11.Bölüm/ ''Korkuyorum Scott neler oluyor?''

1.2K 107 9
                                    

Voteler ve yorumlar düşüyor gibi -,-

Yapabildiğim kadar hızlı yazıyorum ama bu kadar oluyo :/

Sınır vote 30

''Ben, Joseph ve Scott Max'in evine gidiyoruz. Lydia sen eve dönüyorsun.'' Dedi Peter.

Kız olabilirim ama neden bende gidemiyorum? Hatırlatırım ki bende bir Banshee'yim. Pek kullamamıyorum güçlerimi ama konumuz bu değil.

''Nasıl ya? Hadi ama ben de gelmeliyim.'' Diye isyan ettim.

''Lydia bana söz verdin eve dön.'' Dedi Scott.

''Scott birşey olmaz yemin ederim orada dururum.''

''Bak Max'in nasıl birşey olduğunu bilmiyoruz veya ne hazırladığını? Kim bilir orada bizi neler bekliyor. Eve dön ve bekle. Stiles ve Amber'ı alıp geleceğime yemin ediyorum.'' Dedi Scott ve omzuma dokundu.

''Peki tamam. Ama ters bir durum olursa beni ara.'' Dedim.

''Merak etme. Hadi git sen.'' Dedi ve kapıdan uğurladı. Bende arabaya binip evimin yolunu tuttum.

Şimdi gidip evde ne yapacaktım ki? Acaba Stiles iyi mi? Acaba Amber'a ne oldu? Max ne yapacak? Onlara zarar gelecek mi? Bunları düşünürken nasıl iyi olabilirdim.

Hızla odama koştum ve birkaç mum aldım. Daha sonra salona indim ve masanın üstündekileri kaldırıp mumları yerleştirdim.

''Ben bir Banshee'yim. Güçlerim var. Özel biriyim. Bunu yapabilirim. Evet Lydia bunu yapabilirsin. Sadece inan.'' Diye mırıldanıp gözlerimi kapattım.

Ve evet -ilk defa- birşeyler görüyordum. Ama tabiki (!) anlam veremiyordum.

Bir kurt.

İki kurt.

Scott.

Bir orman.

Yerde koskocaman bir yazı.

Sliror.

Harika, tabiki yabancı yazacak.

Koşarak telefonumu kaptım ve çeviriciyi açtım. Bu sefer işimi şansa bırakmayacaktım.

10 dakika içinde tüm dillerde Sliror kelimesini çevirmiştim ama hiçbirinde bir anlam yoktu.

Küçük bir küfür savurdum ve telefonumu fırlattım.

''Hadi ama, hadi.'' Gözlerimi kapattım.

Bu sefer sadece bir kitap görüyordum. Kapağında hiçbir şey yoktu.

Gözlerimi açtım ve Scott'un evinin anahtarlarını alıp arabama koştum.

Gidebildiğim en hızlı şekilde Scott'un evindeydim. Annesi hastanede çalıştığı için evde kimsenin olmaması artı bir avantajdı. Anahtarları çıkarıp kapıyı açtım ve son hızla Scott'un odasına daldım.

Çekmeceleri, dolapları ve yatağın altını aradıktan sonra az önce gördüğüm kitap elimdeydi.

Kitabı açtığımda sevinç çığlıkları atmaya başladım.

''Tanrı'ya şükür sonunda işe yarıyorum...'' dedim ve iç çektim. ''Bunu Stiles de görmeliydi.''

Kitapta vampirler,kurtadamlar, bansheeler, autreler ve diğer tüm yaratıklar hakkında herşey vardı. Biraz aradıktan sonra Sliror kelimesini buldum.

Herhangi bir resim yoktu. Sadece ufak bir yazı vardı.

''Sliror yaşayan en büyük kurttur. Yüzyıllar önce bir tanesinin olduğu bilinir ve ''göklere yetişen'' olarak tanımlanmıştır. Şu anda ise birkaç tane Sliror'un soyundan gelen kurt vardır. Bu kurtlar diğer kurtlardan 5 kat daha güçlüdür. İstediği zaman gerçek bir kurt olur. '' Dedim ve kitabı yere attım.

''Tehlikedeler.'' diye fısıldadım.

Max melezdi! Hem Autre hemde Sliror'du. Stiles ve Amber tehlikedeydi. Scott da öyle.

Gene koşarak arabama bindim ve Max'in evine sürmeye başladım.

''Tanrım çok korkuyorum.''

Hızla orman yolundan geçerken gözüm arabaya ilişti. Scott'un motoruydu. Plakaya baktıktan sonra kendimi doğruladım. Arabayı durdurdum ama dışarı çıkacak kadar cesaretim yoktu.

Telefonumu aldım ve Scott'u aradım.

''Lydia!'' Sesi nefes nefese geliyordu.

''Scott neler oluyor? İyi misiniz?''

''Yalandı. Herşey. Lydia neredesin?''

''Ne yalandı Scott orman yolundayım bana neler olduğunu anlat.''

''Eve dön, herkes ya-'' Ve telefon kapandı.

''Lanet olsun neler oluyor?!''

Yavaşça nefes alış verişimi kontrol etmeye çalıştım ve arabadan indim.

''Scott?'' Ormana girerken bacağıma batan dikenle irkildim. Hadi ama Lydia ne kadar da korkaksın sevgilin ve en yakın 2 arkadaşın tehlikede. Daha cesaretli olmalısın.

Arkadan sesler geldiğini duyunca koşman gerektiğini anladım ve topukluların izin verdiği kadar koşmaya başladım.

''Scott?'' diye bağırıyordum bir yandan da.

''Lydia?'' Küçük bir çığlıkla yerde yatan Scott'a döndüm.

''Scott bacağına ne oldu?'' Dedim ve yere oturdum. Her tarafında yaralar ve kan vardı.

''Lydia sorunumuz var?''

''Sen söylemesen anlamayacaktım. Neyse, neler oluyor? Sana noldu? Peter ve Joseph nerede? ''

''Herşeyi anlatacağım ama şimdi olmaz. Bak ben birazdan iyileşirim ama seni koruyamam, hemen arabana bin ve git, lütfen.''

''Saçmalama hiçbir yere gitmem.'' Dedim ve gözümden akan yaşı sildim. ''Korkuyorum Scott neler oluyor? Anlat.''

''Lydia söyleyemem. O burada ve bizi dinliyor, hemen git buradan yalvarırım.''

''Scott-''

''Git ve sakın arkana bakma. Sakın.'' Dedi.

''Peki ne yapacağım? Nereye gideceğim? Eve mi?''

''Hayır, sakın. Derek. Derek'i ara. Hadi!'' Dedi ve eliyle ittirdi beni. Tekrar göz yaşlarımı sildim ve gülümsedim. Başka çarem olmadığından ayağa kalktım ve koşmaya başladım. Scott da ayağa kalkıyordu.  Ona birşey olmazdı, o güçlüydü ve yanında Peter vardı. Asıl sorun Stiles'dı. O yalnızdı.

Tekrar arabamın yanına geldiğimde arkamdan gelen Scott'un çığlığıyla sıçradım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Hemde hiç.

Nefes (Batman 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin