4. bölüm

42K 1.4K 633
                                    

Sabah annemin sesiyle Canla birbirimize baktık ve aynı anda bir 'offfff' çıktı dudaklarımızdan.  Acaba ölü numarası yapsam yerler mi.

" kalkın hadi babanız hazır " dedi annem bağırarak. Üzerime atlayan Hazarı altıma aldım ve gıdıklamaya başladım. Bize katılan Can da üstüme hoplayıp beni gıdıklamaya başladı. Ben gülerken odaya aniden giren ablama gülmekten bakmıyordum.

" Yeterin artık yaa bune ses kafam ağrıyor.  Bıktım sizin bu cıvık hallerinizden" dedi ve hızla odadan çıktı.

Ablamın bu aşırı tepkisine hepimiz dönmüş  kalmıştık. Ağrıma gitmişti.  Her seferinde benden nefret etmesinden, her seferinde senden bıktım demesinden. İstemsizce gözlerim dolarken sesim çıkmıyordu.

" hadi sen kahvaltıya Hazar " dedi Can ve poposuna vurdu.

Hazar hızla odadan çıkarken istemsiz dökülen göz yaşlarıma dur diyemedim.  Can bana hızla  sarılıp ellerini saçlarımda dolaştırıp sakinleşmek için konuştu.

" şşşş tamam sakin ol. Üzülme " dedi ve bana daha çok sarıldı. Göz yaşlarım tek tek düştü omzuna.

" Neden benden bu kadar nefret ediyor. Benden ne istiyor. " dedim ağzımdan bir hıçkırık kaçırırken.

" Sadece o seni kıskanıyor.  Seni ne kadar sevdiğimizi, değer verdiğimizi biliyor ve mızmızlık yapıyor.  Hepsi bu canım" dedi.  Tekrardan devam ederek
" kalk geç kalmayalım " dedi ve benden ayrıldı. 

Ellerini yüzüme koyup tek tek sildi göz yaşlarımı. Yüzüne baktığımda onun da gözlerindeki yaşı gördüm. Yüzüne kocaman bir öpücük koyup elinden tutup kalktık yerimizden.

Elini omzuma atıp mutfağa girdik. Masada oturan ablam bizi gördüğünde gözlerini devirdi ve önündeki tabağa yoğunlaştı.

" Herkese günaydın" diyip masaya geçip kahvaltımızı yaptık.

Kahvaltı bittiğinde masayı toplayıp üstümü değiştirmek için odama gittim.

Bazılarınızın ' bu kızın okulu yokmu ' dediğini duyar gibi oldum. Annem okuldan cezamız için bir hafta izin aldı.  Hayır yani kadına ölüyorum okula gitmiyorum desem terlikle kovalar ceza için erinmeden 1 hafta izin aldı.

Üzerime kısa şort ve belim açık bırakan tşort ü giydim. Kapıdan dışarı çıkmamla Can kaşlarını çatıp kolumu tuttu.

" Lan sen beni delirtecek misin. Böyle gideceğimi zannediyorsun. O piçlerin yanına böyle gidemessin" dedi sinirli bir şekilde.  Aşağıdan babamın sesinin gelmesiyle zaferle sırıttım

" Bak babam bizi çağırıyor.  Geç kaldık vakit yok. Hem zaten kim bakacak bana"  dedim.  kapıya ilerledim ve arabaya bindim.

Can da sinirli bir şekilde arabaya bindikten sonra yola koyulduk.

Şirkete girdiğimizde Sarp ı görmemizle durduk

" Günaydınız Sarp Bey " dedi babam içtenlikle. Sarpın birazcık ta olsa gülen yüzü bana bakınca kaş çatmaya dönüştü.  İlk önce beni baştan aşağı süzdü. Beni süzmesine karşı rahatsız olduğumu belli edercesine kıpırdadım. Bana tekrar bakıp  babama döndü.

" Günaydın " dedi ve sinirle dönüp gitti.

Allah aşkına bu neydi. Yanımıza tanımadığımız bir kız gelerek

" Nisan hanım Sarp Bey sizi çağırıyor acilmiş" dedi ve uzaklaştı.

Benimi çağırıyormuş. Peki ama neden, hangi sebeple.  Cesarete bak ben şirketin gerçek çalışanı bile değilim. Tabiki de gitmeyeceğim.

" Ne bekliyordun gitsene " diyen Can a yandan bir bakış atıp
" Hayır "dedim ve bize verilen masaya gittim.

Herkez bana bakarken Can yanımda sinir krizine girmişti bile.

" Bir daha böyle şeyler giy ben sana gösterecegim.  Hayır yani beni katil etmeye mi çalışıyorsun kızım sen " dedi tıslayarak.

" off amma uzattın haa.  Güzele bakmak sevapmış baksınlar nevar " dedim ve çalışmaya başladım.

" Ben kahve almaya gidiyorum istiyormusun" dedi Can hala sinirli olduğunu belli eden bir sesle.

" Hayır " dedim düz bir sesle.

O gittiğinde yanıma bir erkek gelmesiyle ona döndüm. Yakışıklı yüzü,  mavi gözlerine eşlik eden gözlüğü, çapkın gülüşüyle bana bakıyordu.

" Merhaba ben Ülker acaba kantin nerde biliyormusun " dedi bana gülümseyerek.

Burayı bilmiyordum ki sadece kahve aldığımız makinenin yerini,  tuvaleti ve masa yerimizi biliyordum o kadar. 

" Hay-" diyemeden kolumun çekilmesiyle o tarafa baktım.

Sarp kolumdan tutmuş yine o siniri yüzünden eksik olmayarak bana bakıyordu.  Ama bu sefer farklıydı. Gözlerinden ateş çıkarırcasına bir bana bir Ülker e bakıyordu.  Bu bakışlardan hiç ama hiç hoşlanmadım.

TAKINTI(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin