(Düzenlendi ✅ )
Tae ile sokaklarda öylece geziyorduk.Tabi ağızlarımızda maske ellerimizde eldiven kafamızda şapka kısacası oramızı buramızı kapatarak geziyorduk. Tae bir bankı işaret etti. "Biraz burda oturalım mı?" Başımı sallayarak karşılık verdim.Banka oturduk.Dirseklerimi bankın ucuna koydum ve geri yaslandım.Bu ağaçlık yerde biraz nefes almak istiyordum.Gökyüzü...Gökyüzü beni rahatlatıyor. "Yorgun musun?"
"Hı?" Sorduğu soruya nasıl karşılık vereceğimi bilmiyorum."Daha doğrusu seni yoruyor muyuz?" Burukça gülümsedim. "Yorsanız ne fayda eder ki? Sonuçta sizden ayrılma gibi bir şansım yok" Suratını astı."O kadar mı kötüyüz."Hemen ellerimi hayır anlamında salladım."Hayır hayır onu kast etmedim.Gerçekten çok iyi insanlarsınız.Sadece bu tür şeylere alışkın değilim.Bir de şu Jungkook denen canavar benim sinirlerimi zıplatıyor." Gülümsedi. "Zamanla alışırsın o hep haylaz"
"Bunca yaşa gelmiş..ah~ diyecek söz bulamıyorum" Güldü. "Sana uzaylılar var demiştim değil mi?" Gerçekten var mıydılar?"Oh~ evet" Görmek isterdim."Şimdi onları sana göstericem" Gerçekten göstericek mi?"Tamam.Ayy çok heyecanlandım" Güldü.Tıpkı bir çocuk gibiyim şu an.Birazdan kendimi tutamayıp kendime gülücem. "Gözlerini kapat"Kapadım. "Şimdi önünde bir dağ hayal et ve bu dağ pembe renk." Cidden mi? "Ne?"
"Eğer uzaylıları görmek istiyorsan dediğimi yap" Bu söz bana bir yerden tanıdık geliyor."Yemek yemek istiyorsan dediğimi yap Müzikçinin gereksiz kızı." Derin nefes al Song Yun oh~ "Şimdi önünde bir unicorn düşün.." Derin nefes al ver al ver "Veee bunların hepsini yaptığında tadaaa onları gördün değil mi?" Gözlerimi hızlıca açtım.Derin derin nefes alıyordum.Korkunçtu."Korkuyorum Tae!!
Tae irkildi."Ne noldu? İyi misin?"Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Az önce aklıma gelen söz benim küçükken okulda bana eziyet etmek için söylenen bir söz. Yemekhanedeki kadın beni hiç sevmiyordu."Tae!" Derin nefes alıp verdim. "Noluyor Song Yun!"Tırnaklarımla ellerimi deşmeyi bıraktım ve derin bir nefes daha aldım."Tekrar olmaz değil mi?"Tae şaşırdı ve bana yaklaşıp sarıldı.Saçlarımı narince okşamaya başladı.
"Bunun tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama buna asla izin vermeyeceğim Song Yun merak etme." Biraz daha böyle kaldık kendime geldim.Ondan yavaşça geri çekildim.Utanarak kelimeleri ağzımdan döktüm."Teşekkür ederim" Yavaşça ayağa kalktı. "Beni burda bekle hemen gelicem tamam mı?"
Başımı salladım.Yanımdan ayrıldığında korkuyordum.Neden olduğunu bilmediğim şekilde.Yine o korku sardı beni.Başım dönmeye başladı.İlerde birini gördüm.Tae geri geliyordu. HAYIR Bu Jungkook'tu Kahretsin!
"Bu gördüğümde yorganın suçu değil mi Song Yun?" Onu dinleyecek halim yoktu çünkü felaket başım dönüyordu."Bana bir açıklama yap Song Yun!!" Kulaklarımı kapadım onu duymak istemiyordum. "BANA CEVAP VERSENE!!" Ayağa kalktım.Ağlıyordum."BANA BAĞIRMA!!"
"Neden zoruna mı gitti? Bu gruba da zaten bize yavşamak için girmedin mi? Zengin olmak için falan.Sen tam bir- SONG YUN! SONG YUN! Aç gözlerini LAAAAN!!!" Ve her yer karanlığa bürünür ışık parlar.Yıldızların parıltısı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY /JK
FanfictionSen benim ilham kaynağımsın... /BİTTİ/DÜZENLENDİ/ 01.07.2019/ 24.04.2020