''Nereye gidiyoruz Adrien?'' diye sordu Marinette okulun yanından geçerlerken.
''Seni bilmem ama ben açım.'' dedi Adrien ve Marinette'in elini tutup koşmaya başladı. Büyük bir köşkün önünde durdular.
Kapı zilini çaldı ve bir kamera ortaya çıktı, Marinette neredeyse korkudan ölüyordu. ''Neden size gidiyoruz?'' diye sordu. ''Yani, beni eve götürmen için biraz erken değil mi sence de?''
Adrien kızardı ve başka bir tarafa baktı. ''B-Bu benim planım değildi.''
İçeriye adım attılar ve kocaman bir koridor ve upuzun merdivenlerle karşılaştılar. Her şey çok sessizdi, hiçbir ses yoktu. ''Burası hep böyle midir?'' diye sordu Marinette ve sesi koridorda ekolandı.
''Çoğu zaman.'' dedi üzgünce Adrien. ''Şimdi gidelim hadi.'' Hala birbirlerinin ellerini tuttuklarını fark etmemişlerdi.
''Çoktan her şeyi hazırladım.'' dedi Adrien mutfağa geldiklerinde. Marinette garip bir şekilde ona baktı, ''Ne için?''
''Kurabiye yapmak için tabii ki.'' dedi Adrien. Yüzüne yerleştirdiği kocaman gülümseme Marinette'i güldürmüştü. ''Yani istersen. Eğer istemezsen B planına geçmek zorunda kalacağım.'' dedi Adrien. ''Gerçi nasıl kurabiye yapıldığını da cidden öğrenmek istiyorum.''
''Nasıl yapılır bilmiyor musun?'' diye sordu Marinette. Daha önce ailesiyle hiç kurabiye yapmamış mıydı?
''Sadece annem bir kere yapmıştı o kadar. Çok iyi değillerdi ama hey, sonuçta hayatta kalabildik.'' diye dalga geçti Adrien. ''Ailemdeki çoğu insan kötü aşçı. Bu konuda moda konusunda olduğu gibi değil de, eksiğiz.''
Marinette güldü ama aynı zamanda Adrien için kötü hissetti.
''Tamam, hadi başlayalım.'' dedi Marinette neşeyle. Bir şekilde bu üzücü anıları Adrien'ın aklından uzaklaştırmak istiyordu.
''Bekle, cidden mi?'' dedi Adrien şaşkınca. ''Dediğim gibi, eğer istemiyorsan yedek planım var.''
''Hayır, yapmak istiyorum.'' dedi ve gülümsedi Marinette. Ardından Adrien'ı yanına doğru çekti ve hala el ele olduklarını fark ettiler. İkisi de kızardı ve ellerini geri çektiler. ''Teşekkürler.''
''Tamam, şimdi şöyle başlayalım-...'' Adrien, Marinette'in ne dediğini dinlemiyordu. Sadece onu izliyordu.
Mavi gözleri yarın yokmuş gibi parlıyordu, gülümsemesi her zaman gördüğünden daha büyüktü ve sesi çok güzel geliyordu.
Sonunda başarmıştı. Artık arkadaşlardı, bir üst seviyeye geçmek için biraz daha beklemesi gerekiyordu ancak bunu umursamadı.
''..-drien? Adrien?'' Marinette elini Adrien'ın yüzüne doğru salladığında Adrien kendine geldi. ''Ah, pardon. Dalmışım.'' dedi kızararak. Marinette ise sadece güldü.
''Bana baktığını fark ettim tatlı çocuk. Eğer fotoğrafımı çekersen daha uzun süre bakabilirsin.'' dedi ve sırıttı, Adrien, Ladybug'ın kostümüyle aynı renge büründü.
Adrien başka yöne baktı ve iç geçirdi, ''Benle uğraşmaya bayılıyorsun değil mi?''
''Her şeyden çok.'' diye güldü Marinette ve gizlice bir yumurta kapıp Adrien fark etmeden ona doğru fırlattı.
Adrien'ın gözleri kocaman açıldı ve şok olmuş bir şekilde ona baktı. ''Ne...-Marinette!''
''Beni seviyorsun.'' dedi Marinette gülümseyerek.
Evet, seviyorum diye içinden geçirdi Adrien.
''Şu an olmaz!'' dedi ve çoktan kaseye koymuş oldukları undan eline aldı. Marinette'e doğru fırlattı ve Marinette her yeri beyaz olacak şekilde unla kaplandı.
''Adrien!'' diye haykırdı Marinette ve şok içinde ona baktı.
Adrien piç smile yaptı. ''Şimdi eşitiz.''
''Bütün kıyafetlerim un oldu! Senin sadece kafan kirlendi!'' diye bağırdı Marinette ve kollarını gövdesinde birleştirdi. (aka küsme pozisyonu)
Adrien Marinette'e doğru bir adım attı ve yanağındaki unu parmağıyla temizledi. ''Hala aynı derecede güzelsin ama.'' dedi ne dediğini fark etmeden önce.
Hemen eliyle ağzını kapattı ve kızardı. ''Ö-Öyle demek istemedim.''
''Yani çirkin miyim?'' diye takıldı Marinette.
''H-Hayır, S-Sadece...-''
Sonra Marinette'in kafasına dan etti.
''Herkes benden hoşlandığını biliyordu değil mi?'' dedi ve iç geçirdi. ''Ben hariç.''
Adrien'ın gözleri kocaman açıldı ve gözlerini yere dikti.
Biliyordu.
''Şimdi benden daha çok mu nefret edeceksin?'' diye sordu Adrien güçlü kalmaya çalışarak.
Marinette Adrien'ın bu kadar güvensiz olduğunu bilmiyordu.
Marinette yavaşça Adrien'ın çenesini tuttu ve kendisine bakmasını sağladı. ''Hayır.''
Marinette Adrien'a ikinci kez sarıldı. Ve Adrien ikinci kez bunun olmasına şaşırdı.
Adrien ona daha sıkı sarıldı ve kafasını Marinette'in hala unla kaplı olan saçına gömdü. ''İstersen bu on günü bırakabiliriz, biliyorsun değil mi?'' diye fısıldadı Adrien, ağzından çıkan sıcak nefes Marinette'in boynunu ısıtıyordu.
''Hayır, devam etmek istiyorum.'' dedi Marinette sarılmaya devam ederken. Nedense bırakmak istemiyordu.
Sevdiğin kişi Chat. Kendine gel!
''Ayrıca onuncu günde bir sürprizin olduğunu söyledin değil mi? Sürprizlere bayılırım ve bu sürprizi kaçırmayacağım.'' dedi ve kıkırdadı Marinette.
''Bence bu sürprizi seveceksin.'' dedi ve gülümsedi Adrien hafiften uzaklaşırken.
Adrien tamamen unla kaplandığını gördü. Marinette sırıttı. ''Sana sarılmamın asıl sebebi buydu.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviri
FanfictionYa Marinette Adrien'ı sakız olayı yüzünden hiç affetmemiş olsaydı? ------ hikayedeki tüm bölümleri kurgusu @its_nusa_obviously 'ye aittir ve bu bir çeviri kitabıdır.