kızlarla beraber kantine tam iniyorduk ki ders zili çalınca diğer tenefüse kaldı.aslında diğer tenefüs daha iyi olurdu çünkü 40 dk öğle molası dediğimiz tenefüs vardı.
ders matematikti.ders boyunca benle burcu kıkırdaşa kıkırdaşa barandan,emreden,tunçtan ve en önemlisi mertten bahsediyorduk.tunçta o kadar soğuk değilmiş aslında tanışsan ,ama ben tanımıyordum.
dersin ortasında biri geldi aslında barandır diye sevinirken 9 sınıflardan bir nöbetçi öğrenci geldi ve;
''HAFTAYA TÜM SINAVLAR BAŞLAYACAK YARINDA SİZE SINAV TARİHLERİ DAĞITILACAKTIR,İYİ DERSLER''
deyip sınıftan çıktı.benle burcu birbirimize bakıp''eyvahh''deyip tekrardan güldük.kesinlikle bundan sonra eve gider gitmez çalışmalıydım.bana ne olduysa çalışmak hiç içimden gelmiyordu...''salak sınıfta kalacaksın tabiki çalışmalısın''diyen iç sesim kesinlikle haklıydı.
zil çalar çalmaz burcu''ya kanka ben acıktım''dedi.tam kendime göre bir arkadaş edinmişim ya bende çok açtım şu anda.''ya concon bende çok acıktım''dediğimde burcu''hadi tonton gidelim''dedi ikimizde birbirimize bakıp uzunca bir kahkaha attıktan sonra''o zaman kantine''diye bağırdık aynı anda.
bizimle birlikte leyla,güneş ve ırmakta gelmişti.
kantinde baran gilin kendilerine ayırtmış olduğu masaya gitmek gelsede içimden güneş gül buradayken gitmedim.onlar kim ki orada oturacaklar,yani sonuçta ben onun sevgilisiydim burcuda emrenin hadi leyladan bir şey olmazda ..üff aman neyse.
herhangi bir masaya geçip oturduk.güneş ve ırmağı burcu kovarcasına gönderdikten sonra''tonton ne yersin canım''diye sorunca''valla sen ne yiyeceksen bende aynısından''dedim ve kendi paramıda uzattım ama burcu kıcığı almadı.
biz leylayla sohbet ederken burcu eli boş döndü.ona soru soran bir bakış attığımda''pizza tost söyledimde daha hazır değil sana uyar mı''diye sordu.bende kafamı onaylar şekilde salladım.
şimdi diyeceksiniz ki leylaya niye sormadınız çünkü o derste yiyordu.burcu eski yerini alınca bende cebimden telofonumu çıkartıp ne var ne yok diye bakındım.sosyal medya hesaplarımdan bir sürü mesaj yığını vardı ama hiç birine aldırış etmeden telefonu tekrardan cebime koydum.
kafamı kaldırır kaldırmaz burcu ve leylanında kafalarnın telefona gömülü olduğunu görünce oflayıp etrafa bakındım ama baran yoktu. taner vadı.ortalıklarda görünmüyordu son zamanlarda hatta ben hiç görmemiştim en sonn..beni okulda uyarmaya gelmişti.
benim ona baktığımı fark edince sırıtıp arkadan sandelyeyi sürükleyerek bizim masaya yaklaştırdı ve oturdu.burcuda onu fark edince küçük bir küfür homurdanıp etrafa bakındı.kesinlikle emreden çekiniyordu görür diye burcu.
taner''selam''dediğinde leyla ''selam''dedi.burcu ifadesiz kaldı ben ise selamını kafamla onayladım.
taner''ee görmeyeli nasılsınız''dediğinde burcu''yine hangi bok çukurundaydın taner''dedi.taner bakışlarını benden çekip burcuya döndü ve''kes be''dedi alayla.
kantindeki hanife abla''kızlar pizzalı tostunuz hazır''dediğinde ''ben alırım'' deyip ayaklandım ve tanerin dışarıdaki ayağına takılıp tam yeri boyluyordum ki nasıl bir refleks'se ayağa kalktı ve beni belimden kavrayıp kendine çekti.bu nasıl oldu bilmiyorum ama aramızda neredeyse hiç mesafe kalmamıştı.
ben kendimi düzeltirken aradan gizem geçti ve''bu aralar herkes her önüne gelenin koynuna düşüyor be acaba neden?''dedi lafı bana atarak.''tövbe tövbe''diye söylenirken tanerin bir elinin hala belimde olduğunu hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK AŞK
Genç Kurguhayatım boyunca mutluydum ta ki Ankara'ya taşınana dek .ailem hiç sandığım gibi değilmiş.Aşkım ve ailem için savaşmaktan o kadar çok yorulmuştum ki kendimi dibi olmayan bir kuyuda buldum.Ne kadar çırpınsam o kadar battım.BENİ İKİ KARA BAKIŞ SARDI,Kİ...