hayatım boyunca mutluydum ta ki Ankara'ya taşınana dek .ailem hiç sandığım gibi değilmiş.Aşkım ve ailem için savaşmaktan o kadar çok yorulmuştum ki kendimi dibi olmayan bir kuyuda buldum.Ne kadar çırpınsam o kadar battım.BENİ İKİ KARA BAKIŞ SARDI,Kİ...
sabah alarmının sesiyle uyandım.lanet olsunki telefonum hala barandaydı.ama dün onu gördüğümde el sallasamda bana dik dik bakmıştı.acaba yanındaki yakışıklı adam kimdi?aslında dün yanına gidip önce selamlaşacaktım sonra nereye böyle diye soracaktım en sonda telefonumu isteyecektim.ama o bana öyle bir bakıyordu ki''bana sakın yaklaşma''der gibiydi.tam baran hızlanmış giderken bir flaş patladı ama nereden geldiğini çözemedim.
onun yüzünden dün 2 saat şu alarmı ayarlamakla uğraşmıştım zaten.
burcu canım kankam ya,ne kadarda eğlenmiştik dün.gerçi bütün mutluluğum annem sayesinde gitsede babam geri gönlümü almıştı.neymiş neden telefonuma cevap vermiyormuşum, artı müdür annem güle okuldan kaçtığımızıda söylemişti.sanki beni hiç tanımıyormuş gibi öfkeli konuşmuştu.kalbimide kırmıştı.ama canım kankam benim morelimi çok güzel yerine getirmişti.
eve dönüşte burcuyla beraber bir markete girip bir sürü çikolata almıştık ve hepsinide afiyetle yemiştik.
bunları düşünürken dişlerime kadar fırçalamıştım.en son odama geçip saçımı ve üzerimi giyinip evden çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
apartman merdivenlerinden ikişer üçer iniyordum.sonunda kara görülmüştü.ve kapıdan çıkar çıkmaz karşımdaki kişiyle şok olmuştum.baranın bizim evin önünde ne işi vardı?ağzım açık vaziyette bakıyordum.
gözünde gözlük vardı ve öyle havalı duruyordu ki aman allahım.üzerini yırtarcasına bir siyah tişört ve üzerine de deri ceket giymişti.bu çoçuk her zaman bu kadar havalı olmak zorunda mıydı?
beni fark edince bana doğru geldi ve günaydın deyip tek elini belime doladı anında da yanağıma bir öpücük bıraktı.benden ayrılır ayrılmaz elim yanağıma gitti ve hemen hıçkırdım.lanet olsun ki ani şeylerde hep hıçkırırım.
sinirlenerek baranın omuzuna bir tane vurdum ve nefes almadan''seni pis serseri ,sen beni nasıl öpersin ha!''diye bağırdım.
dışa yansıtmasam da aslında hoşuma girmişti.baran dalga geçerek''ah, acıdı!''dedi kıvranarak.alttan alttan da sırıtıyordu hödük.
GÜZELİM,HA?baranın kafasına dokunarak kafamı gökyüzüne kaldırdım.aslında heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum ama rahat olmaya çalışıyordum.
baran''ne yapıyorsun?''diye sordu ve o da benim gibi gökyüzüne bakmaya başladı.ben tekrardan kafamı barana çevirdim ve ''acaba kafana güneş mi geçti diye merak ediyorum?''dedim dalga geçerek.
baranda doğrularak kahkaha attı ve ben ilk defa onun bu denli güldüğünü gördüm.ama ben hala neden geldiğine inanmıyordum bu yüzden''baran neden geldin söyle hadi ya?''diye sordum.
baranda sıkılmışçasına ''uff kızım seni almaya geldim işte''dedi.ben hala şok vaziyette ona bakıyordum.artık heyecan falan da yoktu sadece şok olmuştum.baran elini cebine götürüp telefonu bana uzattı ah canım telefonum.
''al,bu telefon yüzünden dün uyuyamadım zaten''dedi kaşlarını çatarak.Elinden aldım ve hiçbir şey demeden sustum.baran birden eski haline dönüp kendini düzeltmişti.bu çocuğun ani değişimlerini anlamıyordum.bana karşı kaba olmamak için çaba harcıyordu ama fazla beceremiyordu sanki.
''hadi bin arabaya''dedi.bunu söylerken arabaya doğru ilerliyordu.yani şimdi binmesen beni zorla da olsa bindirecekti o yüzden en iyisi kendi isteğimle binmekti.itiraz etmeden bindim ve baran tekrardan gözüne güneş gözlüğünü taktı.okula doğru ilerlemeye başladık...