andıran koridorda nereye gittiğimize bakmayı bırakmıştım. Kafamı indirdikten sonra o sonu gelmez sandığım yere çarçabuk varmış bir kapının önünde durmuştuk. Kahverengi bir kapı. İçlerinden biri, kim olduğuna bakmadım, kapıyı üç kez üst üste tıkladı.

Kim olduğunu çıkaramadığım bir "Gel!" sesi.

Kapı gıcırdayarak açıldı. Aynı şekilde sürüklenmeye devam edip eski el örmesi bir halının ortasına, pazar halinden alınmış bir çuval gibi yüz üstü fırlatıldım. Kendimi korumaya fırsat bulamadan burnum acı bir darbe aldı. Sonra yine oluk oluk akan bir avuç dolusu kan. Doğrulup kalçamın üstüne oturdum. Elimi bu kez kaldırıp burun kemerimi sıktım. Başımı kaldırıp etrafıma bakındım. Oda kapkaranlık karşıda ay ışığından yüzümün bir kısmını aydınlatan bir pencere ve yine karşımda çıkaramadığım bir takım figürler vardı. Bir masa, üzerinde birkaç ıvır zıvır, tekli berjerler ortalarında zigon sehpa, sağ tarafımdaki duvar boylu boyunca kitap dolu bir kütüphane sol tarafım zifiri karanlık ve bir koltuk vardı. Burası bir iş insanının çalışma odasına benziyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZÂLİM: Kötü Adam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin