"MARINETTE!" Adrien nefes nefeseyken bağırdı, okul bitmişti.
Beden dersinden yeni çıkmıştı ve Marinette'i görmek için ne üstünü değiştirmeye ne de duş almaya vakti olmuştu.
"Ugh, kokuyorsun." dedi Marinette ve elini burnuna götürüp başka tarafa döndü.
"Yani, beden dersinden çıktım ve bütün okulu duş almadan koştum." dedi Adrien gocunarak.
"Ne oluyor?"
"Biz sarılırken birisi resmimizi çekmiş."
"Yani? Ortada bir suç göremiyorum." diye cevapladı Marinette.
"Tamam, kusura bakma, daha iyi ifade edeyim. Birisi ben Ladybug'a sarılırken resmimizi çekmiş." dedi Adrien öksürerek.
Marinette'in gözleri kocaman açıldı. "Kim?"
"Emin değilim. Birisi resimleri çekmiş ve Alya'ya göndermiş." dedi Adrien. "Alya resimleri paylaşmamak için söz verdi ancak o kişinin paylaşmamasını garanti vereme-" çantasındaki bir şey bipledi.
Telefonunu açtı ve Ladyblog'tan gelen bildirime baktı.
"Siktir." resimleri gördü. Anonim kişi paylaşmıştı.
"Çok büyük, büyük bir sorundayız." diye mırıldandı ve telefonu Marinette'e doğru çevirdi.
Marinette sesli bir şekilde lanet etti ve Adrien'ı birileri soru sormaya başlamadan okuldan uzaklaştırdı.
Adrien'ın telefonu yeniden bipledi. Bu sefer mesaj Alya'dandı.
"Gerçekten özür dilerim Adrien. Onları ikna etmek için elimden geleni denedim ama başaramadım."
Adrien gergin bir şekilde dudağını ısırdı ve Marinette'in onu pastaneye sürüklemesine izin verdi.
Marinette Adrien'ın günlük kıyafetlerini Adrien'a verdi ve onu banyoya itti. "Duş, sonra konuşacağız."
Adrien denilenlere uydu ve duş aldıktan sonra kıyafetlerini giyip Marinette'in yanına gitti.
Marinette'in gözleri kocaman açıldı. Adrien'ın saçları dağılmıştı, neredeyse Chat'inki kadar dağınıktı.
Çabucak kendine geldi ve problemlerine odaklandı.
"Peki, ne yapacağız?" dedi Adrien sızlanarak ve oturdu. "Ladybug ile aramda bir şey olduğu söylentilerini temize çıkartmam lazım."
"Bir fikrim var sanırım, ama nasıl olur emin değilim." Marinette gözlerini kapattı ve kafasını ellerine gömdü.
"Nedir?" diye sordu Adrien. Marinette'in ne düşündüğünü cidden merak etmişti.
"Bu fikri kendime saklamayı tercih ederdim." diye mırıldandı Marinette ve sızlandı.
"Oh, peki." dedi ve saçını düzeltti Adrien. "Ama yine de eğer aklındaki plan işe yaramazsa veya yapmak istemezsin diye kendimize bi yedek plan yapmamız lazı..-" Adrien'ın telefonu çalmaya başladı.
"Bir gün kasıtlı olarak şu şeyi kaybedeceğim." diye sızlandı Adrien ve kimin aradığına baktı.
"Çok büyük bir dertteyim." diye sızlandı Adrien ve telefonu açtı.
"Adrien Agreste, neredesin?" Gabriel'ın katı sesi telefon hoparlörde olmamasına rağmen bütün odada yankılanmıştı.
"A-Arkadaşımdayım, neden?" Marinette konuşmayı dinlemek için Adrien'a yaklaştı.
"Ladybugtayım mı demek istedin?" dedi babası sinirli bir şekilde. "Neden bu konu hakkında bilgilendirilmedim?"
"Büyük bir olay değil baba. Biz sadece arkadaşız." dedi Adrien üzgünce.
Marinette bunu gördü ve iç geçirdi.
"Bunu düzeltsen iyi edersin Adrien yoksa okuldan alınacaksın." dedi Gabriel soğuk bir şekilde.
Marinette Adrien'ın donuk ifadesini ve gözünden akan yaşı fark etti. Okulun onun için ne kadar anlamlı olduğunu biliyordu.
"D-Düzelteceğim, lütfen baba, bunu yapma." dedi Adrien düşük bir sesle ve kafasını aşağı eğip dudağını ısırdı. Kimse babasına karşı gelemezdi.
"Eğer beş gün içerisinde düzelmezse başka seçeneğim kalmayacak. Dışarısı senin için bundan sonra çok tehlikeli olabilir ve bunu sen de biliyorsun." dedi Gabriel. "Yani işe koyulsan iyi edersin. Hoşçakal."
Hat kapandı ve Adrien Marinette'e arkasını döndü. Yine onu ağlarken görmesine ihtiyacı yoktu.
Bunu düzeltmek için beş günü vardı. Ve Marinette'in sürprizi için de beş günü vardı.
"Üzgünüm Adrien, hepsi benim suçum." dedi Marinette özür dileyerek.
"İkimiz de suçluyuz. Şu an sadece aklındaki planı yapabileceksen yap lütfen."
"Y-Yapacağım. Sadece senin için."
-----------------
Ladybug gergin bir şekilde kafasını salladı ve derin bir nefes aldı.
"Yapabilirim. Yapabilirim." aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu.
"Neyi yapabilirsin leydim?" Chat'in sesi onu korkuttu.
Eğer Chat'in sesi onu durdurmasaydı yapabilirdi.
"Oh, sendin demek." dedi Ladybug. "Hasiktir sendin demek!"
"Evet, sanırım benim." dedi ve güldü Chat. "Gözetmeye gidelim mi?"
"B-Bekle." Ladybug'ın sesi çok az çıkmıştı ama Chat yine de duymuştu.
"Evet?"
"B-Bir şey yapmam lazım."
Ladybug Alya'nın başka bir çatıda resimlerini çektiğini görmüştü. Ladybug bunu yapmasını istemişti.
"B-Ben..-" Ladybug korkudan titriyordu.
Ya sevmezse?
Ya kötü öpüştüğünü düşünürse?
Ya onun hislerine geri dönmezse ve ondan sonsuza kadar nefret ederse ve hayatının sonuna kadar on kedi ve beş hemstırla yaşamak zorunda kalırsa?
Ya evsiz kalırsa?
Ya sonsuza kadar pastanede çalışmak zorunda kalırsa?
Ya hiçbir zaman dünyanın en çok tanınan moda tasarımcısı olamazsa?
Tamam Marinette, sakin ol.
"Leydim? Beni korkutuyorsu...-"
Ladybug, Chat'in sözünü onu öperek böldü.
----
bir günde 2 bölüm bakın bu kıyağımı da unutmayın.
*bi zahmet at aq karısı 2 aydır yb atmıyosun dediğinizi duyar gibiyim*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviri
FanfictionYa Marinette Adrien'ı sakız olayı yüzünden hiç affetmemiş olsaydı? ------ hikayedeki tüm bölümleri kurgusu @its_nusa_obviously 'ye aittir ve bu bir çeviri kitabıdır.