herzamanki gibi çok güzel uyumuştum.zaten ben hep uyurum annem izin verse 24 saat uyurdum.bana lazım olan sadece yastık ve yastık görevini alan herşey.mesela size bir anımı söyleyeyim ,eskiden ben muratla sevgiliyken gazel ben murat ve birkaç arkadaşlarımızla beraber her yaz olduğu gibi farnsa da ki hotel du cap-eden-roc giderdik.bir gün murat bana otelde muazzam bir yemek akşamı ayarlamıştı .tabi bende süslenmiş püslenmiştim.
her neyse yemek yerken murat iki dakkalığına gitmişti bana aldığı hediyeyi getirmek için bende onu beklerken uyuyakalmışım ve o bütün gece mahvolmuştu.bunu düşünürken bile hafifçe gülümsemiştim kendi kendime.
mutfaktan ses gelince dudağımdaki gülümseme gitti yerini korku kaptı.hemen yataktan kalkıp odamın kapısını yarıladım ve içeriye bakmaya başladım.TV de açıktı.hemen geri kapıyı yavaşça kapattım ve odamda sert birşey aramaya başladım.
biraz bakındıktan sonra tek şey olan ışıldağımı gördüm ve onu kullanmak zorunda kaldım.ışıldağı elime aldım ve yavaş adımlarla mutfağa doğru yürümeye başladım.hala mutfakta yerlere birşeyler düşüyordu.tabak koyma sesleri,tencere kapağının düşme sesi,kaşıkların düşmesi gibi birçok ses.
tam mutfağın kapısının önünde durdum ve kaçmak gibi bir olasılığım varken neden ben yürek yemiş gibi hırsızın üzerine gidiyordum.herneyse bu ev bana emanetti bırakıp gidemezdim.hemen mutfağın kapısına tekme atıp ''kaldır ellerini!!''diye bağırdım sanki elimde silah varmış gibi.NE!!!baran üzerine mutfak önlüğü giymiş kafasınada önlüğün şapkasını takmış fakat o şapka ben bağırır bağırmaz yüzünün yarısını kapatmış ,ellerinide havaya kaldırmış vaziyette duruyordu.birden kahkaha atmaya başladım.baranda benimle beraber attı.
yanına gidip şapkasını düzelttim ve''sana inanamıyorum''dedim.baran bir kaç saniye sadece bana bakıp''şimdi açıklıyorum çilingire açtırttım''dedi tek kaşını kaldırarak.baranın çilingiri tehtid edip zorla açtırttığını herkes biliyordur.bende tek kaşımı kaldırdım ve''çilingirde öylece açtı yani''dedim.baran dezgahtan bir kaşık alıp''her neyse ya sana yemek yapacaktım ama beceremiyorum,sen biliyormusun?''diye sorunca utancımdan yerin dibine girmiştim resmen.ben yemek yapmasını bilmiyordum ne kadarda anormal.kafamı olumsuz anlamda salladım.
baran''o zaman bu akşam dışarıda yiyelim olur mu?''diye sordu.evet evet evet işte bu.yes be.''neden olmasın''dedim ve baran beni beklemek için aşşağı indi ve bende hemen hazırlandım.
tam evden çıkacakken kapının açılma sesini duydum, babamın bağırmasıyla odamda donup kaldım.aynen şöyle diyordu''yarın boşanıyoruz bitti,anladın mı beni''demişti.annem ağlamaklı bir sesle''selçuk lütfen yemin ederi..''diyordu ki babam tekrardan bağırdı''kes sesini!kızımıda senin gibi pisliğin yanında bırakmayacağım tam velayet isteyeceğim sonrada ne bok yersen ye''dedi.ne oluyordu ya ,ne boşanması babam neler demişti öyle.
odamdan çıktım ve annemin ağlamaktan ne halde olduğunu gördüm.resmen ölü gibiydi.annem''asla!kızımı sana vermem canımı al yinede vermem''diye bağırdı.babam tam elini kaldırmış anneme vuracakken hemen annemin belinden tutup babama bağırdım''baba dur!''dedim.
babam beni kolumdan tutup annemden uzaklaştırdı ve ''ada sen karışma''dedi.bende karşı çıkarak''ne boşanması ya ''dedim.ama anlatmaya niyetleri yoktu.annem''kızım lütfen dur''dedi yalvararak.bune ya şimdi ben onu korumaya çalışırken bana durmamı söylüyordu.
kaşlarımı çatıp''anne ne oluyor neden kavga ediyorsunuz''diye sorduğumda babamla bir süre bakıştılar.anlamadığım şekilde gözleriyle konuşmuşlardı.sessizlik devam ederken ben bozdum ve''konuşacakmısınız artık,ne boşanmasından bahsediyorsun baba ,niye anlatmıyorsunuz bana ya benimde bilmeye hakkım yokmu!!''diye bağırdığımda annem panik yapıp''yok!bu benim ve babanın arasında sen odana geç ada''diye bağırdı bana.''yani ben bu evde hiçbir hakka sahip değilim öylemi anne''dedim biraz öfke birazda üzgün şekilde.annem''ada geç odana ''dedi yenileyerek.
hemen ayakkabılığın oradan ayakkabılarımı giyerken''odama öylemi siz burada boşanma olayına geçin banada odana de, çok beklersin anne''dedim.
annem bana doğru bir adım atıp''nereye ''diye sorunca çömeldiğim yerden doğrulup''cehennemin dibine ,böylelikle rahat rahat kavga edersiniz''dedim ve hızla evden çıktım ,igöz yaşlarıyla merdivenlerden indim.
apartmandan çıktığımda burnumu çektim ve karşımdaki barana bakmaya başladım.arabaya yaslanmıştı ama benim ağladığımı görünce yerinden doğruldu ve gözlerini kıstı.bende ona doğru ilerledim ve baranda bana doğru bir adım attı.baranın dibine geldiğimde omuzlarına iki elimi doladım ve hala burnumu çeke çeke ağlamaya devam ettim.
baranda benim sarılmama karşılık verip '' ne oldu?''diye sordu.ondan ayrılır ayrılmaz tekrardan burnumu çektim''baran sahilin oraya gidelim temiz havaya ihtiyacım var''dedim.baranda kafasını salladı ve arabayla sahile doğru gitmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK AŞK
Teen Fictionhayatım boyunca mutluydum ta ki Ankara'ya taşınana dek .ailem hiç sandığım gibi değilmiş.Aşkım ve ailem için savaşmaktan o kadar çok yorulmuştum ki kendimi dibi olmayan bir kuyuda buldum.Ne kadar çırpınsam o kadar battım.BENİ İKİ KARA BAKIŞ SARDI,Kİ...