Bölüm-31

308 17 18
                                    

Sabah camdan gelen güneş ışıklarıyla birlikte gözlerimi aralamaya çalıştım. Başım felaket derecede ağrıyordu. Tek elimle kafamı biraz ovuşturdum. Kim bilir dün gece ne kadar içtim de bu kadar ağrıyordu. Daha önemlisi neler yapmıştım acaba?

Gözlerimi tamamen açtığımda çıplak bir vücut karşıladı beni. Şaşkınlıkla doğrulduğumda kendi üstümün de çıplak olduğunu gördüm. Ne yapmıştık biz? Allah'ım nolur düşündüğüm şey olmasın ya.

Şaşkınlıkla ne yapacağımı bilmez bir şekilde biraz durdum sonra ses yapmamaya çalışarak üstümü giyip kulübeden çıktım.

Şuanda kafamı ağaçlara vurmak istiyordum. Nasıl böyle bir şeyi yaptım hadi diyelim yaptım nasıl hatırlamam ya. Acaba Arın hatırlıyor mudur?

Düşüncelerimle birlikte bizim kapıya geldiğimde anahtarla kapıyı açıp içeri girdim henüz herkes uyuyordu yine sessiz bir şekilde odaya geçip yatağıma yattım. Dün gece yaşanmamış gibi yapmaktan başka çarem yoktu çünkü hatırlamıyordum.

Yatağa uzandığım gibi gözlerimi kapatıp en son ne yaptığımı düşünmeye başladım.

"En son birlikte korku filmi izliyorduk, ben şişeyi kafama dikiyordum... Düşün Deren sonra noldu düşün" hem düşünmeye çalışıp hemde kafamı ovuşturuyordum.

"Düşün ne oldu düşünn. Heh ben sehpanın üzerine çıkıp şarkı söylemeye başladım ama sonrası yok film orda kopuyor."

Düşündükçe başım daha şiddetli ağırdığı için düşünmeyi bırakıp kendimi uykuya teslim ettim.

°°°°°

Dürtülmemle homurdanarak gözlerimi açtım. Tepemde dikilen Beste'ye arkamı dönüp uyumaya devam edicektim ki beni yere düşürmesiyle isteğimi gerçekleştiremedim.

Sinirli ama bir o kadar sakin sesimle "ne var Bestecim daha karga bokunu yemeden ne uyandırıyosun?"

"Ne, saçmalama kızım saat 11.30 hoca herkesi kahvaltıya bekliyor hazırlan da çıkalım bizde."

Gözlerimi devirerek "gitmek zorunda mıyız?"

"Sence?"

Kafamı sallayarak "tamam hazırlanıp geliyorum sen geç"

O da kafasını sallayarak "tamam çok geç kalma bide laf yapmasın şimdi."

'Tamam' anlamında kafamı sallayıp banyoya girdim. Kısa bir duşun ardından siyah şortumun üzerine kırmızı tişörtümü giyip beyaz spor ayakkabımı giydikten sonra saçlarımı tarayıp çıktım.

Kahvaltı yapılan yere geldiğimde herkesin çoktan başlamış olduğunu gördüm. Ufak bir göz taramasının ardından bizimkilerin yanına gidecekken Arın'ın orada olmasıyla afalladım. Arın'a karşı çok utanıyordum. Ne yaşadığımızı bilmiyorum ama her ne yaşadıysak bunu öğrenmem gerekiyordu ve bu sırada da Arından uzak durmam muhatap olmamam gerekiyordu.

Emir beni farkettiğinde eliyle 'gel' işareti yapmasıyla hepsinin bakışları buraya dönmüştü. Utançla ne yapacağımı bilemezken hemen yanı boş olan Burak'ın yanına oturdum. Cidden elim ayağıma dolanmış ne yapacağımı bilemiyordum.

Burak ta şaşkınlıkla bana bakarken sahte bir şekilde gülümseyip kahvaltı yapmaya başladım ve bu sırada bana bir şeyler anlatmaya çalışan Burak'ı dinliyormuş gibi bir de bizimkilere bakmamaya çalışarak hızlı hızlı kahvaltımı yaptım.

Hoca hepimizi bir araya toplayıp konuşmaya başlayınca bizimkilerden olabildiğince uzak durmaya çalışıyordum.

Düşüncelere dalmış giderken dürtülmemle kendime gelip dürten kişiye baktım Burak gülerek "daldın ama hadi gidiyoruz."

Zoraki Sevgilim 2 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin