Dolapların önünde yere oturan bir Arın vardı ama yanlız değildi, yanında onu öpen bir Ceren de vardı. Gözlerim yerinden fışkırmak istercesine açılmış, nefesim kesilmiş, kalbim paramparça olmuştu.
Gözümden bir damla yaş firar ettiğinde deymiyeceği için hemen sildim ve güçlü durmaya çalıştım. Beni Berk öptüğü için mi Ceren'i öpmüştü? İyi de ben isteyerek yapmadım ki.Sonunda Arın ve Ceren ayrıldığında Ceren beni görünce pis pis bakıp sırıtmaya başladı.
Arın da onun gözlerini takip edip bana baktığında şaşırmış olduğunu gördüm. İksine de iğrendiğimi belli eden bakışlarımı atıyordum.
Arın birden ayağa kalktığında Ceren de onunla birlikte kalkmıştı ama hala pis pis sırıtıyordu, bu sırıtmanın bir diğer anlamı ise zafer sanmasıydı.
Gözümden bir damla daha yaş düştüğünde elimin tersiyle sildim.
Arın üzgün ve telaşlı sesiyle "bak Deren göründüğü gibi değil, bırak açıklamama izin ver."
Bağırarak konuşmaya başladım "ne göründüğü gibi değil Arın, ne? Öpüşüyor olmanızın başka nasıl bi açıklaması olabilir ki? Özür dilerim romantizminizi böldüm ama merak etmeyin hemen gidiyorum kaldığınız yerden devam edebilirsiniz, buyrun" diyip bir şey demelerine fırsat vermeden hızlı adımlarla çıktım ve hemen tuvalete gittim.
Keşke açıklama yapmak istemeseydim, en azından bu iğrenç görüntüyü görüp kalbim bir kere daha paramparça olmazdı.
Şuan birsürü berbat duyguyu aynı anda yaşıyordum, hayal kırıklığı, kalp kırıklığı, üzgünlük, aldatılmışlık hissi. Aslında evet sevgilim değildi aldatmış olmuyordu ama bilmiyorum hala sevdiğini zannediyordum.
Ama artık Arın umrumda olmayacaktı Ceren aşkısıyla ne yaparsa yapsın umursamıyacaktım, zaten niye umursıyım ki?
Gözyaşlarımı ellerimle silip yüzümü yıkadım. Yüzümü kuruladıktan sonra dudaklarımı yalayıp ıslattım ve kendime gülümseyip lavabodan çıktım. Adımlarımı bu sefer spor salonuna çevirip içeri girdim.
Herkes voleybol oynuyordu. Bende bizimkilerin yanlarına gidip oyuna katıldım.
Öner hoca beni fark ettiğinde "kızım Arın ve Ceren nerde?"
İlk ispiyonlayıp ispiyonlamamak arasında kalsam da Ceren'i söylemeyip "hocam Arın soyunma odasına gideceğini söyledi, Ceren'i de bilmiyorum herhalde kantinde falandır" Öner hoca kafa sallayıp Mert'e "hadi oğlum sen Arın'ı çağır, Deren sende Ceren'i bul kızım"
"Banane hocam ya gitmeseydi, ben burda voleybol oynamak istiyorum onu başka kız arasın."
"Dereeen, hadi kızım."
Bıkkınlıkla "of tamam" diyip Mertle beraber çıktığımızda Mert'e "ben ikisinin de yerini biliyorum sen burda bekle ben ikisini çağırıp geleyim" onaylayıp "tamam" dediğinde soyunma odasına doğru yürümeye başladım.
Kapısına geldiğimde Arın'ın sesini duydum ama ne dediği tam anlaşılmıyordu. Nefesimi sesli bir şekilde dışarı verip kapıyı açtım, anında ikisi de bana dönünce sahte gülümsemele "romantizminizi böldüm üzgünüm ama Öner hoca ikinizi de çağrıyor."
Ceren kollarını göğsünde birleştirip "seni mi görevlendirdi çağırmak için" sinirle soluyup "evet canım bir sorun mu var?" Ceren konuşacağı sırada Arın onu susturup "tamam geliyoruz" diyip bana doğru yaklaşınca kapıyı açık bırakıp Mert'in yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Sevgilim 2 (TAMAMLANDI)
Teen FictionMahallende yürürken biri gelip sana 'zoraki sevgilim olur musun?' diye sorar mı? Sorarsa ona ne derdin? Sizi bilmem ama Arın sormuş ve Deren de bunu kabul etmişti. İşte o andan itibaren Deren'in sakin hayatı yok olmuş yerine inişli çıkışlı, gittili...