Havluyu bedenine sardım ve odaya geri döndüğümde duyduğum sesle korktum.
Jin elindeki kıyafeti hızlıca koltuğun üstüne atmıştı.
"B-bir sorun mu var?" Ellerini beline yerleştirip bana doğru yürüdüğünde birkaç adim gerilemiştim.
Üzerime geldikçe kaşlarım çatılıyor, vücut ısım artıyordu, daha yeni banyodan çıkmış olmama rağmen ter damlalarının biraz daha böyle kalırsak eğer, süzüleceğinden emindim.
"Bir de soruyor musun?" Tükürür gibi konuştuğunda yerimde titredim. Onu daha önce bu kadar sinirli görmemiştim ve açıkçası şuanki durumunu açıklamak için bile kelimelerim yoktu.
"Öğrenmem gerekiyor"dediğimde bakışları 'sen benimle dalga mı geçiyorsun ' der gibiydi.
"Hala ne yaptığını bilmiyor musun sen?!" Daha fazla üzerime geldiğinde bu mesafeden ve bu muameleden sıkılmıştım. Göğsünden geriye ittirdim ve çatılmış kaşlarım ile ona baktım.
"Söylersen ne yaptığımı senin tarafından fark etmiş olurum" görüntümün aksine sakin cevap vermiştim.
" Hangisinden başlayım? Nisan günü Yoongi ile birlikte kol kola gelişinden mı yoksa bugün bikiniyle voleybol oynayıp vücudunu herkese gösterdiğinden mi başlayım?!" Kaşlarım bir kez daha çatılmıştı fakat bu sefer kızdığımdam değil, anlamaya çalıştığımdan.
"Bunun neresinde yanlış bir şey yaptım ?"
"Ne demek yanlış bir şey yaptım. Sen bu yaptıklarını normal olarak mı görüyorsun?!"
Tabikide yaptığım şeyler normal değildi, birincisinde Yoongi'nin aklına uymuş ve koluna girmiştim. Bunu yaptığıma o kadar da çok gurur duymuyordum. Bugün de gözleri ile o kızı yemesin, kimse ona baktığını görmesin diye dikkat çekmek için o şekilde oynamıştım. Fakat bundan yine gurur duymuyordum.
Ama sen Jin, sen sevgilinle nişanımızda , okul bahçesinde de o kızla yiyişirken hatta ve hatta birbirimizi tanıyalım diye çıkarttıkları tatilimizde o kızı getirmekle gurur duyuyor muydun? Senin yaptığın normal bir şey miydi?
"SÖYLESENE! Ne susuyorsun?!!"
Susuyorum, çünkü bir kadın susarsa, karşısındaki kişi onun için bitmiştir demektir.
" Ya Yoon-Ju!!"
"Ya KİM SEOKJİN!" Dudak araları kapandı ve bir adım geri attı. Susan birinin üstüne gitmek kolaydı. Peki ya konuşmaya başlayan birine devam etmek kolay mıydı?
"Benim nasıl biri olmamı istiyor iseniz sen de aynı şekilde davranacaksın. Böyle şeyler tek taraflı olmuyor."gözlerimi gözlerinden hiç ayırmadan devam ettim.
"Şimdi, çık dışarı. Üzerimi giyineceğim"
Daha yeni fark etmiş gibi üzerime baktığında bütün siniri yok olmuştu. Derin nefes alıp odadan hızlıca çıktı. Kapı kapanma sesi gelince gözlerimi yumup arkama yaslandım.
Cevap vermiş olmam susmadığım anlamına gelmiyordu. Onun bana söylediği gibi benim ona çok söyleyeceklerim vardı. Ben bunlara sustum...
Üzerimi giyindikten sonra Hye Su'yu kapıda, çıkmasını beklemiştim. Sonunda o da çıktığında otelin çıkışına ilerledik. Çocuklar bizi bekliyordu. Bu sefer Jin bile oradaydı. Ona baktıkça geriliyordum ve kalbim, kırıklığını bir kez daha bana hatırlatıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/146947915-288-k656068.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Lᴏᴠᴇ Yᴏᴜ • Kim SeokJin ✔
Fanfiction👑hayrankurgu #1👑 👑 #1-jin👑 "Boşanalım" Gözlerim masadaki evraklarla ilişti. Yutkundum. "Boşanalım" imzaladığım kalemi masaya bıraktığım andaki ses ona küçük bir ses gibi gelse de benim için gürültülü gelmişti. ⚜ Eğer saati geri sarabilseydik...