1 gün aralıklı yb koydum değerimi bilin :3
Bölüm şarkısı;
Within Temptation - FrozenSevgili günlük;
Evet günlük tutmaya başladım. Belki dertleşecek kimsem olmadığından.
Stiles öldü.
Bu cümleye hiçbir anlam veremiyorum. Sanki şakaymış gibi geliyor. Kabullenemiyorum. Ama doğrusu bu. Öldü.
Allison benimle kalıyor. Ama eskisi gibi değiliz. Scott'un bana aşık olduğunu öğrendiğinden beri böyle. En yakın zamanda bir ev tutup gideceğini söyledi. Scott da Allison'la ayrılınca bir daha görmedim. Ne o yüzüme bakabiliyor ne de ben onun.
Stiles'ın cenaze töreni olmadı. Hiçkimse bunu yapmak istemedi. Cesedini bile bulamamışken. Derek'in sürüsü ona küçük bir tören yapmışlar. Ama beni veya Scott'u Derek'in katili olduğumuzdan çağırmadılar.
İşte böyle. Hepimiz dağıldık.
--1 Ay Önce--
''Ve 2. oyunumuz... Bir tünelimiz var, toprağın altında. Bu tünelden geçen ilk 3 kişi kazanır. Diğeri Amber'ın yanına gider. Ölür.'' Dedi ve güldü Max. Herhangi birimizi -veya hepimizi- öldüreceğini biliyordum ama bunu yapacağını asla düşünmezdim.
Asansörden indiğimizde yerde 3 tane delik vardı.
''Ben buraya hayatta girmem.'' Diye bağırdım.
''Sen bilirsin, madem bu kadar ölmek istiyorsun.''
''Of tamam.'' Dedim ve Stiles'la göz göze geldik. Gözlerini kaçırdı. Sanki suçlu bendim. Annemi isteyerek öldürdüğünü söylemişti. Neden?
''1,2,3. Başlayın.''
Hızla ve iğrenerek deliğe girdiğim. Her taraf kapkaranlıklı. Sürünerek delikte ilerlemeye çalışıyordum. Neyse ki pantolon giymiştim. Ama saçlarımda birşeyin geçtiğini hissedebiliyordum.
Yolun sonuna geldiğimi düşündüm çünkü bir ışık gözüküyordu. Biraz daha ilerlemeye çalıştım ama olmuyordu. Bacağım sıkışmıştı. Oynatamıyordum.
''Bacağım! Yardım edin bacağım. Sıkıştım.''
''Lydia? Neredesin? Yardıma geleceğim.'' Derek bağırıyordu.
''Çıkışa yakın.''
Ayağımda bir el hissettiğimde çığlık attım.
''Sessiz ol, benim.'' Dedi Stiles.
Derin bir nefes aldım ve bacağımı kurtardığında ilerlemeye başladım. Stiles da arkamdan geliyordu.
Delikten yavaşça çıktım ve üstümü silkeledim. Stiles'a yardım etmek için deliğe uzandım ama kapı kapanmıştı. Derek ve Scott bana bakıyordu.
''Stiles içeride kaldı. Kapıyı açın!''
''En son delikte kalan ölür Lydia'cım.'' Dedi ve güldü Max. ''Aslında sona kalıp daha fazla acı çekmesini isterdim ama neyse.''
''Aç şu kapıyı.'' Ağlamaya başladım.
''O senin anneni öldürdü Lydia. Onu bu kadar sevmemelisin.''
''Bi-bir açıklaması olduğuna eminim!''
''Sıra 3. oyunda. Çok basit.'' Büyük bir kapı açıldı ve her tarafta ayna olan bir oda çıktı karşımıza.
''Aynalarla dolu odadan çıkmaya çalışacaksın. Küçük canavarlara da dikkatli olun yeter.''
İçeri girdik ve kapı arkamızdan kapandı. Scott ve Derek yarışır gibi koşmaya başlamıştı, ben ise oturmuş ağlıyordum.
Karşımdaki kurtu görünce korkup ayağa kalktım. Tam bir kurttu bu.
Arkadan bir tane daha çıkınca geri çekildim. İkiside hırlayarak bana yaklaşıyordu.
''Sizden korkmuyorum.'' Daha da yaklaştılar. Bir tanesi üstüme atlamaya hazırlanıyordu. Ama aynalardan tam olarak nerede olduklarını anlayamıyordum.
Büyük bir banshee çığlığı attım. Aynalar kırılmış, kurtların da başı döndüğü belliydi. Fırsat bulup çıkışa koştum. Kapıdan çıktığımda sadece Scott gelmişti.
Derek de ölmüştü.
''Vay canına. Favorilerim kalmış. Ve son oyunumuz. Yerdeki kılıçları alın ve birbirinizi öldürün.''
Scott'la göz gözeydik. Bunu yapacağını düşünmüyordum.
Kılıcı aldı. ''Gerçekten mi Scott? Bunu yapacak mısın?''
''Herkes öldü Lydia. Sevgilim, kardeşim, abim.''
''Peki o zaman.'' Bende yerdeki kılıcı aldım.
Scott kurt olduğundan kılıçlarla arası iyi değildi. Üçüncü sallayışımda yere düşmüştü. Üstelik kılıçı da yoktu elinde. Kılıcı boğazına dayadım. Gözleri kapalı onu öldürmemi bekliyordu.
''Sevgilimi öldürmeye ne cüret edersin!'' Duyduğum sesle kılıcı yere atmıştım. Scott da gözlerini açmış arkama bakıyordu.
''Na-nasıl?'' Daha fazla ağlıyordum. Çok daha fazla. Arkamı dönemiyordum çünkü onu görmekten korkuyordum.
Scott ayağa kalktı ve titreyerek konuştu.
''A-''
''Evet!'' Koşarak Scott'a sarılmıştı. Omzundaki oklarıyla ve kısa siyah saçlarıyla hiç değişmemişti.
''Allison.'' Durdu ve bana da sarıldı.
''Bekle. Max olmadığını nereden bileceğim?''
''Max'in cesedini gördüğünde inanırsın.''
''Stiles, Amber, Derek öldüler.''
''Biliyorum.'' Gözlerini kaçırdı.
''Sen nasıl?'' Allison karşımdaydı. 1 yıl sonra. Hiç değişmemişti.
''Anlatacağım. İleride çıkış var, gelin.''
Ne hissetmeliyim? Allison burada. Şaka gibi. Ve Stiles yok. Öldü.
Deliklerden geçerken durdum.
''Stiles?! Yaşıyor olmalısın. Stiles!''
''Lydia buraya gel.''Allison kolumdan çekti.
''Hayır. Onu almadan gelmem.''
''O öldü tamam mı!''
''Hayır.''
''Lydia hadi.''
Beni ayağa kaldırdı ve yürütme başladı Allison. Kollarından kurtulup deliğe tekrar gittim ve fısıldadım.
''Seni seviyorum. Ne olursa olsun umrumda değil.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefes (Batman 2)
Fanfic♥Batman kitabının devamıdır. ♥ İşler daha da zorlaşırken Lydia bu oyunda yapayalnız. Stiles artık yok. Sakladığı büyük sır, Lydia'yı daha da uçuruma götürecek. Ve Stiles döndüğünde, ya Lydia için artık çok geç ise?