⚜36⚜

2.2K 197 75
                                    

Oturduğum  yerde durmuyordum, sandalyenin altında beni yerin dibine çeken biri varmış gibi hissediyordum. Veya bir ruh emici, bütün ruhumu benden alıyor ve bedenimi buz tutacak hale getiriyordu sanki. Üşüyordum, ama terliyordum da. Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. 

Suçlu değildim, asla. Ben böyle bir şeyi ne kendime ne de düşmanıma yapabilirdim. Yanlışlıkla bile olsa yapamazdım.Elimdeki kahveye dokunup kedi üzerine döken kendisi olduğunu sadece o ve ben biliyorduk. Ve korkudan benim hiçbir şey diyemeyip suçlu duruma düştüğümüzü de. 

"İyi misin?" başımın ucunda bekleyen beden benden daha endişeli gibi gözüküyordu. Ama neden?

Başımı ne iki yana ne de yukarı aşağı salladım. Başımı sadece yere eğdim ve tırnaklarımı yeniden keşif etmeye başlamak üzere yola çıktım. 

"Senin yapmadığını biliyorum" bakışlarımı kendi üzerine çektiğinde gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı. 

"Bunu nasıl bilebiliyorsun, orada bile değildin"

"Yanılıyorsun" elleri , tırnak etimi yolduğum parmaklarımı durdurdu. "Benim görmediğim veya bilmediğim birşey yoktur. Üstelik,"dedi ve başını Jin hariç bize bakan çocuklara çevirip gösterdi."Üstelik onlar görmese bile , senin yapmadığına eminler." dedi Min Yoongi ellerimi ısıtırken. 

Çocuklara tekrar baktığımda görebileceğim en güzel şeyi gördüm, güven.

Onlarla ne fazla vakit geçirdim ne de başka birşey. Onların böyle olmasını sağlayabildiğim tek şey vardı, o da çocuklarla geçirebildigim vakitte onlara karşı gerçek, samimi olmaktı. İnsanlara nasıl yaklaşırsan , onlarda sana o şekilde yaklaşırdı. Tabi değer bilen insanlar için geçerli bu ve onlar gerçekten iyi insanlardı.

Jin...o da çok iyi bir insan. Sadece kendini insanlara açma gibi bir huyu yoktu. Buna sebep olan şey ise yaşadığı şeyler en büyük etkendi.

"Birşeyler içmek ister misin Noona?" Bana yaklaşan Jungkook'a karşı başımı iki yana salladım.

"Noona , kendini bu kadar üzeceğin hiçbir sebep yok"

"Ama Jungkook, içerde kız canı ile uğraşıyo-"

"Onun nasıl biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Jin hyung bile biliyor. Ama o sadece bazı şeylere inanmakta güçlük çekiyor bu zamanlarda." Başımı iki yana sallayıp yere düşürdüm. Yere eğilip dizlerimden destek alarak oturdu.

"O birşeyleri kayıp etmemek için uğraşırken elinde hiçbir şeyi kalmıyor. O herşeyi yapabilecek bir kabiliyette. Para olsun, şöhret olsun, aşk olsun... O elde edebilmek için canına zarar verebilecek bir insan. Bakma onun bedeninde oluşan yanıklara. Onun bu hali kendine cezası. Elbette onu bu halde bırakmayacağız ama onun bu durumdan yine kazandığı , kazanabileceği hiçbir şey yok. Önemli olan kalptir Noona. Ve dünyanın en güzel şeylerini hak etmek için gereken niteliklerin neredeyse hepsi sende var. Şu hayatta gizli kalamayan 3 şey vardır Noona. Güneş , ay ve gerçekler. Onun yaptığı ne varsa, gün yüzüne çıkacaktır. Bu yüzden , sana inanmayan var ise, elbet bir gün pişman olacaktır. Sen doğru olanı yap, doğru bildiğin yoldan gitmeye devam et. He-ran gibileri senin yoluna çıkabilecek bir insan değil. Bunu unutma, ve bu kadar da üzülme. Hak etmiyorsun. "

Bu kadar olgun düşünebildiğini bilmiyordum Jungkook. İçlerinden en duygusal olanı sen olabilirsin ama en yaşlısıymış gibi bütün bilgilere, geniş düşüncelere, olgunluğa sahipsin.

İyi birisin Jungkook, umarım kimse senin canını yakmaz. Aşık ol, hayatını yaşa. Aile kur ölene kadar onlarla kal. Ama bunu hak eden biri ile yap. Hak eden insanla, etmeyen insanı ayırt etmeyi bil ve sen de doğru olduğunu bildiğin yoldan hiç ayrılma.

I Lᴏᴠᴇ Yᴏᴜ • Kim SeokJin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin