KARANLIK AŞK

- 18-

masaya ulaştığımda arkamdan egoluya baktım .bu çocuğun adı neydi bir türlü aklıma gelmiyordu.anahtarı birine verdi ve farklı bir masaya geçmeden yanı kız  doldu .tamam yakışıklıydı ama abartıyorlardı sanki.

birden arkasına dönüp bana bakınca elim ayağım birbirine dolandı.burcu bileğimden tutup şarkını az olduğu yere yürüttü ve''ya ilk günden bu çocukla nasıl tanıştın kızım allahım inanamıyorum ya arabasıyla geldin ''dedi mutlulukla.

bende''ya burcu zorunda kaldım yoksa binmeyecektim''dediğimde burcu bana dönüp kafama iki kere yavaşça vurdu ve''kızım sen beynini evde mi unuttun yoksa az önce kimin arabasıyla geldiğini unuttun mu?''dedim.

baş parmağımla işaret parmak tırnaklarımı birbirine vuruyordum.bu hareketi endişeliyken yapardım hep.''kim ya bu ego yağmuru''diye bağırdım.

burcu gözlerini büyürüp''osman beyin torunu BERKAY KARAKUM ''dedi.''şimdi hemen anlatıyorsun nereden tanıştınızda  seni arabasına aldı kızım bunun arabasına binmek ne demek sen biliyormusun''dedi ardından.of sıkıldım artık şu berkaydan ama he.burcunun kolundan tutup yürüttüm masaya doğru ve''tam burcu anlatırım sonra hadi sen emreyle ilgilen artık''dediğimde masaya vardık ve burcuyu emrenin yanına oturttum.

burcu''ama..''diyordu ki.hemen emreye''emre şunu tut lütfen''dedim ve arkamı dönüp leylanın yanına gittim.

lenet olsun ya berkayın yanındaydı.ama ona hiç bakmayıp leylayı öptüm ve leyla''beğendin mi partimi''diye sordu.bende''harika''^dedim.berkaya göz ucundan baktım ama hiç beni umursamıyordu bile.neyse buda benim işime geliyordu.

leylayla vedalaştım ve burcu gilin masasına gittim.baran bana tip tip bakıp geri önüne döndü.uf çokta fifi zaten.bende geçip burcunun  yanına oturunca etrafı seyretmeye başladım.

sonra birden en sevdiğim şarkı çaldı.

birden burcunun koluna sarılıp ''burcu hadi kalk oynayalım ''dedim.zaten sıkıntıdan ölüyordum oynasam kendime gelirdim belki.

burcuda''çak iyi olur valla bundan hayır yok bana''dedi emreye bakarak.emre''hala hala''dedi dalgayla.bende burcuyu tuttuğum gibi kaldırdım.ve ortaya geçip oynamaya başladık.

şarkı bittiğinde bende mutfağa girdim.acayip susamıştım.mutfakta bir sürü kişi vardı hiçbirine aldırış etmeden dolabı açtım ve su aramaya başladım.burada bir sürü su şişesi vardı.aslında su gibiydiler galiba.

hemen su tahmin ettiğim bir şişe çıkarıp bardağa doldurdum ve içmeye başladım.içtiğim gibide tükürdüm zaten.bunun tadı acıydı hemde çok. yanıma bir kız geldi ve o şişeden doldurup içince bende tekrardan doldurdum ve onun gibi bir dikişte bitirdim.

nedense gittikçe güzelleşiyordu sanki.bunun üzerine üç dört bardak içtim ve içim kıpır kıpır oldu.çok mutluydum .

mutfaktan çıkıp nereye gittiğimi bile bilmeden kocaman bir yere girdim.bir grup kız şarkı eşliğinde dans ediyorlardı.

bende eskiden dans eğitmenliği alırdım.öyle bakarak onları seyrediyordum.sonra o grup dansını bitirdi ve bir başka grup geldi.ah ben bu dansı biliyordum hatta aynısını yurt dışında ben ve gazel oynamıştık.hemen arkalarından dolanıp bende dansa katıldım ve şarkı bitene kadar oynadım.

normalde olsa asla böyle birşey yapmazdım ben. bu özgüven nereden geliyordu böyle.şarkı bittiğinde yanıma bir bayan geldi ve''daha önce eğitim almış olmalısın''dedi. sanki memnun olmuş gibiydi.