5.Bölüm/''Çok körsünüz.''

1.6K 124 24
                                    

Bir kaç dakika bize baktıktan sonra içeri bağırdı ve ''Stiles.'' Diye seslendi.

Malia'nın burada ne işi olabilir ki? Stiles'la tanışmıyorlardı bile.

''Ne işiniz var burada?''

Harika. Biz ta Beacon Hills'den New York'a onun için gelelim o bize ne işiniz var desin.

Tamam anladım benimle aran bozuk. Max'i öptüm diye bu kadar trip atıyorsun. Ama Scott'ın yada Amber'ın suçu ne? Onlar da mı Max'le öpüştü.

''Seni almaya geldik Stiles. Bu iş uzamadı mı artık?''

''Oraya gelemem. İstemiyorum.''

''Bak sorun Lydia ve Max arasında olanlar ise-''

''İkiside umrumda değil tamam mı? Gelmeyeceğim. Oradan ve oradaki insanlardan nefret ediyorum. Aramayın artıl beni. Mesaj atmayın. Buraya gelmeyin.'' Apartmandaki herkes'in sesimizi duyduğuna emindim.

''Peki ya Malia'nın ne işi var burada?'' Dedim ve suskunluğumu bozdum. Göz göze geldiğinizde önünü döndü.

''Sevgilim.'' Dedi ellerini cebine atarken. ''Okula biraz ara verdi. Beraber vakit geçirebilmemiz için. Gidiyor musunuz artık?''

Hayır ağlamayacağım. Hayır asla ağlamayacağım. Onunla mutluysa bırakalım öyle kalsın.

''Hayır. Kalp atışlarını duyabiliyorum hem gözlerindee okunuyor yalan konuştuğun. İçeri giriyoruz ve bize ne bok yaptıysan anlatıyorsun. Neden Beacon Hills'e gelmediğini, neden Malia'nın burada olduğunu. Ve eğer tekrar yalan konuşursan yemin ederim kalbini sökerim.'' Dedi Scott, Stiles'ın üstüne yürürken. Bı beni bile korkutmuştu. Ama iyi yanından bakalım sevgili değillermiş.

''Geçin.'' Dedi ve önce Scott daha sonra da Amber geçti. Son olarak ben geçerken tekrar göz göze geldik.

''Anlat. Bekliyoruz.'' Dedi Scott koltuğa yayılırken.

''Malia benim kuzenim. Beacon Hills'e gelmiyorum çünkü hala dönüşeyi beceremiyor. Buraya ona öğretmeye geldim.''

''Stiles.''

''Evet.''

''Bu sefer olmadı. Bari daha düzgün bir şey bul, yoksa...'' ayağa kalktı ve Malia'yı tuttuğu gibi duvara yapıştırdı.

''Sevgilini yada kuzenini yada herkimse öldürüm. Evet seni öldüremem ama bunu öldürürüm.'' Malia çırpınırken Scott'un daha da sinirlendiğini görebiliyordum.

''Stiles geçen gece bu kız benim sevgilimi öldürmeye çalıştı. Başarılı olamadı ama benim olamayacağım ne mağlum?''

''Of tamam o anlatmazsa anlatmasın ben anlatıcağım.'' Dedi Malia ve Scott'un kollarından kurtuldu.

''Öncelikle ufak bir ayrıntı söyleyeceğim. O gece onu öldürmeye çalışmıyordum. Peşinde bir kaç adam gördüm ve yardım etmek için geldin. Ama Amber hanım o kadar hızlıydı ki beni dinlemeden kaçtı gitti.'' dedi ve yutkundu.

''Stiles özür dilerim. Ama belli ki bu sır uzun süre kalamayacak. Kendi canım daha önemli. Hem paramı da ödemedin. Anlatıyorum.''

''Eğer böyle birşey yaparsan seni ben öldürürüm.''

''Hiç sanmıyorum. Lydia annen New York'a giderken ölmüştü değil mi?''

''E-evet.''

''Stiles da o sıralar Nogitsune'ydi. Peki hiç düşündün mü annenin katilinin kim olduğunu?''

''Ben, bil-bilmiyorum. Bunun konumuzla ne alakası var?''

''Hadi ama birleştir parçaları. Ve o gün Max'le tanıştın. Ve Max herşeyi gördü. Bu kadar aptal mısın?'' Stiles yumruklarını sıkıyordu.

''Annemin katili Max mi?'' Aslında hiç de saçma gelmiyordu. Ama neden yapsın ki?

''Peki herneyse, konumuzu değiştirelim. Hiç kimse Max'in soyadına dikkat etti mi?''

''Gilbert.'' Diye mırıldandım.

''Hayır.'' Dedi ve güldü. ''O size söylediği soyadı. Gercek soyadı ne biliyor musun? Lahey. Sadece bir tesadüf mü? Biriniz araştırsa Max'in İsaac'in kardeşi olduğu anlayabilirdi. Tanrım çok körsünüz.''

Herkes dikkatle -şok olmuş- bir şekilde Malia'yı dinliyorduk. Herşeyi nasıl bu kadar öğrenebilmişti ki? Ama haklı. Biz hiçbir şeyi araştırmadık.

''Devam edelim. İsaac'i kim öldürdü?''

''Allison.'' Dedi Scott araya girerek.

''Hayır tatlım. Allison öldü. İsaac'i öldüren bendim.''

''Allison ölmedi. Okulda. Aynı sınıftayız. Sende gördün.'' Dedi Amber.

''Hayır o Max'di. Sende biraz araştırsan son Autre'nin sen olmadığını öğrenebilirdin. Max ismini ve soyismini o kadar çok değiştirdi ki sonunda izini kaybettirdi. Yani o Allison değil Max'di.''

Şu an ne hissedeceğimi bilmiyordum. Benim etrafımdaki şeyleri ben hariç herkes biliyordu.

''Ama durun. Daha bu fragmandı. Max önce sizden intikam için peşinizdeydi. Ama sonra eline daha büyük birşey geçti. Bir sır. Ve dedi ki; 4 kişi değil de 3 kişi olurlarsa işim daha kolay olur. Ve sana yakınlaştı, Stiles'a şantaj yaptı. Böylece seni koruyacak Batman'in gitmek zorunda kaldı. İşte planı buydu. Ama birkaç şeyi atladı. Bayan Stone. Stiles giderken olucakları bilir gibiydi. O da Max'in İsaac'le bir bağlantısı olduğunu düşünemedi. Ama bir şey olacağını biliyordu. Bu yüzden ben ve Bayan Stone devreye girdik. Sizi koruyacaktık. Lydia seni kaç kez ölümden kurtardığımı biliyor musun? Hiç sanmıyorum. Son olarak kimliğim Amber'ın onu öldüreceğimi sandığı an ortaya çıktı. Ben de Stiles'ın yanına geldim. Artık sizin yakınınızda olamayacağımı yoksa Scott'un beni öldüreceğini bildiğim için. İşte bu kadar.'' Dedi ve uzun bir soluk verdi. Hala olanları sindirememiştim. Bayan Stone ve beni korumak.

''Peki Stiles'ın New York'a kadar kaçmasını gerektiren sır nedir?'' Dedi Amber. Hepimiz merakla Malia'ya bakıyorduk.

''Ciddi misiniz? Anlamadınız mı? Annenin katili Stiles!''

Malia o kadar da nefreti hak etmiyormuş he? Dedim size diziyle buradaki Malia farklı kişilikler.

Ve Stiles'ın katil olması? Sizce Lydia onu affeder mi?

Sanırım yazdığım en iyi bölümdü. Aslında bende bunları planlamamıştım ama oluverdi.

Yorumları bekliyorum. :D

Nefes (Batman 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin