"Neredeydin?"
Kulağımın arkasındaki saçın, kafamı hafifçe sallayarak öne dökülmesi sağladım.Merdivenin son basamağına geldiğimde arkamdan birkaç defa tekrarlamış olduğu sorusuna duymak istediği yanıtı verdim ve odama girdim.
"Jin ile birlikteydim."
Bu onu tatmin etmeye yeter ve artardı...
Çantamı masanın üzerine koydum ve elimde çalmaya devam eden telefon aramalarını umursamayıp yatağın üzerine fırlattım. Küpelerimi , takılarımı çıkartıp kutusuna düzgünce koydum. Giydiğim gömleğin üst kısmından başlayarak düğmelerini açmaya başlarken adımlarımı banyoya ilerletip kapıyı arkamdan kapattığımda odamın kapısı açıldı.
"Banyodan çıktıktan sonra bavulunu hazırlamaya başla! Yarın Jin ile düğün öncesi tatile çıkacaksınız."
Jin ile beni tatile gönderiyor bizi yakınlaştırıyor diye seviniyorsanız, bence sevinmeyin. Çünkü tatil demek huzur demektir , o tatilde huzurun ne demek olduğunu bile anlamayacaksınız. O yüzden şuan kendinizi,benim gibi hazırlayın.
Sıcaklığına karar verdiğim duştan akan suyun altına girdim.
Bir dakikalığına veya birkaç saniyeliğine beni rahat bırakamaz mısınız?
Üzüntümü bile yaşamama izin vermeyecek kadar insanı boğuyorsunuz. Onunla tatile çıkacağım için sevinmem gerekirken aksine başka biri vardı, ben onları görmüşüm, unutmam zordu,üzülüyordum. Jin'i seven ben, onunla yan yana olacağım için üzülüyorum. Siz bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
Bilmeyin, yaşamayın...
~
"İndin mi?" Gözlüğümü , kenarından tutup düzelttim ve arabadan inen bavuluma baktım.
"Oh, Yoon-ju indik sonunda, uçak beni her zaman tedirgin ediyor"Gülümsedim.
"Biliyorum, bir sıkıntı çıkmadı değil mi?"
"Ah kesinlikle çıkmadı. Aksine uçak dışında herşey çok güzeldi. Gerçekten onlarla yolculuk yapmaktan büyük keyif aldım. Özellikle Taehyung-shi endişemi göz ardı etmemi sağladı"
Duyduğum cümle beni iyice gülümsetmişti. Onlara güvenebileceğimi biliyordum, onlarla pek sohbetimiz yoktu ama hepsinin Jin'den iyi olduğundan kesinlikle emindim.
"Biliyordum Hye Su."
"Neredesin sen?" Görevli bütün bavulları araca yükleyip içeri Jin ile girmiş ben de arkalarından ilerliyordum.
"Resepsiyondayız"
"Ah güzel biz de birazdan orada oluruz"
"Sevindim."
"Yoon-ju?"
"Evet"
"İyi misin?"Duraksadım. Gözlüğümün altından görevli ile oda için konuşan Jin'e baktım.
"İyiyim"
"Bana hiç öyle gelmiyor"dudaklarımı gerdim.
"Bunu daha sonra konuşuruz Hye."
Cevap vermesini beklemeden telefonu kapatıp ekrana baktım. Öğlen olmuştu, yani günün sadece yarısı bitmişti fakat ben asırlar geçmiş gibi hissediyordum veya zamanın durmuş olduğunu...
![](https://img.wattpad.com/cover/146947915-288-k656068.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Lᴏᴠᴇ Yᴏᴜ • Kim SeokJin ✔
Fanfic👑hayrankurgu #1👑 👑 #1-jin👑 "Boşanalım" Gözlerim masadaki evraklarla ilişti. Yutkundum. "Boşanalım" imzaladığım kalemi masaya bıraktığım andaki ses ona küçük bir ses gibi gelse de benim için gürültülü gelmişti. ⚜ Eğer saati geri sarabilseydik...