Bölüm-12

714 39 29
                                    

Arkadaşlar birşey söylemek istiyorum. Bugüne kadar oy veren, yorum yapan, hatalarımı söyleyen, yanımda olan herkese sonsuz teşekkür ederim💜 Ama bunların yanında kötü düşünerek yorum yapanlar var. Kötü niyetli yorum yapıcaksanız lütfen okumayın. Tüm yazma hevesimi kaçırıyorsunuz. Eğer rahatsız oluyorsanız okumayın. Bende burda emek sarf ediyorum birazcık saygı duyun.
İyi okumalar


Kafamda milyon kez tekrarlanan o cümle tekrar tekrarlanmaya devam ediyordu 'git, yüzünü görmek istemiyorum.'

Bana demişti bunu, aşık olduğu yada artık olmadığı kıza. Sonunda öğle tenefüsü çaldığında rahat bir nefes verdim. Arın'a, Ceren'e, bizimkilere, hiçkimseye bakmıyordum sadece ders boyu karaladığım defterimdeydi gözüm ama aklım tamamiyle Arında.

Nasıl inanmıştı o kıza ya? Nasıl bana güvenmemişti? Sadece 2 cümleye inanıp beni silmiş, gitmemi istemişti.

Hadi onları anlarım 2 gündür tanıyorlar beni, peki ya Aslı'yla Suzan, onlara ne demeli? Resmen yılını verdikleri kişiye değil daha geçen gün gelen kıza inanıp onun arkasında durmuşlardı.

Yanımda gelen öksürük sesiyle kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım.

Gözlerimiz buluşunca göz devirip defterimi karalamaya devam ettim, önümdeki sıraya oturup bana döndü ve karaladığım defteri kapatıp konuşmaya başladı "bak Deren, ben sana inanıyorum, o kız sinsi Arın'ı elde etmek için yapmayacağı şey yok onun. Şu iki günde tanıdım, çözdüm onu. Ya sırf beraber oturmak için müdüre para veren kızdan ne beklersin ki? Müdürü kandırıp seni yerinden kaldırdıysa sana bu iftirayı da atıp Arından uzaklaşmanı sağlayabilir. O kapasitede bir kız o Ceren denen orospu."

Mutlulukla gülümseyip "cidden bana mı inanıyorsun?"

Suzan da gülümseyip kafasını aşağı yukarı salladı "tabiki sana inanıcam kızım, sen benim yıllarımın katilisin. Sen dururken o birkaç günlük kıza mı inanıcam?"

Çok mutlu olmuştum sonunda biri bana inanmıştı. Mutlulukla ayağa kalkıp ona sarıldım. O da kollarını bana sarınca daha sıkı sarıldım bu sefer. O oturduğu için benden kısa oluyordu bu yüzden kafasını karnıma gömmüştüm.

Suzan artık nefes alamadığında beni itip yapmacık sinirle "manyak mısın kızım sarılıyor musun öldürüyor musun belli değil be" gülüp "seviyorum seni" dedim.

Havalı havalı saçlarını savurup "ah canım bende kendimi seviyorum" ona göz devirip yerime geçip oturdum.

"E tamam sen inandın bana da diğerlerinin de inanması lazım."

"Yoo hiçte lazım değil. Demekki sana güvenmiyorlar ki o kızın dediklerine hemen inanabiliyorlar. Bırak o kızın yanında kalsınlar."

"Ben zaten onlarla barışma derdinde değilim sadece bana iftira atıldığını anlamaları lazım. Pişman olsunlar anladın mı demek istediğimi?"

"Hee tamam şimdi anladım. Barışmak istemiyosun ama inanmadıkları için pişman etmek istiyosun iyi fikir."

"Aynen öyle."

"Ee nasıl inandırıcaz?"

"O kızları bulucaz başka çaremiz yok."

"Tanıyo musun ki kızları?"

"Hayır ama bizim yaşımızdalar belli."

"İyi tamam. Gerekirse tüm sınıflara bakarız ama yinede onları buluruz."

Zoraki Sevgilim 2 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin