Bölüm-2

1.1K 51 22
                                    

Canım yanıyor taa iliklerime kadar hissediyorum acını yoksun...

Nefes almıyorsun, gözlerim gözlerine değmiyor en acısıda ne biliyor musun? Normalde olsa yani nefes aldığını bilsem aynı havayı soluduğumuzu, o zaman o kadar rahatlarım ki ama şu an göğüs kafesim dar geliyor kalbime.

Çok özlüyorum...

Çok özlüyorum kokunu, nefesini, dokunuşunu, en çokta sesini...

Gözlerimdeki yaşları sildiğimde havanın baya karardığını fark etmemle hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım.

Eve geldiğimde kapıyı Sude açtı bir şey demeden odama geçtim. Kendimi rahat yatağıma atıp gözlerimi dinlendirmeye başladım artık gözlerim ağlamaktan acıyordu.

Yakında göz sağlığım bile bozulabilirdi. Yaklaşık böyle 10 15 dakika durduğumda kapının açılma sesi geldi. Gözlerimi aralayıp giren kişiye baktım "abla annem seni çağırıyor, itiraz istemiyormuş gelecekmişsin" diyip odadan çıktı. Bıkkınlıkla oflayıp odamdan çıktım.

İçeri geçtiğimde yemek yediklerini görmemle gözlerimi devirip "tokum ben yemiyeceğim" dedim kararlı sesimle.

Annemi sinirlendirmiş olmalıyım ki bağırarak konuştu "ne demek tokum Deren? Sabah kahvaltıya çağırıyoruz toksun, öğlen birşeyler atıştır diyoruz toksun, akşam yemeğe çağırıyoruz yine toksun ne ara yemek yedin de toksun? Otur şuraya 2 aydır pek üstüne gelmemeye çalıştım ama yeter tekrar hastalanmak mı istiyorsun? Biliyorum üzülüyorsun, canın yanıyor ama bizimde seni böyle gördükçe içimiz acıyor. Yeter artık bi kendine gel, istiyorsan seni psikoloğa götürelim belki iyi gelir?" Sakin kalmaya çalışarak "gerek yok psikoloğa falan iyiyim ben. Tamam yemek de yiycem merak etme" diyip bir şey demesin diye sofraya oturdum.

Çorbamı yavaşça yerken Sudenin sorusuyla dona kaldım "anne, babam yaşıyor mu?"

Anında anneme baktığımda onun da böyle bir soru beklemediğini, çok şaşırdığını gördüm.

Annem çatık kaşlarla "yaşıyordur herhalde bilmiyorum, ilgilenmiyorumda" sesi umursamaz çıkmıştı.

Şuan asıl soru Sudenin böyle bir şey soruşuydu. Biz asla babamın konusunu açmazken o ilk defa açmıştı. Altında bir şey yatıyor olabilir miydi acaba?

Sude'yle konuşmayı aklımın bir köşesine yerleştirip yemeğime devam ettim.

2 aydır adam akıllı yemek yemediğim için şuanki yemek ilaç gibi gelmişti.

Yine sessizliği bozan Sude'nin sorusu oldu "peki ne iş yapıyo biliyor musun?"

Annemin ne kadar sinirlendiğini kaşığı sıkan elinden anlamıştım. Bu konuşma iyi yerlere gitmiyordu.

Annem "bilmiyorum, sanırım hala doktor" Sude anladım anlamında kafasını sallamakla yetindi. Umarım daha fazla soru sormazdı yoksa büyük kavga çıkabilirdi.

Annem çaktırmamaya çalışsa da canının yandığını görebiliyordum.

Annemin anlattığına göre babamla annem, annem bi suçluyu hastaneye getirdiğinde tanışmışlardı. Annem, babama ilk görüşte aşık olmuş ama babam ondan hoşlanmamış tam tersi arkadaşı olarak görmüş onu.

Bu annemin ne kadar canını yaksa da bir şey demeden ilişkilerine arkadaş ilişkisi olarak devam etmiş. Böyle 1 sene arkadaş kalmışlar ama annem onun her yanına gidişinde, her sesini duyuşunda, her isminin geçtiği konuya dahil olunca bile kalbi çarpıyormuş. O derece aşıkmış babama.

Babam bir gün yine annemle yemeğe çıktıklarında ona ondan hoşlandığını söylemiş öyle sevgili olmuşlar.

Aileleri ilk başta karşı çıkmış ama onlar tüm zorluklara karşı birlikte el ele göğüs germişler en sonunda kazanıp ailelerini sevgilerine ikna etmişler.

Zoraki Sevgilim 2 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin