Kalbim niye tekliyor, ellerim niye titriyor, şaka mı yoksa gerçek mi? Eğer bu bir rüya ise uyandırandan çok fena hesabını soracağım.
Gördüğüm şeyin gerçek olması için o kadar dua ettim ki ömrüm boyunca böyle dua etmemişimdir.
Arın'ı görmüştüm. Yandan görmüştüm ama onu tanıyordum, oydu. Arındı o, sevdiğim, aşık olduğum kişiydi.
Bacaklarım zangır zangır titrerken benim onu gördüğümü fark edince hızlı hızlı yürümeye başladı. Bende ne kadar güçlük çeksemde peşinden gidiyor aynı andan da ağlıyordum.
"Arın, Arın ne olur bekle. Ben seni çok özledim sevgilim bana bunu yapma nolur bekle kaçma benden. Beni ikinci kez sensiz bırakma.. Arınn!"
Sesim titrek çıkmıştı ama duyduğuna emindim. Adım atacak halim kalmadığında kendimi zorlayarak koşmaya devam ettim.
Hava da acımı hissetmiş gibi benimle birlikte ağlıyordu. Göz yaşlarım yağmur damlalarıyla karışırken elimin tersiyle sildim.
Kalbim acıyordu ama aynı andan da mutluydum, ağlıyordum ama aynı andan gülüyordum, gerçek olmama düşüncesi huzursuz yapıyordu beni ama olma düşüncesi de bir o kadar huzurlu...
O kadar karışık duygular yaşıyordum ki hiç tatmadığım duygular bunlar o yüzden tarif edemiyordum.
Arın'ı kaybetmemek için üzerinden gözlerimi saniye çekmiyordum.
Koşmaya mecalim kalmamıştı ama mecbur gidecektim, yetişmek zorundaydım. O kadar hızlı yürüyordu ki koşsam bile yetişemiyordum.
En sonunda ayağımın bir yere çarpmasıyla yere kapaklanmam bir oldu. Dizlerimin üzerine düşmüştüm.
Arın'a baktığımda olmadığını gördüm. En güçlü çıkan sesimle "Arın ne olur gel bu kadar özlem yetmedi mi? Sen de özledin biliyorum nolur gel. Arın yarın bizim evde doğum gününü kutlayacağız beni seviyorsan nolur gel" sesimi sonlarda daha güçlü çıkarmaya çalışmıştım. Ne kadar başarılı oldu orasını bilmiyorum.
Ellerimi yere yaslayıp ayağa kalktım zorlukla. Sendeleyerek yürürken aynı zamanda da Arın'ı bulmaya çalışıyordum.
Arın'ın girdiği ara sokağa girip etrafıma bakındım. Kimse yoktu ne iz ne başka birşey vardı.
Yine aynı şeyleri söyledim "Arın duyuyosan gel nolur yalvarırım sana, çok özledim seni. İçim acıyor bu acıyı bana yaşatma artık senden sonra bende öldüm ama sen yaşarsan tekrar benim de kalbim atar. Nolur gel artık yanlız bırakma beni. Yarın doğum gününü bizim evde kutlayacağız sende beni seviyorsan gel."
Sesim çok titrek çıkmıştı ama umursadığım söylenemez. Belki sesimin titrediğini anlar üzülür gelir diye hiç bir duyguyu sesimden gizlemedim.
Etrafıma bakınarak ara sokaktan çıktım. İnşallah duymuştur beni de yarın doğum gününe gelir.
Yaşadığım şokla eve doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Hızlıca duşa girip rahatlamaya çalıştım ama yok olmuyordu.
Acaba hayal mi görmüştüm? Tek umudum hayal görmemiş olmamdı.
Uzun bir duşun ardından odama geçtim. Biraz rahatlamış hissediyordum. Arın'ı düşünmemeye çalıştım çünkü her düşündüğümde daha kötü oluyordum. Zamana bırakıcaktım ve inanıyordum ki yarın gelecekti.
Buna sanki Arın gelmiş yanıma 'söz veriyorum yarın gelicem' demiş gibi inanıyordum.
Üzerime rahat bir şeyler geçirip, saçlarımı tarayıp kuruladıktan sonra mutfağa geçerek bir şeyler atıştırmaya başladım. Karşımdaki sandalye çekilince bakışlarım oraya kaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Sevgilim 2 (TAMAMLANDI)
Teen FictionMahallende yürürken biri gelip sana 'zoraki sevgilim olur musun?' diye sorar mı? Sorarsa ona ne derdin? Sizi bilmem ama Arın sormuş ve Deren de bunu kabul etmişti. İşte o andan itibaren Deren'in sakin hayatı yok olmuş yerine inişli çıkışlı, gittili...