''Bugün buraya sizi çağırmamın nedeni; şu saçmalığa bir an önce söz vermemiz.'' Diyerek konuşmaya başladım. Allison ve Scott anlamsızca bana bakıyordu.
''Çok büyük şoklar geçirdik ve birbirimize daha çok kenetlenmemiz gerektiği an koptuk. Herkes birbirine küs. Bizler arkadaşız. ''
''Stiles öldü, Amber ve Derek de öyle. Cidden nerede arkadaşlık?'' Dedi Scott.
''Hem ne anlamı var ki?''
''Mesela almamız gereken bir intikam var.'' Dedim sinirlenerek.
''Max öldü. Daha ne intikamı?''
''Peter.''
''Gene mi şu adam? Lydia uzak dur şundan ne hali varsa görsün. Boşver intikamı.'' Diye homurdandı Scott.
''Umrumda değil. Ne işler döndüğünü öğrenmek istiyorum.''
''Off.''
''Ha bu arada. Allison bize bir açıklama borçlusun. Nasıl ölmedin?''
''Bakın bilmiyorum uyandığımda bir evdeydim. Etrafta kimse yoktu. Bir çerçevede resim vardı belki buranın kime ait olduğunu bulurum diye baktım. Sadece beyaz saçlı bir kadın vardı. Elinde bir tarak. Bu kadar. Sonra dışarı çıktım. Uzun süre sizi hatırlayamadım. Hatırladığımda da ölüyordunuz işte.''
Beyaz saçlı kadın. Elinde tarak.
Scott şaşırmış gibi yüzüme baktı. Sadece başımı salladım. Birkaç yıl sonra ölecek olmamı Allison'un bilmesini istemiyordum. Hem daha uzun bir süre vardı.
''Peki bizi İsaac havuzda boğmuştu, sonra giderken Allison onu öldürmüştü. Yani Max. Neden kardeşini öldürdü?'' Diye bağırdı birden Scott.
''Evet. Bizden İsaac'in ölümü için intikam alıyordu. Ama İsaac'i kendi öldürdü!''
''Bu işte başka birşey var. Max'in amacı başkaydı.''
Kapının çalışıyla hepimiz irkildik. Koşarak açtım ama sadece bir kutu vardı.
''O ne?''
''Bir kutu. Kim bıraktı bilmiyorum.''
İçeri geçip kutuyu açtım. Bir kavanoz vardı, içinde biraz kül.
Allison kutunun içindeki notu aldı ve yüksek sesle okudu.
''Stiles'ın külleri. Sizde kalsın istedim. Ha bu arada sonunda bazı şeyleri akıl edebiliyorsunuz. Gör bak şimdi neler oluyor. -Max ''
------------
''Onu bulup kafasını koparacağım.''
''Yada oturur bir plan yaparız.''
''Sen onu öldürdüğünü söyledin!'' Diye kükredi Scott. Sadece koltuğa uzanmış yarım saattir ağlıyordum.
''Öldürmüştüm.''
''Tamam mantıklı düşünelim. Stiles yok. İsaac'i Max öldürdü. Peter Max'in yanında. Ama Peter İsaac'i sevmiyordu. Demek ki Max ve Peter İsaac'den nefret ediyolardı. O zaman neden bizden intikam istediler. Max daha neyin intikamını alıcak. Ölücez ama daha neden öldüğümüzü bilmiyoruz!''
''Belki de birşeyleri atladık.'' Diye mırıldandım. Koşarak odama çıkarken Allison ve Scott da arkamdan geliyordu.
''Lydia neyi atladık?''
Odama geçtim ve 'Doğaüstü Varlıklar' kitabını açtım.
''Uzun süredir Banshee'yim ama hiç Banshee'leri ciddi anlamda araştırmadım. Derek birşeyler biliyordu denedim ama söyletemedim. Sadece bana Aidan diye birinden bahsetti. Joseph'in gerçek adı Aidan'mış ve İrlanda'lıymış. Max de İrlanda'lıydı. İkisinin de aksanı aynıydı. Ama asıl konu başka.''
''Kafam karıştı ve dediğiniz insanları tanımıyorum.'' Diye söylendi Allison.
''Şimdi, Autre'ler her kılığa girebilir. Peki gerçekte kimler? Neler? Max aslında Max değildi. Joseph de öyle. Amaçları baştan beri başka birşeydi ve ikiside başkalarının kılığına girdi. ''
''Mantıklı. Ama neden yaptılar ve neden İrlanda'lı olmak ortak yönleri?''
''Banshee'ler eskiden sadece İrlanda'lı bir aile öldüğünde çığlık atarmış. Bu yüzden İrlanda'lılar için bir görevmiş bu. Bir Banshee bulursan öldürüp kalbini sökerlermiş. Son Banshee 1943'de görülmüş. Ve Peter sağolsun beni de bir Banshee yaptı. Ve neden biliyor musun? Bir Banshee'nin kalbi değerli olur. Peter onu satsa ne kadar zengin olurdu? O da bir Banshee yarattı ve İrlanda'lıların uyanmasını bekledi. Max ve Joseph de uyandı. ''
''Bu metnin ana fikri senden iyi dedektif olur Lydia. Konuya gelirsek; tekrar eski dostlar oluyoruz ve seni kurtarıyoruz. Daha sonra şu 25 yaşında ölme meselesini de çözeriz.'' Diyerek ağzından kaçırdı Scott.
''25 yaşında ölme meselesi derken?''
''Derek'in dediğine göre bir Banshee en fazla 25 yaşına kadar yaşarmış.''Dedim üzüntümü saklamaya çalışarak.
''Ve benim şimdi mi haberim oluyor?!''
''Asıl konumuz başka Allison. Peki bir sorum var. Max ölmüştü. Öldü sanıyorduk ölmedi. Allison ölmüştü. Öldü sanıyorduk ölmedi. İsaac ölmüştü. Öldü sanıyorduk ölmedi. Stiles'a da aynısı olmuş olabilir mi?''
''Küller onun, hissediyorum.'' Dedim ve tekrar gözyaşlarım başladı.
''Siktir.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefes (Batman 2)
Fanfiction♥Batman kitabının devamıdır. ♥ İşler daha da zorlaşırken Lydia bu oyunda yapayalnız. Stiles artık yok. Sakladığı büyük sır, Lydia'yı daha da uçuruma götürecek. Ve Stiles döndüğünde, ya Lydia için artık çok geç ise?