iki

3.3K 242 111
                                    




Ladybug çatıda oturmuş Paris'e bakıyordu. Onun hakkında her düşündüğünde karnında kelebekler uçuşuyordu. Paris'i gözetlemeyi Chat'ten önce bitirmişti ve şu an Chat'i bekliyordu.

Sarı saçları ve yeşil gözleri. Amacına odaklanışı. Kahretsin, bu kedi onu akumayı yakalamaktan ve görevini yapmaktan alıkoyuyordu.

''Leydim,'' diye gizlice ona yakalaşan kediyi duydu. Arkasını döndü ve onun harika gözleriyle karşılaştı.

Sızlanarak Ladybug'ın yanına oturdu, ''Harika bir gece, değil mi?''

''Senin kadar harika değil,'' dedi ve hemen ağzını kapattı Ladybug, Chat Noir bir kahkaha patlattı. ''Teşekkürler, sanırım,'' dedi ve güldü, ''Komiksin.''

''Teşekkürler.'' dedi Ladybug, dediği şeyi ciddiye almadığı için şanslıydı. Ama bir dahaki sefer böyle olmayabilirdi.

''Ortalık sakin,'' dedi Chat, ''Belki de eve gitmeliyiz.'' Ladybug bunu istemiyordu, onunla daha çok vakit geçirmek istiyordu. ''Evet, iyi fikir.'' dedi ve gitmek için ayaklandı ancak Chat'in sesi onu durdurdu, ''Leydim?'' Ladybug ona doğru dönünce devam etti, ''Daha önce umutsuz bir aşka yakalandığın oldu mu?''

Ladybug kafasını sallarken karnı kelebeklerle dolmuştu bile. Tabii ki de yakalanmıştı. Şu anda o kişiye bakıyordu.

''Sanırım iş bu noktaya geldiğinde en şanssız kedi olabiliyorum.'' diye iç geçirdi Chat.

''Ne oldu?'' diye sordu Ladybug ve bir elini Chat'in omzuna koydu, ''Kim o?''

''Kimden hoşlandığımı mı bulmaya çalışıyorsun? Kimliklerimiz gizli kalacak kuralına ne oldu?'' bu Chat onun oksijeni olmadan önceydi.

''Sadece soruyorum, ne oldu?'' diye sordu Ladybug sesindeki üzgün ifadeyi gizlemeye çalışarak.

''Benden nefret ediyor. Yemin ederim benden nefret ediyor.'' dedi ve suratı asık bir şekilde iç geçirdi Chat, ''Yani sadece ufak bir yanlış anlaşılmaydı ve özür dilemeye çalıştım ancak bana bir şans vermeyecek gibi gözüküyor. Arkadaş olma konusunda bile.'' kabaca olduğunu bilse de hoşlandığı kişinin ondan hoşlanmıyor olmasına sevinmişti Ladybug.

Bunun hakkında kötü hissetti ancak kendine hakim olamadı.

''Hey, o kız her kimse çok çok fazla şey kaçırıyor,'' dedi ve güldü, ''Sen muhteşem bir erkeksin ve eğer seni sevmiyorsa aptalın teki.'' Kelimeler sadece dilinden kayıp gidiyordu, o kıza karşı çok sinirlenmişti.

''Teşekkürler, leydim,'' dedi Chat ve Ladybug ona sarıldı. İlk başta şaşırdı ancak şu anda ikisinin de sarılmaya ihtiyacı vardı. ''Peki ya sen? Senin de salyanı akıttığın birisi var mı?'' dedi Chat ve Ladybug üzüldü, ''Tabii ki de var, aşık olabileceğim en berbat kişi,'' diye iç geçirdi ve kendi kendine sarıldı, ''Yani, o tam bir pislik.''

''Pekala, o her kimse senin gibi bir kızın salyasını akıtabildiği için çok şanslı.'' dedi Chat kendinden emin bir şekilde. Kendisinden bahsettiğinin farkında değildi.

''Evet,''

---

Marinette yine geç kalmıştı, yeni bir şey değildi.

Sınıfa girdi ve özür dileyip kullanabileceği bahaneler buldu. Ejderhasının ayağının asansörde sıkışması gibi. Bütün sınıf bunu duyunca gülmüştü ve Bayan Bustier sadece kafasını sallamıştı.

Adrien'ın arkasına oturdu ve iç geçirdi. Alya ona gülümseyerek baktı ve konuştu, ''Tamam köpek ve akvaryum balığını anlarım ama ejderha? Kızım, artık yatağa daha erken git.''

Marinette omuz silkti, gerçekten şu anda bunun hakkında konuşmak istemiyordu.

Adrien da onun kadar yorgundu ancak o yorgunluğunu gizlemede daha iyiydi. Modellik ona bu konuda yardımcı oluyordu ve bu yüzden bir kereliğine de olsa babasının moda tasarımcısı olduğunda sevinmişti.

Sınıftaki herkes beden dersi için eşyalarını toplayıp gidiyordu. Adrien da Marinette de bu dersi sevmiyordu.

Uzun bir saatti ancak hallettiler.

Birkaç derse daha girdikten sonra öğlen yemeği saati geldi, yani Adrien'ın Marinette ile konulabilme şansı.

''Ah, hey,'' dedi Adrien Marinette'in omzuna dokunurken. Marinette arkasına döndü ve karşısında Adrien'ı görünce suratı ifadesizleşti.

Adrien yutkundu ve neden buraya geldiğini hatırlamaya çalıştı. ''Ne istiyorsun?'' diye sordu Marinette duygusuz bir şekilde.

''Ben şey için burada.. yani ben BURAYA şey için geldim ah..'' konuşamamıştı. Sanki dilini düğümlenmişti.

''Ne için Adrien? Bunun için bütün bir günümü veremem.'' dedi ve göz devirdi Marinette.

''Biz istemiyorum- yani BEN-''

''Bak eğer buraya benle dalga geçmek için geldiysen lütfen sadece defol.'' diye kesti sözünü Marinette ve saçını savurarak yemeğini alan Rose'a doğru ilerledi.

''Adrien, n'oldu kanka?'' diye sordu Nino elini Adrien'ın omzuna yerleştirirken.

''Neden düzgün düşünemiyorum?'' diye kendi kendine sordu Adrien.

''Konuşamıyorum mu demek istedin?''

''Aynen.''

swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin