Küfür içerir!
''İstesen de istemesen de bunu yapacağız Marinette,'' dedi Alya yerdeki arkadaşlarının yanına otururken. Alix bir parti veriyordu ve hepsi buna davet edilmişti, şu anda da partidelerdi.
''Alya-'' ''Hadi ama Marinette, eğlenceli olacak.''
Marinette derin bir nefes verdi ve Kim ve Mylene'in yanına oturdu.
''Kurallar şöyle, eğer cesareti yapmazsanız veya doğruyu söylemezseniz diğer kişilerin karar verdiği birisiyle gardıroba gireceksiniz ve yirmi dakika boyunca orada kalacaksınız. Ve orada istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.''
Herkes katıldı ve oynamaya başladılar.
Şişe üçüncü turunda Adrien'da durdu.
''Doğruluk mu cesaretlik mi?''
''Doğruluk,'' dedi.
Soru sorma sırası Kim'deydi, bu yüzden kötü bir şekilde gülümsedi ve sordu, ''Kimden hoşlanıyorsun?''
Adrien yutkundu ve cevap verdi, ''K-Kimse.''
''Yalan söylüyorsun,'' dedi Alya. ''GARDIROBA!''
Adrien gözlerini devirdi. Gardıropta birisiyle kalmak hoşlandığın kişiyi söylemekten daha iyiydi.
Adrien gardıroba gidince bütün gözler Marinette'e döndü, ''Sanırım kimin gideceğini tartışmamıza bile gerek yok.'' Marinette buna karşı çıksa bile onu zorladılar ve Adrien'ın yanına yolladılar.
Marinette de içeri girince kapıyı kilitlediler. ''Marinette?'' dedi Adrien Marinette' bakarak. Marinette gözlerini devirdi ve bacaklarını kendine doğru çekti, ''Burası küçücük.'' diye mırıldandı kendi kendine.
Adrien kendini kötü hissetti ve o da bacaklarını kendine doğru çekip Marinette'e yer açtı. Birbirlerine yaslanmış şekilde duruyorlardı. Adrien yer açınca ikisi de farklı köşelere oturabilmişti.
''Teşekkürler.'' dedi Marinette her ne kadar zor olsa da.
Uzun bir süre sessiz kaldılar.
Bu büyük ihtimalle Alya ve Nino'nun fikriydi.
Gardırop ne karanlıktı ne de aydınlık, birbirlerini görebiliyorlardı.
Adrien, Marinette'e gözlerini dikti ve her bir detayını kaydetti. Ancak Marinette ona baktığını fark edince gözlerini kısarak ona baktı ve tersledi, ''Neye bakıyorsun?''
''H-Hiçbir şey, ı-ışık sinir bozucu olmaya başladı ve gözlüğe ihtiyacım var babam hep takmamı söylerdi ama ben yapmadım yani çok zor görebiliyorum çünkü ben körüm.'' dedi gergince. Neyden bahsediyordu? Gözleri harika görüyordu, gözlüğe falan da ihtiyacı yoktu.
Marinette gözlerini devirdi ve kafasını gardıroba yasladı.
Adrien kendini sarmaladı ve sızlandı.
''ALYA!'' diye bağırdı Marinette kapıya doğru. Hiçbir tepki alamayınca eski pozisyonuna geri döndü.
''Üzgünüm,'' dedi Adrien ellerine bakarken sessizce. Onu duymamasını umdu ama sonrasında kötü şansın tam adresi olduğunu hatırladı.
''Bunun için biraz geç.'' dedi ve gözlerini devirdi.
''Başka ne yapmamı istersin o zaman?!'' dedi Adrien sesini hafif yükselterek. Bu özgüven nereden geliyordu bilmiyordu. ''Kim bilir kaç kez özür diledim ama hala umursamıyorsun!''
''Neden arkadaşın olmak istememem seni bu kadar rahatsız ediyor?!'' diye bağırdı Marinette. ''Ya da sadece birisinin senden hoşlanmıyor oluşunu kendine yediremiyorsun.''
Adrien gözlerini kapadı ve sakinleşmeye çalıştı, ''Belki de bu kadar orospu olmasaydın arkadaş olabilirdik.''
Adrien bunu dedikten sonra Marinette sadece bakakaldı ve kapı açıldı, ''Her şeyi duyduk,'' dedi Nino gözlerini kocaman açmış bir şekilde Adrien'a bakarken, ''Bu özgüven nereden geliyor ve sen iyi misin?''
Adrien, Nino'dan kurtuldu ve günün geri kalanında herkesi görmezden gelmeye karar verdi. Eve yürüdü ancak eve varınca büyük, demirden kapının önünde durdu.
Daha fazla ağlamamaya karar verdi. Buna değmezdi. O buna değmezdi. ''İyi misin?'' dedi Plagg ancak Adrien onu duymazdan geldi, ''Pençeler.''
Chat Noir çatıda oturdu ve eskiden annesinin ona uyuyamadığı zamanlarda söylediği şarkıyı mırıldanmaya başladı.
''Güzel sesin var,'' sesi duyduğunda sustu ancak arkasını dönmedi. ''Rahatını bozmayayım, devam et.''
Marinette'in herkesten uzakta geçirebilceği biraz zamana ihtiyacı vardı ancak onu çatıda görünce yüzünde bir gülümseme oluştu. Onu daha önce şarkı söylerken duymamıştı, bu harikaydı.
Chat ona bakmadı bile. Ladybug yanına oturdu ve yorgun gözüken gözlerine baktı, gözlerindeki acıyı gördü, ''İyi misin?''
''NEDEN HERKES BANA BUNU SORUYOR?'' diye haykırdı. Ayağa kalktı, sonunda tutamadığı gözyaşları akmaya başladı. ''İYİ GİBİ BİR HALİM Mİ VAR?''
Ladybug onun bu çıkışına şaşırmıştı, ''Ü-Üzgünüm.''
Chat ona iğrenerek baktı. Eğer Ladybug onun Adrien olduğunu bilseydi sadece suratına bir kahkaha patlatırdı, aynı Marinette'in yaptığı gibi.
''Geçen gün Adrien Agreste ile olan karşılaşmanı bilmiyorum mu sanıyorsun?'' dedi ve öfkeli bir şekilde bakarak devam etti, ''Sana ne yapmış olabilir ki?''
''B-Ben..'' bir sebep bulamadı. Tanıştıkları zaman kabaydı ve o günden beri de tam bir salak gibi davranıyordu.
''Eğer maskenin altında o olsaydı bana da böyle davranır mıydın?!''
---------
arkaşlar slm bu bölümde adrien'ın 'orospu' lafı tam olarak o anlamda değil 'bitch' olarak geçiyo orj kitapta ama yabancılar bu kelimeyi 'kaba olmak' ya da 'uyumsuz olmak' falan anlamında da kullanıyor bunu da söyliyim dedim tşkler<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviri
FanfictionYa Marinette Adrien'ı sakız olayı yüzünden hiç affetmemiş olsaydı? ------ hikayedeki tüm bölümleri kurgusu @its_nusa_obviously 'ye aittir ve bu bir çeviri kitabıdır.