Aklımda büyük kurgular olduğundan yeni bölüm hızlı gelebilir ^-^
''Telefonda olmaz, büyük bir olay. Buraya gelmen gerek!''
''Lydia burada işlerim var, konu ne?''
''Bir şeyler oluyor, bilmiyorum Max Amber ve Stiles'ı kaçırdı. Scott, Peter ve Joseph de onları kurtarmaya gitti ama-':
''Bir dakika. Scott'un Peter'la işi ne ve Joseph kim?''Diye sözümü böldü Derek.
''Sen burada yoktun ve yardıma ihtiyacımız vardı. Scott da Peter'ın sürüsüne girdi. Joseph de sarışın kahverengi gözlü çocuk.''
''Bir dakika. Onun adı Joseph değil Aidan. Onu tanıyorum. Ve Scott benden habersiz böyle birşey yapamaz. O benim betam. ''
''Derek, Peter çocuğun adının Joseph olduğunu söyledi.'' Diye bağırdım. Bir yandan da şehirde turluyordum. Scott eve gitmem gerektiğini söylemişti.
''Bekle aynı kişiden mi bahsediyoruz?''
''Joseph'in İrlandalı bir konuşması var.''
''Al işte! Joseph Amerikan ismi. Adını değiştirmiş ahmak. O Aidan. Oraya geliyorum. Birkaç saate orada olurum. Şuan neredesin?''
''Scott eve gitmemi söyledi. Benzin bitene kadar turlayacağım.''
''Evet sakın gitme. Aidan varsa hiçbir yer güvenli değildir. Kalabalık bir yere gir.''
''Tamam.'' Telefonu kapattıktan sonra caddeye girdim. Yeterince kalabalıktı. Etrafa bakındıktan sonra banka oturdum ve telefonumla oynamaya başladım.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ben Lydia Martin'im. Güçlü, duygularını belli etmeyen, ruhsuz bir kız. Nasıl olmuştu da şu olayların ortasına düşmüştüm.
-2 saat sonra-
Etraf korkmamı gerektirecek kadar boşalmıştı. Sadece birkaç kişi vardı. Benzinimin hala bitmemesinden yararlanarak arabaya bindim ve daha kalabalık bir yere gidebilmek için gaza bastım.
Her taraf bomboştu saat ise gecenin 4'üydü. Arabamın üstünden gelen tıkırtılarla çığlık attım ve arabayı durdurdum. Sonun gelmişti Lydia.
Yavaşça kapıyı açtım ve boş yola baktım.
''Scott? Lütfen sen olduğunu söyle.''
''Scott yok, Derek verelim?'' Dedi arkamdaki ses. Derek'i gördüğümde uzun bir soluk verdim. Şu an ona sarılabilirdim bile.
''Beni korkudan öldürmek mi senin niyetin?''
''Kusura bakma ama atlayacak daha uygun bir yer bulamadım. Şimdi, bana olanları anlat.'' Dedi ve arabaya bindik.
''Max beni istediğini söyledi ve Amber'ı kaçırdı. Stiles da Amber'ı kurtarmak için Max'in evine gitti ama o da yakalandı. Scott da Peter'dan yardım istedi. Bugün Scott, Peter ve Joseph veya Aidan, Max'in evine gidiyorlardı. Daha sonra ben evde Banshee güçlerimle birşeyler gördüm ve haber vermek için Scott'ların arkasından gittim. Ama ormanda Scott'u gördüm. Bacağı yaralıydı. 'O geliyor, kaçmalısın' dedi ve bende kaçtım. Sonra da seni aradım.''
''Vay canına.'' Şaşkınlıkla bana baktı.
''Ne yapacağız?'' Dedim çaresizce. ''Çünkü ben hiçbirşey yapamamaktan yoruldum. ''
''Ne yazısı gördün?''
''Sliror. Araştırdım ve kurtadamların en yücesi olduğunu buldum. Max bir Sliror değil mi?''
''Ah hayır hayır. Max değil. Bu kafa karıştırıcı. Aidan, Lahey ailesinden olamaz. Ama anlamıyorum sen...'' Başını kaşıdı.
''Lütfen Aidan'ın da bir Lahey olduğunu söyleme.'' Dedim ve gözyaşlarımı tutamadım.
''Max'in nereli olduğunu biliyor musun?''
''Ne? Ne alakası var? Hayır bilmiyorum.''
''Lahey, İsaac, Max, Aidan, Joseph. Bir dakika. Buldum. Aidan da bir Lahey. Ama Lahey değil.''
''Ne? Derek anlamıyorum. Deli gibi davranıyorsun.'' Bir yandan ağlıyor, bir yandan da Derek'in saçma konuşmalarına anlam vermeye çalışıyordum.
'' Scott sana ne dedi?''
''Dediğim gibi. 'Herşey yalanmış, kaçmalısın, Derek'i bul, kandırıldık.' gibi şeyler söyledi. ''
''Yalanmış. Eve gitmeliyiz. Hadi çabuk eve gitmeliyiz!'' Arabayı çalıştırdım ve nedenini bilmediğim halde eve sürdüm.
''Bana da anlatsan neler olduğunu?''
''Tehlikedesin. Seni koruyamam.''
''Neden ben?''
''Çünkü sen, bekle emin değilim. Seni korkutmak istemem. Scott'un evine sür sadece. Annesi evde mi?''
''Hayır bugün nöbetçi.''
''Harika.''
------------
10 dakika sonra Scott'un evine girmiştik. Hızla odasına koştu ve öğlen benim baktığım kitabı açtı.
''Banshee'ler hakkında ne biliyorsun?''
''Ölüm perisi. Herhangi bir ölüm olduğunda önceden birşeyler duyabiliyoruz ayrıca psişiğiz.'' Dediğimde kafasını salladı.
''İşte.'' Diye mırıldandıktan sonra kitabın Banshee bölümünü açtı ve tek hamlede yırttı.
''Naptın sen? Ne yazıyor orada? Neden yırttın Derek!''
''Boşver. Scott zaten biliyordu.''
''Neyi?''
''Benimle gel.'' Dedikten sonra beni çekiştirerek evden çıkardı. Bu sefer direksiyona o geçmişti.
''Yalvarırım neler olduğunu söyle.''
''Kötü şeyler.''
''Derek lütfen.'' Tekrar ağlamaya başlamıştım. ''Stiles'a, Scott'a, Amber'a veya bana zarar gelecek mi? Bari onu söyle.''
''Scott, Stiles ve Amber'a zarar gelmeyecek.'' Dediğinde gözlerimi kıstım.
''Be-ben?''
Cevap bekledim ama herhangi birşey söylemedi. Ağlayarak önüme döndüm. Ona güveniyordum, Derek onlara zarar gelmesine izin vermezdi.
Ama bana zarar geleceğini iyi biliyordum.
Baştan beri beni istiyorlardı.
En başından beri.
Bayan Stone, İsaac, Malia, Max, Peter, Aidan.
Hepsi beni tuzağa getirmek için başından beri oyundaydı. Sadece bazı şeyleri kestiremedikleri için herşey bu kadar uzadı.
''Öleceğim değil mi?'' Hıçkırarak ağlıyordum. Sadece yanımda Stiles'ın olmasını ve 'ölmene izin vermeyeceğim' demesini istiyordum.
Ama belki de onu bir daha hiç göremeyecektim.
''Ölmeyeceksin.''
''Evet öleceğim.''
''Güven bana. Tanıdığım iyi bir Batman var.'' Dediğinde gülümsedim. Ama daha çok ağlıyordum.
''Batman'se neden gelip bizi kurtarmıyor?''
''Çünkü her Batman kahraman değildir Lydia. Seninki gibi.'' Diye fısıldadı.
Sınır 30 vote. 20 yorum!!!
![](https://img.wattpad.com/cover/22603527-288-k483740.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefes (Batman 2)
Fanfic♥Batman kitabının devamıdır. ♥ İşler daha da zorlaşırken Lydia bu oyunda yapayalnız. Stiles artık yok. Sakladığı büyük sır, Lydia'yı daha da uçuruma götürecek. Ve Stiles döndüğünde, ya Lydia için artık çok geç ise?