Gözlerimi yavaş yavaş açtım . Yine bu karanlık oda. Burası ,beni buraya kim getirdi . En son aşağıda yere uzanarak ağlıyordum . Yataktan doğrularak dik bir şekilde oturdum .
Karanlık oda karanlık dünyama eşlik ediyordu. Nasıl kurtulacaktım. Ne çok özlemiştim ailemi,Can'ı. Gözyaşlarım avucumun içine tek tek düşerken aşağıdan bir çocuğun bağırış sesi geldi.
"Sakın anneme dokunma "
Hem ağlayıp hem bu cümleyi söylüyordu. Yatağımdan hızla kalkarak aşağıya koştum .
"Çekil ordan küçük velet " diye bağıran bir Sarp
Ayaklarım merdivende durdu. Sarp birine daha zarar verecekti. O birinin daha hayatını mahvedicekti. Üstelik o bir anneydi. Çocuğu vardı . Ve o küçücük çocuğun karşısında bu hayatı mahvedicekti. Ya sonra o küçüğe nolacakti . Belki de onu da öldürecekti. Bu düşüncelerle koşarak aşağı indim .
"Sarp " diye bağırdığımda hepsi bana baktı .
" Sakın o kadına dokunmayı düşünme "
Hepsi donuk suratla bana bakıyordu. Birden kadınla, Sarp gülmeye başladılar . Ardından küçük çocuğun kahkahaları kulaklarımda oldu. Sarp yanıma yaklaşıp alnımdan öptü. Elleriyle belimi kavrayıp
"Tanıştırayım bu Nisan benim nefesim " dedi ve bana baktı .
"Buda ablam Halise bu küçük veletcan da yiğenim Burak "
Gözlerim fal taşı gibi açılırken kadın bana doğru yaklaşıp birden sarıldı .
"Seninle tanışmayı uzun zamandır bekliyodum . Tanıştığıma memnun oldum " dedi ve benden ayrıldı .
Sarp'ın bir ablası mı varmış . Onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Zarif kıvırcık turumcumsu saçlarıyla çok güzel bı kadındı. Oğlu da ona benziyordu.
" Demek senin kalbini çalan kadın bu ha dayı " diyen çocuğa döndüm .
Kendine özgü bir tavrıyla ellerini cebine koyup etrafımda döndü . 6 yaşında olduğunu tahmin ettiğim bu çocuğun bilmiş tavırları beni güldürdü .
" Selam prenses" dedi ve eliyle eğil işareti yaptı .
Yanağıma koyduğu öpücükle gülümsedim . Sarp'ın gözleri gülüşümdeydi. Yüzüm eski haline dönerken ablası konuşmaya başladı .
" Oturalım hadi ayakta kaldık "
Hepimiz koltuklara ilerlerken Alp bileğimden tuttu ve beni yanına oturttu. Halise abla ve oğlu da karşımızdaki koltuklara oturduktan sonra gülen yüzüyle bize baktı . Ben de gülmesine karşı sahte bir gülüş yollayıp Bura'ğa baktım . Bana göz kırpıp öpücük atmasıyla kocaman gülümsedim .
" Burak " dedi Alp
" Dayıcım karıma sulanma" demesiyle ağzım açık kaldı.
Ben ne ara onun karısı olmuştum . Üstelik o daha bir çocuktu .
"Sen de bu prensesi benimle tanıştırmasaydın dayıcım"
Sarp tam bir şey söyleyecekken zil çaldı .
" Didişip durmayın aranıza girmem " dedi Halise abla ve ayağa kalktı .
Sarp beni biraz daha kendine çekip yanağıma öpücük koydu ve Bura'ğa dil çıkardı. Küçük çocukla çocuk olması güldürme isteği yaratsa da gülmedim.
İçeriye giren beyaz yazmalı ,elinde baston ,küçük boylu kadına baktım . Gözlerinde olan gözlüğü onun sürekli huysuz olduğunu belirten yüz ifadesiyle bize doğru yaklaşıyordu.
" Ben yürüyemiyormuyum da koluma giriyorsun sen "
" Yok dadı ondan değil basamaklardan ine bil diye "
İçeriye huysuz bir şekilde giren kadının bakışları ilk bizi buldu .
" Şuna bak şuna karıyı bulunca ayağa kalkmaz olmuş hatsiz " dedi ve bastonunu yere vurdu.
Sarp yavaşça ayağa kalktı ve huysuz kadına yaklaştı . Ben de yavaşça ayağa kalktım .
"Hoş geldin dadı sultan " dedi ve elini uzattı.
Sarp'ın eline hızla inen bastonla ağzımdan 'hiii' kelimesi çıktı . Sarp'ın yüz ifadesini göremiyordum ama ifadesizce durduğunu arkasından görebiliyordum. Burak yanıma koşup elimi tuttu.
"Korkma prensesim . Dayım bunlara alışık"
" Hoş gelmişmiş . Karşılamaya bile gelmedin beni " dedi ve yazmasını düzeltti .
"Dadı vaktim yoktu "
" Karının koynu sıcak mı geldi "
Ağzım o harfini alırken Halise abla gülmeye başladı .
"Dadı yapma yakışıklıma " demesiyle dadı denen huysuz kadın Sarp'a elini uzattı . Sarp öptükten sonra kenara çekildi .
"Bu mu " dedi ve kaşıyla beni işaret etti.
"Evet dadı o"
Beni baştan aşağı süzdükten sonra elini uzattı . Sarp kafasıyla hadi işareti yapınca yavaş adımlarla ona ilerledim ve elini öptüm . Sarp beni belimden tutarak yavaşça kendine çekti . Kafamı kaldırıp Sarp'a baktım . Ne değişik bir aileydi bunlar.
" Burak paşam"
Burak dadıya koşarak ona sarıldı ve tombiş yanaklarına bir öpücük kondurdu.
"Dadı sana bişey demem gerek "
"Söyle paşam "
"Kulağına " demesiyle dadı yavaşça eğildi .
Dadının yüz şekilleri şekilden şekile girerken doğruldu. Bize bakıp kafa salladi ve etrafımızda dolandı . Bacaklarıma inen bastonla yerimde zıpladım. Tekrar vurdu ve tekrar.
"Dadı napiyosun" diye bağıran Halise abla bize doğru koştu .
"Dadı karıma niye vuruyosun "
" Sen sus edepsiz " diye bu sefer Sarp'e vurmaya başladı .
"Siz evlenmeden aynı evde kalın birbirinize sarılıp koklaşın sonra dadı noldu . Gostermicem ben sana "
Kaçan bir Sarp ,onu kovalayan Dadısı ,ayırmak için arkasından koşuşturan ablası Halise abla ve kahkahalarla gülen bir Burak .
"Seni hatsiz seni kaçma gel " diye bağırıp Sarp'ı kovalıyordu.
"Allah aşkına dur dadı "
Halise abla dadıyı kolundan tuttu ve durdurdu.
" Görüyormusun Halise sen şu edepsizin yaptığını " dedi ve bana baktı
"Hele sen ,sende utanma yok mu "diyip bana yaklaştı .
Kulağımdan tutmasıyla acı içinde inledim.
"Dadı ben naptim "dememle bacağıma bastonunu vurdu
"Sus edepsizler"
"Dadı onu bırak " demesiyle Sarp'a baktım .
Halise abla gelip dadıyı koltuğa oturttu.
"Gençler bir hata etmiş dadım . Affediver"
Bastonunu yere vurdu ve bize baktı. Kulağımı tutarak acıyan yerine dokundum . Koparacak sanmıştım bir an deli karı .
"Git çabuk valizlerini topla gelin evlenene kadar Halise'lerin evinde kalacaz
"Onu biyere götüremessin dadı " dedi sertleşen sesiyle Sarp
"Kaldırma beni ayağa "diyip yere bastonunu vurdu dadı .
Bu senin kaçış biletin Nisan . Kurtulmanın tam vakti.
Yorumlarınızı bekliyorum ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI(TAMAMLANDI)
Подростковая литература" benden ne istiyorsun " dedim ağlamaktan çatlamış sesimle. " sadece " düşünür dibi elini saçlarında dolaştırırken " seni sevgilim " dedi. Karanlık odada gök gürültüsü ve şimşeklerin çakmasıyla onu daha net gördüm. Şu anki hissettiğim şey, onda...