''Hey Mari.'' dedi Adrien Marinette kapıyı açınca. Öğlen vakitleriydi ve bugün için bir şeyler planlıyordu.
''Hey Adrien.'' dedi Marinette gülümseyerek ve Adrien'ın ceketini aldı.
''Bugün için karnavala gideriz diye düşünmüştüm.'' diye önerdi Adrien.
''Ben de öyle düşünüyordum, gidelim hadi.'' Yürümeye başladılar, Adrien o sırada şöförünü arıyordu ancak şöförü telefonu açmıyordu. ''Garip. Genelde hep açardı.'' dedi kendi kendine.
''Sanırım sadece yürüyeceğiz.'' dedi Marinette omuz silkerek.
''Yürümek için biraz uzun bir yol.'' dedi Adrien bir yandan boynunu ovarken. Eğer Chat olsaydı zamansız bir şekilde hemen orada olabilirdi ama şu anda Adrien'dı, yani başka bir yol bulmak zorundaydı.
Marinette'e baktığında sırıttığını gördü. ''Sanırım ben bir yol buldum.'' Marinette köşeye koştu ve Ladybug'a dönüştü.
''Geliyor musun tatlı çocuk?'' dedi ve bir elini Adrien'a doğru uzattı. Adrien kızardığını hissetti ve Ladybug bunu fark etmişti.
''Güvenli mi?'' tereddütle Ladybug'ın uzattığı eli kabul etti. Ladybug ona korkunç bir gidiş yolu vermişti bu yüzden Adrien neredeyse altına yapıyordu.
Adrien kendi kostümü içinde daha güvenilir ve rahat bir şekilde bir yerlere gidiyordu.
Kimsenin olmadığı yerlerden ilerlediler ki kimse onları göremesin. Beş dakika içinde varmışlardı.
Ladybug yeniden Marinette'e dönüştü ve Adrien'a baktığında donakalmış olduğunu fark etti.
''İyi misin?''
''Bu hayatımdaki en korkunç şeydi.'' dedi Adrien hiç kıpırdamadan. ''Ve daha önce bungee jumping yapmış birisi olarak söylüyorum bunu.''
''E çok iyi.'' dedi Marinette ve sırıttı. ''Ama hiçbir şey Chat'le benim o Eyfel Kulesinden bile daha yüksekte olan balondan aşağı düşmemizi yenemez!'' diye övündü Marinette.
Evet Adrien o zamanı hatırlıyordu. Korkudan ölecekti ancak bunu göstermek istememişti.
Eğer Ladybug orada olmasaydı, yeri öperdi.
''Ee yani, sen bir süper kahramansın.'' dedi Adrien. Marinette kahkaha attı ve Adrien'in bir elin tutup karnavalın merkezine doğru koştu.
Rastgele standlar vardı, bazıları şeker satıyordu, bazıları ise oyunlar oynatıyordu.
''O büyük koalayı kazanmak istiyorum!'' diye haykırdı Marinette ve bahsettiği yere doğru koştu.
Marinette oyunun parasını ödemek istemişti ama Adrien daha erken davranmıştı. ''Bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorsun değil mi?''
''Biliyorum. Ama söyle, hangimiz dünyanın en bilinen moda tasarımcısının çocuğuyuz?'' diye sordu Adrien tek kaşını kaldırarak.
''Fark etmez. Yine de sen ödediğin için kötü hissediyorum.'' diye sızlandı Marinette.
''Kapa çeneni ve fırlat şu topu.'' dedi Adrien ve göz kırptı.
Neden bilmiyordu ama Marinette kızarmıştı.
Marinette oradaki en büyük koalayı kazandı.
''Al bakalım.'' dedi ve koalayı Adrien'a doğru uzattı. ''Bunu senin için kazandım.''
Adrien kıpkırmızı olmadan önce büyük bir şok geçirdi. ''Bunu senin için kazanması gerekenin ben olması gerekmiyor muydu?'' dedi ve kızaran yüzünü koalaya gömerek sakladı.
''Hey, bazı şeyler değişebilir.'' dedi Marinette ve gülümsedi.
---
İkisi yorulmuşlardı ve şu anda kenarlardaki bir bankta oturuyorlardı. Koala ise onların arasında oturuyordu.
Adrien şu anda oyuncak bir koalayı Marinette'e daha yakında oturduğu için kıskanıyordu.
Marinette'in saçı dağılmıştı. Ayrıca o gün çok sıcak bir gündü o yüzden Marinette'in ceketi beline bağlıydı.
Adrien arkasında yaslandı ve derin bir nefes verdi. Bugün cidden çok eğlenmişti. En çok şaşırtan şey ise etrafta hiç akumalanan birisi olmamıştı.
Belki de karnaval herkesi mutlu etmişti.
''İyi misin?'' diye sordu Marinette, Adrien kafasını olumlu anlamda salladı. ''Evet.'' dedi ve Marinette'e gülümsedi. ''Bugün için teşekkür ederim.''
Marinette şaşırmıştı. Bugün Adrien için çok şey ifade etmişti. ''Sorun değil.''
Bir süre sessizlik içinde oturdular. Sadece karnavaldaki müzik sesi duyuluyordu.
''H-Hoşlandığın birisi var mı?'' Adrien eğer cevap kendisi değilse cevabı duymak istemiyordu. Marinette bir keresinde birinden hoşlandığından bahsetmişti.
Marinette önce Adrien'a sonra kendi ellerine doğru baktı. Eğer Adrien cevabı duyarsa yıkılacağını biliyordu. ''Başka birisinin ismini söylersem ne kadar kötü hissedersin?'' dedi, göz göze gelmemeye çalışıyordu.
''Bir şey yapmamam, değil mi? Belki de o ilk gün daha farklı davransaydım..-'' diye mırıldandı Adrien.
''Bence pek bir işe yaramazdı.'' dedi Marinette nefesini vererek. ''Senle tanışmadan önce Chat'e aşık olmuştum bile.''
Adrien'ın gözleri fal taşı gibi açıldı ve ağzı da kocaman açık kalmıştı.
''Chat'ten mi hoşlanıyorsun?''
''İnanması bu kadar güç mü?'' diye sordu Marinette tek kaşını kaldırarak.
''H-Hayır, sadece bir süper kahramanla karşılaştırılamam bile.'' dedi Adrien.
''Adrien, sen harika bir insansın. Sana şarkı ön yargılı davrandığım için özür dilerim. Buradaki kötü insan benim. İnsanları ilk görünümlerinden yargılamamam gerek.'' dedi Marinette. ''Sanırım Chat sadece kalbimi sen çalmadan önce çaldı.''
''B-ben senin adına sevindim, ne olursa olsun.'' dedi Adrien iç çekerek.
''Nasıl bu kadar sakinsin anlamıyorum. Ben Chat bana bir randevuda olduğunu söylediğinde neredeyse kırılıp dökülüyordum.'' dedi iç çekerek.
Adrien kahkahasını zor tuttu. Demek bu yüzden o gün morali yoktu.
''Gitsek iyi olur, geç oldu.'' dedi Marinette ve bir elini Adrien'a uzattı.
''Hayır! Hayatta bir daha Ladybug ile yolculuk yapmam!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviri
FanficYa Marinette Adrien'ı sakız olayı yüzünden hiç affetmemiş olsaydı? ------ hikayedeki tüm bölümleri kurgusu @its_nusa_obviously 'ye aittir ve bu bir çeviri kitabıdır.