Arabayı sürüşünden, direksiyonu tutan ellerinden, kısacası vücut dilinden ateşin seçimimi hoş karşılamadığı gayet barizdi.
-Sen yaptığın seçimlerin ne sonuçlar doğuracağının farkında değilsin. Neye bulaştığın hakkında en ufak fikrin bile yok gerizekalı.
Sakin ve tekdüze çıkan sesine rağmen, her kelimesinde özellikle vurgulayarak telaffuz ettiği cümlelerin arkasında yatan tehtid , çenesinde bir kasın seğirmeye başlamış olması ne kadar öfkeli olduğunu haykırıyordu resmen..
Sessiz kaldım. Korktum. Ben başından beri ateşten hep korktum. O sevilecek biri değildi. Aklınız varsa ondan en uzak köşeye gider keyfinize bakardınız. Ben ise daha ne kadar dibine gidebileceğimi düşünüyordum. Ateş beni şimdi öldürse intihar derlerdi buna.
-Şimdi sağa çekiyorum. Sesini çıkarmadan iniyorsun, ve benden uzak duruyorsun. Ben de her şeyi unutuyorum.
-İnmem.
Dudaklarını yaladı ve ardından kahkaha attı. Sanırım tüm yaşama şansımı az önce geri teptim. Güldüğü şey aptallığım olmalıydı.
Yol boyunca konuşmadık bir daha. Şehirden uzaklaşmış, ormanlık bir yola girmiştik. Muhtemelen iki buçuk saate yakın bir zamana tekabül ediyordu ürkütücü yolculuğumuz.
Sonunda araba, üç katlı, elit bir mimarinin önünde durdu. Onun peşisıra indim arabadan. Çevrede korumalar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzak Dur [bxb]
General Fiction🏳️🌈 -Uzun süreli bir savaş olacak. Hatta bazen kan akıtacağız. Ellerin kirlenecek belki. Ama kazanacaksın nihayetinde. Tek bir şeyi unutma. Düşmanın sandığın ben, aslında başından beri senin yanında durmuş olacağım.