56.bölüm

11.7K 508 110
                                    

1 AY SONRA

Kuaför saçlarımı bitirdiğinde ayağa kalkıp boy aynasının karşısına geçtim. Arkamdan belime dolanan kollarla gülümserken tüm karizmasıyla arkamda duran adama baktım.Kokusu,duruşu, bakışları nefesimi kesmeye yetiyordu.

"Çok güzel olmuşsun"dedi omzumun açıkta kalan yerini öperken.

Ellerini karnıma koyup aynadaki bakışlarını da karnıma indirdi.

"Ufaklığım"dedi içini çekerek"Anne prenses olmuş"

Arkamı dönüp sıkıca sarıldım.Bana verdiği huzurla gülümserken yanaklarını öptüm.Uzaktan bize yaklaşan Ekin ve ablamı gördüğümde Alp'ten ayrıldım

"Selam prenses yenge"dedi Ekin gülerek.

Alp Ekin'in ensesine vurduğunda gülerek onlara baktım.

"Benim prensesim"dedi parmağıyla kendini göstererek.

"Banane ya. Hem benim prensesin var"diyip ablamın belinden tutup kendine çekti.

Ağzım o şeklini alırken ablamın gülümseyen yüzüyle gülümsedim.  Mutluluğunu göstermek için sıkıca ablama sarılıp tebrik ettim.

"Fazla uzatmayalım. Aile ferdi Nisan'ı bekliyor"diyip bana baktı.

"Benimle yaşamaya hazırmısın güzel kadın "

************************************

Düğün salonuna geldiğimizden beri bu sıkıcı beyazlarla kaplı odada tıkılı  kalmıştım. Slow müziğin sesi kısık kısık kulağıma geliyordu. Alp aklıma geldiğinde karnıma giren sayısız kamplarla basa çıkmaya çalışıyordum.

Kapının bir andaaçılmasıyla korkuyla sıçradım. Oturduğum yerden kalkıp kapıda bana bakan gözlere cevirdim gözlerimi. Kocaman gülümseyip yanıma yaklaştı.  Dudaklarıma koyduğu öpücükle birlikte bakışlarını bana çevirdi.

"Seni çok seviyorum be kadın "

Yüzüm mutlulukla birlikte gerilirken ellerimi yanaklarına koydum.

"Ben de seni seviyorum adam"

"Nikâh memuru bizi bekliyor. Hazırmısın "

Kafamı evet anlamında sağladığımda kaldırdığı koluna girdim. Derin derin nefesler alırken odadan dışarıya çıktık.

"Yüzün"dedi salona gülümseyerek girerek

"Ne olmuş "dedim sessizce fısıldayarak.

"Gülümse.  Yoksa insanlar mutsuz sanacaklar seni."

Ne demek istediğini anladığımda alkışların arasında gülümseyerek salona girdik. Karnıma ve kalbime aralıksız giren sancılarla başa çıkmaya çalışırken sahnenin ortasına geldik. Dans müziği çalmaya başladığında Alp bana kocaman gülümseyerek elini uzattı.

"Bu dansı bana lütuf edermisiniz prensesler"diyip göz kırptı

Uzattığı elini tutup sıkıca tuttum. Belime doladığı koluyla birlikte ben de elimi omzuna yerleştirdim. Aşık olduğum yüze derin derin bakarken sanki salonda sadece biz vardık.

"Iyi ki benimsin"dedi gülümseyerek

"Ne yaptın ettin aldın beni "dedim kahkahalarımın arasında

"Dedim sana güzellik,sen benimsin"

Gülümseyerek gözlerinin ıçine bakarken ablamın sesini duydum

"Müzik bitti gençler "

Salondaki herkes kahkaha atarken utanarak yere indirdim bakışlarımı.

Masaya geçerken elimden sıkıca tutan adama baktım. Nikâh memuru gülümseyerek bize bakarken sandalyelere oturduk .

"Nikâh merasimi başlamıştır. Siz Necdet YARIKAN kızı Nisan YARIKAN, Alp GÜNDOĞDU'YU eşiniz olarak kabul ediyormusunuz?"

Kalbim deliler gibi hızlanırken gülümseyerek Alp'e baktım. Elime sıkıca tutup nikah memuruna baktı

"Benim "dedi ellerimizi göstererek.

Salondaki herkes gülerken nikah memuru da gülümseyerek bize baktı.

"Evettttt"dedim bağırarak

"Siz Fikret GÜNDOĞDU oğlu Sarp Alp GÜNDOĞDU Nisan YARIKAN'I bir ömür boyu eşiniz olarak kabul ediyormusunuz?"

"Evetttt"

"Ben de belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum"

Cüzdanı elime uzattığında gözünden bir yaş düşerek elime aldım. Dadının bana uzaktan yaptığı işaretlere gülümseyip sertçeAlp,in ayağına bastım.

"Gece bu acıyı dindiririm"

Dediği şeyle ağzım açık kalırken alnımdan öpüp ayağa kaldırdı.

"Sana demistim"dedi gözlerini gözlerime hapis ederek"sen benimsin"

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Elimdeki papatyalara bakıp gülümsedim.  Arabanın çalışmasıyla yanımda oturan adama baktım. Arabayı çalıştırıp bana göz kırpdıktan sonra arabayı sürdü.

"Sence beni sever mi?"

"Senin gibi mükemmel bir insanı kim sevmez " dedi gülümseyerek

Yanağına bir öpücük kondurduğumda elini karnıma koydu

"Hem bu küçük prensesimizin annesini nasıl sevmez ki"

"Erkek olursa"

"Farketmez ki. Benim çocuğum o. Ben yaptım" dedi gülerek

Arabadan inerek Alp'in elini tuttum. Gelindiğimin eteklerini kaldırıp arkasından ilerledim. Bi yerde durduğunda kocaman yazılan isimlere baktım.

"Sana gelinini getirdim anne"dedi Alp sesi titrerken.

Mezarın başına oturup topraklarını okşarken onu izledim .

"Özür dilerim bitanem "dedi gözünden bir yaş toprağına düşerken "şimdiye kadar gelemedim "

Elimi omzuna koyduğumda gözümden yaşlar akmaya başladı. Elimdeki papatyayı mezarın başına koyup Alp'in yanına oturdum

"Papatyaları unuttuğumu mu sandın"dedi hem ağlayıp hem gülerek
"Sana ikinci papatyayı getirdim"dedi elimi tutup."hem de karnındaki torununla"

Ona sarıldığımda hıçkırıklarıyla birlikte bana sarıldı.

"Onu çok özledim "dedi sesi kısılarak

"Biliyorum. Ama şu an onu da üzme "dedim sessizce

"Üzülür mü "

"O hep senin yanında Alp.  Sen onu görmesen de o burda. Seni görüp duyuyor "

Yüzündeki buruk gülümsemeyle kızaran dudaklarını öptüm. Mezara bakıp gülümsedim ve Alp gibi ellerimi toprağa uzattım

"Sizin kadar olmasa da Alp'e her zaman sahip çıkıp sevicem. Onlara çok iyi bakıcam "dedim

"Sen ne kadar güzel bir kadınsın "

Yüzüne baktığımda gülümseyip ayağa kalktım. Uzattığım elimi tutup ayağa kalktı.

"Biz her zaman gelicez annecim "dedim gözümdeki yaşı silip

"Annecim mi dedin"

"Değil mi"

"Öyle "dedi kocaman gülümseyerek

"Tekrar gelirmiyiz"

"Tabi ki geliriz güzelim "

"Babannemizi özleriz biz hem"dedim gülerek

"Size kurban olurum "

Arabaya doğru yürüdüğümüzde ikimiz de deliler gibi gülüyorduk

"Hoş geldin gönlüme tekrardan sevgilim "

TAKINTI(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin