swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviri

on dokuz

Ladybug geri ayrılınca Chat'in öpücüğe karşılık verme şansı olmamıştı bile.

''Ö-Özür dilerim...'' dedi Ladybug yere bakarak. 

Onu öptü. Sonunda onu öptü.

Eğer Chat'in başkasından hoşlandığını bilmeseydi geri çekilmezdi. 

''B-Bu sadece bir arkadaşım içindi. Ona y-yardım etmek için, y-yani başı belada da o yüzden.'' dedi Ladybug iç geçirerek. ''Onu bir belaya soktum ve yardımcı olmam gerekiyor.''

Chat hala şaşkındı.

''İnternete düşeceğini nereden bildin?'' diye sordu Chat. Ladybug, onlardan birkaç metre ileride çatının arkasına saklanan Alya'yı gösterdi.

''Bunları sadece arkadaşına yardımcı olabilmek için mi hazırladın?'' Ladybug kafasını salladı.

''Pekala, yardımcı olabildiğime sevindim.'' dedi Chat gülümseyerek. ''Öncesinde bana da ne yapacağını söyleyebilirdin gerçi.'' 

''Üzgünüm.'' dedi Ladybug dudağını ısırarak, ''Ben gidiyorum.'' Gittikten sonra Chat'i arkasında şaşkın bir şekilde bırakmıştı, ''Etrafı kolaçan etmemiz gerekiyordu.''

Chat kendine engel olamadı ve Ladybug'ın gerginliğine gülümsedi. Çok güzeldi.

Ladybug arkadaşına yardımcı olabilmek için korkusunun üstesinden gelmişti. Chat eve geri gitmeden önce yine gülümsedi.

------------

''Çok aptalım Tikki, ah Tanrım, yüksel ihtimalle benden nefret ediyor.'' dedi Marinette sızlanarak. ''Sonsuza kadar yalnız olacağım, hayatım boyunca bir şey başaramayacağım, tam bir hayal kırıklığıyım.''

''Marinette, sakin ol. Bugün okulu astın, sence de biraz abartmıyor musun?'' diye sordu Tikki endişeyle.

''Hayır! Sonsuza kadar evde kalıp dondurma yemeli, beyin donmasından ölmeliyim, Chat'i mutlu edecek başka bir Ladybug bulmalısı..-''

''Marinette! Burada senin için birisi var!'' diye bağırdı annesi aşağıdan.

Marinette iç geçirdi. Büyük ihtimalle Ladynoir öpücüğü yüzünden krizler geçiren Alyaydı.

Marinette odasına doğru gelen adım seslerini duydu, kendini battaniyeye gömdü. Ona ne söylemeliydi?

''Biliyorum Alya, öleceğim şimdi, Ladynoir Chat'i öptü...,-''

''Hey Marinette.'' tanıdık olan sarı bir kafa odadan içeri girdi.

''Sen Alya değilsin.'' dedi Marinette ve elini alnına geçirdi. ''En azından yalan söylemek zorunda kalmayacağım.''

Adrien gülümsedi, yanına geldi ve yatakta yanına oturdu, ''Evet en son kontrol ettiğimde ben bir erkektim.'' dedi ve gülümsedi.

''Öleceğim.'' diye mırıldandı Marinette kafasını gömdüğü yastıkla.

''Neden?'' diye sordu Adrien eliyle çenesini alttan desteklerken.

''Onu öptüm!'' diye haykırdı Marinette. ''Muhtemelen benden nefret ediyor!''

''Neden böyle diyorsun?'' dedi Adrien sırıtarak. Ona sataşmak eğlenceliydi. Bunun beş gün içinde bitecek olması üzücüydü.

''Çünkü ona tam olarak bunu bir arkadaşım için yaptığımı söyledim ve o 'bir kız arkadaşım var ve ona bunu nasıl açıklayacağımı bana anlatsan iyi edersin' demek yerine kibarca 'evet, öncesinde beni uyarmalıydın' dedi.'' diye mırıldandı Marinette.

Adrien bir yandan kahkaha atmamaya çalışıyordu ama aslında gerçekten sinirleri bozulmuştu çünkü böyle bir şeyi kastetmemişti!

''Eminim onu kastetmemiştir.'' dedi Adrien. Marinette ağlamaya ve yastıkla kendi kafasına vurmaya başladı.

''Marinette,'' Adrien eliyle Marinette'in çenesinden tutup onu kendine doğru çevirdi, ''Endişelenmeyi bırak.''

Marinette üzülerek aşağı doğru baktı, sonra aniden Adrien'a sarıldı ve onun omzunda ağlamaya devam etti. Adrien'a ağırlığını çok fazla verdiğinden fazla geriye gidip yatağa düşmüşlerdi.

''N-Nasıl bu kadar pozitif olabiliyorsun?''

''Çünkü seni ağlarken görmekten nefret ediyorum.'' dedi Adrien ve ona geri sarıldı.

Son birkaç gün, diye geçirdi içinden.

''Ö-Özür dilerim.'' dedi Marinette gözyaşlarını durdurmaya çalışırken ama başaramamıştı.

Bu Adrien yerine Chat'i sevmenin doğru olmadığını hissettiği ilk zaman değildi, ama ilk kez bunu kendine itiraf ettiği zamandı.

''Ne için?'' diye sordu Adrien. Marinette kızarmış yanaklarıyla ona doğru baktı.

İkisi de şu anda hangi pozisyonda olduklarını fark ettiler. Adrien, Marinette'in altındaydı ve Marinette dağılmış saçlarıyla yukarıdan ona doğru bakıyordu.

''Hislerine karşılık veremediğim için.'' sonunda oldukları pozisyonu bozdu ve kalkıp Adrien'ın yanına oturdu.

Adrien'ın dudakları hafif aralanarak 'o' şeklini aldı. Yatar pozisyondan oturur pozisyona geçti ve Marinette'in yanağından akan gözyaşını nazikçe sildi.

''Eğer seni mutlu göreceksem buna değer.'' 

Marinette tüm yaptıklarından suçlu hissederek diğer tarafa doğru baktı.

Adrien her zaman ona nazik olmasına rağmen Marinette ona hiçbir şekilde davranmayıp sadece kaba olmuştu.

''O-Okulda durumlar nasıl?'' diye sordu Marinette ve pijamasının ucuyla burnunu sildi.

''En son Ladyblog'u kontrol ettiğimde birisi Ladrien ve Ladynoir fanları arasında bir rekabet başlatmıştı.'' Adrien aslında bunu komik bulmuştu.

''Bu berbat.'' diye sızlandı Marinette. ''Okuldan sadece benim yüzümden alınmanı istemiyorum.''

''Merak etme, bir şekilde halledeceğiz.'' dedi Adrien. Aslında bir planı vardı.

''Hadi gidelim, birisiyle buluşacağız.''

------------

''Dönüş ve burada bekle.'' dedi Adrien bir yere doğru koştu. Marinette iç geçirdi, Adrien'ın planının ne olduğunu bilmiyordu, sadece işe yaramasını umuyordu.

''Leydim?'' Ladynoir arkasını döndü ve arkasında dikilen Chat Noir'ı gördü.

''Chat? Burada ne yapıyorsun?'' şaşırmıştı.

''Arkadaşın Adrien tüm bu söylentilerden kurtulman için yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi ve ben de yardım etmeye karar verdim.'' dedi gülümseyerek ve elini ona doğru uzattı.

Adrien...Adrien mı yapmıştı bunu?

''Çok naziksin.'' dedi Ladybug ve uzattığı eli tuttu.

''Love Lock'un orada bir gezintiye çıkalım hadi, ne dersin?'' 

Ladybug'ın kalbi aşırı derecede hızlı atmaya başladı ve kırmızılıktan yanıyordu.

''Bunu yaptığın için t-teşekkürler.'' dedi Ladybug. Biraz uzaktan bir kameramanın onların resimlerini çektiğini görmüştü. ''Ama kız arkadaşını aldatıyormuş gibi hissetmeyecek misin?''

Chat'in gözleri kocaman açıldı ve kahkaha attı, ''Kız arkadaşım yok, leydim.'' dedi ve gülümsedi. ''Gördüğüm tek kişi sensin.''